Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Tasavvufa karsi cikan alimler
Tekil Mesaj gösterimi
  #16  
Alt 30.08.20, 22:29
Berzahı-Şah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Berzahı-Şah Berzahı-Şah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 06.06.20
Bulunduğu yer: Gaziantep/PençeKİLİT
Mesajlar: 323
Etiketlendiği Mesaj: 19 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Nefis tezkiyesi konulu konferansta konuşan Usam El Beşir, Ali Karadaği ile Mehmet Görmez, İslam’ın yayılmasında tasavvuf kültürünün büyük bir etkisinin olduğu, tasavvuftaki yanlış anlaşılmalara dikkat çekti.
Şer'i Eğitim ve Tezkiye Kurulu, nefis tezkiyesi konulu bir konferans gerçekleştirildi. İstanbul Yenibosna’da bulunan bir otelde düzenlenen konferansta, nefsin tezkiye edilmesi ve arınma ile ilgili yapılması gerekenler anlatıldı.

Birçok İslam ülkesinden âlim ve akademisyenin katıldığı konferansta Sudan İslam Konseyi Eski Başkanı ve Usul ul-Hadis profesörü Usam El Beşir, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Ali Karadaği, Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez birer konuşma yaptı.

El Beşir, "Tasavvuf ilmi maalesef bugün üstlenmesi gereken görevi üstlenmiyor. Birçok ihtilaflı konular ve meseleler gündemimizi meşgul ediyor. Tasavvufun asıl görevi insanı ve toplumu ıslah etmeye yöneliktir. Ama bugün geldiğimiz nokta çok acınacak bir durum. Çünkü bugün tasavvufla ilgili konuştuğumuz konular İslam ile alakası olmayan konulardır." ifadelerine dikkat çekti.

Karadaği ise "Tasavvufta da ölçülü davranmak önemlidir. Aksi takdirde ölçüsüzlük hele de tasavvufta insanı farklı yönlere kadar sürükleyebilmektir. Tezkiye ve zühtte de ölçüyü kaçırmamak gerekir." diye belirtti.

Görmez de "Tarih boyunca İslam’ın yayılmasında tasavvuf kültürünün büyük bir etkisi vardır. Medreselerimizde yaygınlaşan tasavvuf kültürü sayesinde İslam'ın yayılmasında büyük bir etkisi vardır." sözlerini vurguladı.

Sudan İslam Konseyi Eski Başkanı ve Usul ul-Hadis profesörü Usam El Beşir "tezkiye" kelimesini Kur'an-ı Kerim'de geçtiğini ve büyük bir önem verildiğini söyledi.

El Beşir, "Tezkiye konusu aslında 'yeryüzünde halife ilan edilmiş insandan' bahsediyor. İnsanı ıslah etme yönteminden bahsetmektedir. Tezkiye; insanın temizlenmesini, arınmasını, kalkınmasını ve gelişmesini konu alan bir daldır. Tezkiye aynı zamanda insanoğlunun ferdi toplumsal ve ümmet olarak ele alıyor. Yani kısacası tezkiye insanoğlunun hayatının her alanında olması gerektiği şekli anlatıyor." dedi.

Tezkiye kelimesinin Kur'an-ı Kerim'de 59 yerde geçtiğini aktaran El Beşir, "Bu 59 yerin 51’inde 'gelişmek, temizlenmek' manasından kullanılmaktadır. 4 yerde ise tezkiye aslında vahyin asıl gayesini kast etmektedir. 3 yerde tezkiye kelimesi hikmet ve kitabı (Kur’an-ı Kerim) öğrenmekten önce gelmiştir. Çünkü gaye odur, sonra gelmiştir. Yine tezkiye Hazreti İbrahim'in duasında kitabı ve hikmeti öğrenmekten sonra gelmiştir. Çünkü işin semeresidir. 4 yerde de tezkiye kelimesi övmek manasında kullanılmıştır." diye belirtti.

