nesimcik Nickli Üyeden Alıntı
siz ilim ehli oldugunuz için delilli yazacağım. alıntıdır. bikaç cümle benden var lakin konuya muariz değil.
Muska; hastalık, göz değmesi, afetten korunmak veya kurtulmak gibi amaçlarla insanların yanlarında taşıdıkları, içinde bazı ayet, hadis ve duaların yazılı bulunduğu metindir. Çok kere koruyucu bir malzemeye sarılı olarak kullanılır.
Korkudan, nazardan korunmak, bazı hastalıklardan şifa bulmak için dua etmek, Kur’an-ı Kerim’den âyetler okumak, caizdir (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an, 9; İbn Mâce, Tıb 35-36). Âyet ve dua gibi metinlerin bir şeye yazılıp, insanların bedenlerine asılması veya iliştirilmesi konusunda Hz. Peygamberden bir rivayet yoktur. Ancak Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamberin (s.a.s.) “Sizden biriniz uykuda korkarsa ‘Allah’ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden, eksikliği olmayan Allah’ın sözlerine sığınırım.’ desin. O takdirde, hiçbir şey ona zarar vermez.” buyurduğunu bildirmiş ve Abdullah b. Amr’ın da bu duayı temyiz çağına gelen çocuklarına öğretip, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp boyunlarına astığını rivayet etmiştir (Ebû Dâvûd, Tıb, 19).
Bazı fıkıh kaynaklarında, Kur’an-ı Kerim’den âyetler yazılıp muska yapılarak takılmasında sakınca görmeyen âlimler bulunduğu belirtilmektedir (el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 435).
MUSKA TAKMAK NE ZAMAN ŞİRK OLUR?
Ebu Davud'dan nakledilen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:
"İçerisinde sihre ya da küfre ihtimali bulunan anlaşılmaz sözleri) okuyarak (hasta) tedavi etmek, muska takmak ve sevgi ilacı yapmak şirktir." (Ebu Davud, Tıb, 17)
İçinde gizemli, bilinmeyen sihir ve büyü sözleri barındıran ve bununla birlikte muskadan medet umma, onu koruyucu olarak algılama, Allah’tan beklenilecek şeylerin muskadan bekleme gibi olumsuzluklarda muska takmak caiz değildir. Bu durum Allah muhafaza hadiste de buyrulduğu farkında olmadan insanı şirke düşürür.
Aslında hayatımızda yaptığımız birçok işin haram olanı da vardır, helâl olanı da. Meselâ zehirli ilaç haram maddelerden yapılmış ise kullanılması haramdır; helâl maddelerden yapılmışsa kullanılması helâldir.
Muska takmak da böyledir, içerisinde söylenmesi küfrü gerektiren sözler bulunan bir muskayı yazmak veya takmak haram olduğu gibi, tesirini Allah'tan değil de bizzat muskadan bekleyerek bunu takmak da haramdır.
Fakat içerisinde böylesi sözler bulunmayan bir muskayı, tesirini sadece Allah'tan bekleyerek takmakta hiçbir sakınca yoktur.
Muskacılığın bir meslek haline gelmemesi, dinin ve dinî duyguların hasis menfaatlere âlet edilmemesi bakımından dikkatli olunması gerekir
Yani ondan medet umulursa bu caiz değil ve şirk olduğu için her şirkte olduğu gibi musallatlaru bağlar. bilmeden olduğundan müşrik olunmuyor. Bu tekfir bahsi ve uzun rahat olun o niyetle yapılmadığı için müşrik olunmuyior Türbelerde yapılanlar gibi.vesileye vesilelikten fazla kıymet vermek tehlikelidir. Bunun ölçüsünu dağa önce demiştik. o da su: eğer bu muskayi çıkarırsam koruma kalkar diye inanilursa vesile Kutsi olduğu için müşrik olmaz lakin musallat olur. Hz. Aliye iffrati muhabbetten peygamber değeri verdiler. Hz İsa'ya ifrati muhabbetten Tanrının oğlu dediler. hep bu ifrattan mizahi bozdular. muska da böyle. vesilesi ciheti ise okunacak ayet dua ise devamli okumakla tesir eder. bunu yapan yok böyle bir uygulamada yok. İslam'dan önce kalma adet üzere yazmak taşımak var. Hanefi mezhebi sadece buluga ermemis çocuklar için cevaz vermiş. Biz fetvayı ayrıca Dicle Üniversitesi islam Bilimlerde Ahmet Keleş Hocaefendiden aldık. Eski Fethullahcikardandu darbeden bikaç sene önce onlara savaş açtı. suan ehlullahtandur.
bu ikinci alintiya yorum da yaomiyacam alndigi hoca da belli.karar sizin ve bundan sonra muskayla ilgili hiçbir konuya yazmiyacam.
