Depresyon, takıntı, panik atak, adına ne derseniz deyin ..! Aslında bu kabz hali psikolojimizi olumsuz yönde etkiler gibi görünen bu patolojiler Allah’dan..! Onun varlığından bir takım haberler içerir.

Üst boyutlardan, kişinin derunundan (sırdan, hafiden) güzel haberler vardır ..!

Aşağılardaki şuuru uyandırmaya yönelik bir takım kadersel döngülerin yaşatılmasından bahsediyorum.

Kişinin depresyondan, can sıkıcı bu durumdan çıkarması gereken dersler, tekamül etmesi için yaşadıklarının amacına uygun, istenilen gibi, gereken düzeyde olup olmadığını, işleyip işlemediğini vb.anlamak için bir takım denemelere tabi tutulması gereklidir.

Örneğin; geçmişte İnsanların size yaşattıklarını aşamıyor, yüreğinizle sindiremiyorsunuzdur..! Aslında hadise kişi yada olay değil..! Duygunun altında başka bir eksiklik, düşüncenin altında başka bir yetersizlik hali vardır..! Kişi yaşadıklarını kulluk boyutu itibariyle tecrübe etmeyi, idrak etmeyi bir kenara koyabilir, bu hadiseyi aşayımda, nasıl aşabilirsem diyebilir...

Dışarıdan yardım alarak bir takım tekniklerle asıl hadiseyi değil, onun üstünde sahte görüntüsüyle bilinen halleri hedefleyerek bilinç altınız nötrlenebilir,tıkanıklık bir noktaya giderebilir mümkündür..!

Dikkat ederseniz ıskalamak söz konusu,asıl hadisenin gölgesine uğraş verildi, “O”hadise aslında sadece bir işaretti.!! İşareti sildiler, pusulayı bozdular..! Halbuki o bir yol, bir yöntemdi..! Övünerek şunu siliyor, bunu unutturuyoruz dedikleri şeyle nereyi bozduklarını bilselerdi keşke?

Göz ardı edilen husus, ince bir nüans var..! Büyük çoğunluk asıl dersi almaktan habersizdir. Nerede kaldı tekamül? Nerede alınacak ders? İdraksizlik muhtemelen daha büyük hadiseleri ortaya çıkartacak.Ham kişi özel hali zihninde oturtamadı, yük oldu değil mi? Depresyon altında ezildi ve kolayı seçti ?

Az evvel bahsettiğim; geçmişe takılı kalmak, hırslanmak gibi zayıf düşüncelerin altında Allah’ın kibriyasını, büyüklüğünü idrak edememek, Allah’ın Ekber oluşunu müşahade edememek yatar. Kişi bu düşük şuur düzeyinde acziyetini sezinleyemediğinde dönecek, dolaşacak geldiği yere varacaktır.

Belki bu sefer daha ufak şeylere takılacak, şuur, çocuk seviyesinde takılı kaldığı için daha alt kompleksler şişecek, döngüsel bir cehennemi yaşayacaktır.

Tıpkı çölde susuz kalan, suya hasret birisinin hayalinde su içmesi gibi yüreği tırmalayan bir şeye dönüşür.

Anlam içinde anlam, duygu içinde duygular vardır,İnsanın iç alemi, boyut, boyut ilerler, düşük bilincin bunalım olarak okuduğu şey üst boyutlardan merdiven, asansör gibi görünür. Düşük şuur Rabbim bu sıkıntıyla bana neyi anlatmaya, neyi idrak ettirmeyi Murad ediyor diyerek hadiseleri okuyabilse belki yükselecek, kabı git gide genişleyecek.

Gayret kendiliğinden vede içeriden olacak, tohumu çatlatırken canımız az biraz acıyacak. Eziyet çekmeden tekamül edemez,şuuru yükseltemezsiniz. Şuur zik-zak yaparak yükselir, bazen patika olur, bazen düz bir ova, bazen rüzgar eser, fırtına olur, bazen güneş yakıp kavurur, Rabbim yükselmeyi nasip etsin. Hakikati Muhammediyeyi idrak edenlerden eylesin.

Kabrimizi Nur alâ Nur eylesin,kabirde bedende soyunan şuur düşüncelere, bilinç altındaki dosyalara tutunduğunda elinde güzel ameller bulsun. Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber.

Allah bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, bütün hamdler ona mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür.Azamet sahibi Yüce Allah’tan başkasında güç kuvvet ve kudret yoktur.