El Beşir: Tasavvufun asıl görevi insanı ve toplumu ıslah etmeye yöneliktir

Tasavvuf ilminin bugün üstlenmesi gereken görevi üstlenmediğini söyleyen El Beşir, "Birçok ihtilaflı konular ve meseleler gündemimizi meşgul ediyor. Tasavvufun asıl görevi insanı ve toplumu ıslah etmeye yöneliktir. Ama bugün geldiğimiz nokta çok acınacak bir durum. Çünkü bugün tasavvufla ilgili konuştuğumuz konular İslam ile alakası olmayan konulardır. Özellikle felsefenin tasavvufa girmesi ile birlikte birçok sorunlu konular ortaya çıkmıştır. Tasavvufun ilgilenmesi gereken konular maneviyat ve nefis tezkiyesi olması gerekirken bugün bazı akidevi ve kelami konular konuşulmaktadır. Nasıl ki tefsir ilmine, hadis ilminde ve diğer konulara olumsuz bazı şeyler girmişse tasavvuf ilmine de bazı ihtilaflar ve bidatler girmiştir. Tasavvuf ilminin bu tür ihtilaflı konulardan ve bidatlerden arındırılması gerekir. Ben bu konuda çağrıda bulunmak istiyorum. Bu büyük ve yüce ilmin insanlara daha iyi bir şekilde anlatılması ve tanıtılması kanaatindeyim. Tasavvufa karşı bu olumsuz algı değiştirilmelidir. İslam'ın büyük bir kültürü olan tasavvufu daha da geliştirmeli ve toplumlara yaymalıyız. Ama öncelikle bunu güzel bir şekilde arındırmalıyız." ifadelerini kullandı.

El Beşir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu arındırmanın birinci yolu marifet ilmini iyi bir şekilde ortaya koymalıyız. Marifet ilminin tek bir kaynağı vardır. O da vahiydir. Vahiy dışında ilham gibi feraset gibi basiret gibi konuları ortaya atarsak iş çok başka yerlere gider. Yine bu konuda zayıf ve mevzu hadisleri iyi bilmeliyiz ve ona göre hareket etmeliyiz. En azından bunları, sağlam bir çalışma yürütmüş kaynaklardan almalıyız.

"Tasavvufun dünyaya karşı almış olduğu yanlış tavrı bir an önce düzeltmek zorundayız"

Yine tasavvuf ilminde dünya kavramını iyi bir şekilde tahlil etmeliyiz. Tasavvuf ilminde dünya kavramı çok basit görülmektedir. Tasavvufun dünyaya karşı almış olduğu yanlış tavrı bir an önce düzeltmek zorundayız. Aynı şekilde züht kavramını da. Dünyadan uzaklaşma Kur'an-ı Kerim'de iki sebepten dolayı zikredilmiştir. Birincisi Allah'ı zikretmekten alıkoyuyorsa, bir de haramı insana güzel gösteriyorsa. Onun dışında dünya zaten imtihan yeridir, imtihandan kaçmak olmaz. Aslında biz dünyayı imar etmekle mükellefiz yani ıslah etmekle mükellefiz. Züht yanlış anlaşılıyor. Züht iyilikleri, güzellikleri kendine haram etmek değildir. Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: 'De ki: Allah’ın kulları için yarattığı süsü, temiz ve iyi rızıkları kim haram kıldı?' 'De ki: Onlar dünya hayatında müminlere yaraşır; kıyamet gününde ise yalnız onlara mahsus olacaktır. İşte bilmek isteyen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz. (Araf:32)'

"Kerameti tasavvufun bir ilkesi haline getirmek yanlıştır"

Yine 'keramet' kavramı diye bir şey var. Evet, Allah bazı kullarına lütfetmiş olabilir. Ancak bunu tasavvufun bir ilkesi haline getirmek yanlıştır. O kadar sahabe vardı, birçoğunun kerameti yoktu. Keramet, Allah yolunda istikamette olabilmektir.

İyiliği emretme kötülükten nehiy etme konusu ile ilgili de bazı yanlış yaklaşımlar vardır. Yine ıslah ve cihad konusu ile ilgili bazı yanlış tutumlar vardır. Birçok tasavvuf terbiyesi üzerine yetişmiş aynı zamanda mücahit alimlerimiz, büyüklerimiz, önderlerimiz ve liderlerimiz vardır.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147