Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Uyku adabı
Konu: Uyku adabı
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 31.08.20, 14:25
Sadi Sadi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 06.01.20
Bulunduğu yer: Tashkent
Mesajlar: 3,831
Etiketlendiği Mesaj: 567 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Uyku adabı

Uyku üç çeşittir:
1) Ğaylûle: Fecirden sonra, kerahet vakti bitinceye kadardır. Sünnete aykırıdır. Hadiste, bu uykunun, rızkın eksilmesine ve bereketsizliğe sebep olduğu bildirilir. Bu vakitte uyumak mekruhtur. Günümüz bilim adamları, güneşin doğarken zehirli ışınlar saçtığını, o vakitte uykuda olanlara ışınlarının kolayca tesir ettiğini tespit etmiştir. İşte sabahleyin bu vakti uykuyla geçirenlerde uyuşukluk ve tembellik alametlerinin görülmesi bundandır.
Sabahın erken vakitlerinde yapılan işlerde bereket vardır. İlim tahsili ile meşgul olanların ders çalışmaları için sabahın ilk saatlerini seçmeleri sünnet olduğu gibi tesbih, itikâfa girme, herhangi bir iş yapma, yolculuğa çıkma ve nikâh kıyma gibi dinî ve dünyevî işler için de sabahın erken saatlerini seçmek sünnettir. (Bkz., Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yay, c. 10, s. 113)
2) Feylûle: İkindi namazından sonra akşama kadardır. Bu uyku ömrün noksanlığına sebep olur. Uykudan gelen bir sersemlik, o günkü ömrü yarı uykulu bir vaziyete sokar.
3) Kaylûle: Bu uyku sünnete uygun bir uykudur. Kuşluk vaktinden itibaren öğleden biraz sonraya kadardır. Bu uyku hem ömrü, hem de rızkı artırmaya sebeptir. Çünkü yarım saat kaylûle uykusu, iki saat gece uykusuna bedeldir.
İŞRAK VAKTİ
Sabahleyin güneş doğduktan sonraki 33 dakikalık vakti, hiç dünya kelamı konuşmadan ilim veya zikirle değerlendirmelidir. Daha sonra iki rekât İşrak namazı kılan kimseye bir hac ve bir umre sevabı verileceği bildirilmiştir. Eğer o kimse namazdan sonra hayır yapmaya niyet ederse, Cenâb-ı Hak kendisine yetmiş hayır kapısı açar, o kişi bilmeden hayırların içine düşer. O günkü bütün işleri hayırla neticelenir. Sabahın başlamasıyla Allah’a itaat ve secde eden kula, Allah (c.c) akşama kadar rahmetle mukabele eder.
RÜYA İLE İLGİLİ ADAP
Görülen her rüya başkalarına anlatılmamalıdır. Salikin gördüğü rüyalar, onun seyir hâlleri olduğu için, mutlaka üstadına anlatmalıdır. Bu rüyaları kendisi yorumlamayıp, üstadının sözlerine göre hareket etmelidir.
Rüyada kötü bir şey gördüğünde kalkar kalkmaz üç kere sol tarafa ya tükürmeli yahut tükürür gibi yapmalıdır. Kötü rüya görüldüğünde, o rüyanın şerrinden Allah’a sığınılmalıdır.
Başkalarının rüyaları dinlenildiğinde; ’Hayırdır inşallah’ denmelidir.
Kesinlikle görmediği bir rüyayı görmüş gibi anlatmamalıdır. Hele hele rüyasında görmediği hâlde Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) ve İslâm büyüklerini rüyada gördüğünü iddia etmek, çok çirkin ve tehlikeli bir davranıştır. Çünkü Ali (b. Ebî Tâlib) (r.a.)’ın Nebi (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuştur: ’Her kim, (görmediği) rüya(yı gördüm diye) kasten yalan söylerse, (cehennem) ateş(in)deki yerine hazırlansın.’ (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.2, s.331, h.no:1089)
Mürşide rüya arz etme adabıyla ilgili tafsilat için ’Salikin Mürşidine Karşı Edepleri’ bölümüne bakılmalıdır
Alıntı

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147