çok var okunmaz diye bu 2. alinti yeterli:
Ahmet Karataş hocanın “Efendimiz(sav) ve halifeler döneminde muska yazma var mıdır? Ücretli veya ücretsiz muska yazıp üzerinde taşımak caiz midir? Yazan ve yazdıran için günah derecesi nedir?” sorusuna cevabı:
KİTAP VE SÜNNET IŞIĞINDA MUSKA Muska; hastalıktan, nazardan, cinlerle şeytanların musallat olmalarından ve benzeri musibetlerden korunmak amacıyla bir kağıda yazılarak muşambaya sarılan bir takım dua veya sözlerin yazılı olduğu materyaldir. Muska ve benzeri şeyler İslâm öncesi toplumlarda özellikle Yahudilerin yaşadığı bölgelerde yaygın olan bir alışkanlıktı. Vahabi kelimesinin insanlarda oluşturduğu antipatiden dolayı kendilerine Selefi diyen vahabiler muska yazmanın ve taşımanın haram, küfür, hatta şirk olduğunu iddia etmektedirler.
Türkiye’de de bu görüşte olan insanlar vardır. Allâh Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem Temime kullanmayı şirk saymıştır (Ebû Dâvud, Tıbb 17). Vahabiler ve onların Türkiye’deki uzantıları Temime kelimesinin muska olduğunu iddia ederek muska kullanmayı şirk kabul etmektedirler. Oysa temime cahiliye araplarının çocuklarını nazardan ve her türlü kötülüklerden koruması için taktıkları bir çeşit nazarlıktır (Azimabadî, Avnu’l-Ma’bud, c.10, s.249; Aliyyu’l-Karî, Mirkatu’l-Mefatîh, c.7, s.2891). Dolayısıyla Allâh Resûlü sallallahu aleyhi ve sellemin yasakladığı ve şirk olarak kabul ettiği şey aslında muska değil günümüzde de yaygın olarak kullanılan nazarlıklardır.
Öyleyse Müslümanların nazarlık ve benzeri şeyler kullanmama konusunda hassas olmaları gerekmektedir. Böyle şeylerden medet ummamaları, kendilerinden nazarı, musibetleri ve kötülükleri def edecek yegane gücün Cenâb-ı Allâh olduğuna inanmaları ve buna göre davranmaları gerekmektedir. Âlimler içerisinde Esmaül Hüsna’nın olduğu ya da Kur’an ayetlerinin yazılı olduğu muskaları taşıma konusunda bir sakınca görmemişlerdir (Zeylaî, Tebyinu’l-Hakaik, c.7, s.17; İbn-i Nüceym, el’Bahru’r-Raik, c.8, s.217; Fetâvâ-yı Hindiyye, c.5, s.356). Bu konuda büyük âlim İbn-i Hacer el Âskalanî şunu ifade eder: “İçerisinde Kur’an ve benzeri duaların olmadığı muskalar yasaklanmıştır.
Ancak içerisinde Allâh’ın zikredildiği muskalarda bir sakınca yoktur. Zira bu tür muskalar Allâh’ın isimleri ve zikriyle teberrükte ve tavvuzda (kötülüklerden korunma talebinde bulunmak) maksadıyla yapılır (İbn-i Hacer, Fethu’l-Barî, c.6, s.142). İmamın bu ifadesinden onun Allâh’ın isimlerinin veya Kur’an ayetlerinin yazılı olduğu muskaları Cenâb-ı Allâh’tan bir dua mahiyetinde gördüğü anlaşılmaktadır. Çünkü, “Bu tür muskalar taavvuzda bulunma maksadıyla yapılır” ifadesi bunu açıkça ifade etmektedir. Taavvuzda bulunma Cenâb-ı Allâh’tan korunma talebinde bulunma demektir. Birçok hadis kitabına şehr yazan ve hadisleri ilk şerh eden kişi olarak ünlenen Hattabî bu konuda çok orijinal değerlendirmelerde bulunmaktadır. Kur’an’la taavvuz (koruma isteme), teberrük (bereket beklentisi içinde olma) ve istişfa (şifa talep etme) caizdir. Çünkü, Kur’an Allâh’ın kelamıdır. Onunla korunma talep etme Allâh’tan koruma talep etme demektir. Çünkü, Kur’an Allah’ın kelamı olması hasebiyle onun zati sıfatıdır.
Fakat alimler, içerisinde Arapça olmayan, bu sebeple manası anlaşılmayan şeyler yazılı bulunan veya içerisinde haram olan şeyler bulunan muskaları mekruh kabul etmişlerdir (Azimabadî, Avnu’l-Ma’bud, c.10, s.249). İslami tüm alanlarla ilgili olarak eser veren büyük allame İmâm-ı Suyutî Hazretleri de buna benzer görüşler sarf ederek, içerisinde Kur’ân âyetlerinin veya Allâh’ın isimlerinin yazılı olduğu muskaları taşımakta bir sakınca görmemektedir (Suyutî, İbn-i Mace Şerhi, c.1, s.252). Hanefî mezhebinin önemli âlimlerinden birisi olan İmâm-ı Zeylaî yazdığı fıkıh kitabında bu konuya geniş bir yer ayırdıktan sonra sonuç olarak şunu ifade etmektedir: içerisinde cahiliye veya küfür sözleri bulunan muskaların caiz olmadığını içerisinde Kur’ân ayetlerinin veya Allâh’ın isimlerinin yazılı olduğu muskaların caiz olduğunu belirtmektedir (Zeylaî, Tebyinu’l-Hakaik, c.7, s.17).
Allâh Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem’den muska yazdığına dair sahih bir rivayet yoktur. O’nun Ebû Dücane radiyallahu anh Hazretlerine yazdığı rivayet edilen ve halk arasında “Allâh Resulünün cinlere mektubu” şeklinde bilinen rivayet sahih değil mevzu bir rivayettir. Fakat Sahabelerin büyüklerinden ve âlimlerinden olan Abdullah b. Amr b. Ass radiyallahu anhuma Hazretleri temyiz çağı (yedi yaşına)na gelen çocuklarına musibetlerden korunmak için bazı duaları öğrettiği, temyiz çağına gelmeyen çocukları için bu duaları yazıp boyunlarına astığı rivayet edilmektedir (Ebû Dâvud, Tıb 19). Bu da içeriği sakıncalı olmayan muskaları yazmanın ve taşımanın caiz olduğunu göstermektedir.
Çünkü helal ve haram konusunda çok hassas olan sahabeler eğer içeriği sakıncalı olmayan muskaların caiz olması konusunda en ufak bir şüphe olsaydı bu büyük sahabi muska yazarak çocuklarının boynuna asmazdı. Ayrıca, İslâm tarihinde pek çok büyük alimin muska yazması da bu konunun caiz olmasına ayrı bir delil oluşturmaktadır. Bu açıklamalardan Âlimlerin tüm muskalar için istisnasız olarak haram kabul etmedikleri anlaşılmaktadır. Onlar muskanın hükmünü verirken içeriğini göz önünde bulundurmaktadırlar. İçeriğinde anlamı bilinmeyen veya arapça olmayan özellikle İbranice (Yahudilerin dili) olan sözlerin bulunduğu ya da anlaşılmaz bazı şekillerin bulunduğu muskaları caiz görmemektedirler.
Ancak içlerinde Allâh’ın isimlerinin ya da Kur’ân’dan bazı âyet ve surelerin yazılı olan muskaları taşımakta bir sakınca görmemektedirler. Onlar bu muskaları Allâh’tan korunma ya da şifa İsteme veya bereket talep etme anlamında bir dua olarak kabul etmişlerdir. Bu bilgilerden sonra muska yazan kişiye bir ücretin verilmesi meselesi üzerinde durmakta fayda vardır. İnsanların ihtiyaçları ve problemleri sınırsızdır. Bu problemlere Kur’ân’dan hangi ayetlerin çare olduğunu bilmek de ayrı bir ilim gerektirir. Toplumda bu ilmi öğrenme konusunda çok emek harcayan insanlar vardır.
Onların yazdıkları bu muskalar bir nevi tedavi amaçlı olduğundan dolayı alimler onlara bir ücretin verilmesinde bir sakınca görmemektedirler. Ancak bu ücretin pazarlık konusu yapılmaması gerekir (Bedreddin el Aynî, Binaye, c.10, s.281; Lübab, c.2, s.534) Cenâb-ı Allâh’ın Esmaül Hüsna’sının veya kelamı olan Kur’an-ı Kerim’den âyetlerin yazılı olduğu muskaları üzerinde taşıma konusunda âlimlerin hükmünü belirttikten sonra bir hususu belirtmeden edemeyeceğim. İnsanlarımız genel itibariyle İslâmi ilimler konusunda yeterli bilgiye sahip değildirler. Üzerlerinde muska taşıyan insanlar genellikle o muskanın yazıldığı amacı gerçekleştirdiğine inanmaktadırlar. Fakat böyle bir düşünce inanç açısından tehlikelidir.
Çünkü muskaların herhangi bir şeyi yapabilme güç ve kudreti yoktur. Kainatta meydana gelen her şey Cenâb-ı Allâh’ın eseridir. Bu muskalar sadece bir dua mahiyetindedir. Fakat, bilgi eksikliğinden dolayı halk meydana gelen sonucun muska tarafından gerçekleştirildiğine inanmaktadırlar. Bu da inanç açısından tehlikeli hatta şirk koktuğundan dolayı günümüzde muskanın yazılmamasının daha uygun olacağı kanaatindeyim.
|