İstisnasız her yükselişin altında, büyük bir emek, büyük bir gayret ve de adanmışlık vardır. Biz buna frekans tetiklemesi diyelim. Unutmayalım; kırılan fay, bir süre sonra uzantısını da tetikler. Başarıyı başarılı kılan tuhaf davranışlardır. Alışılmışın dışında davranış geliştiren cins kafalar, farklı vizyonlar geliştirerek EL BEDİ ismini tetikleyebilir. Laf olsun diye değil, böyle bir bilgiyi öğrendik diye değil, gerçekten, adanmışçasına olmalı bu cinslik..
Not: El Bedi esmasının lügat anlamı:
Bed' kökünden türemiş olan el-Bedi ismi; icat etmek, örneksiz ve modelsiz olarak bir şeyi yapıp ortaya koymak, inşa etmek, iş yapmak, bir konuda ilk olmak, eşsiz ve benzersiz olmak anlamlarına gelir.
Büyük işler yapan, bilmem kaç milyonluk ticaret hacmine erişmiş bir iş insanının gönül hanesine misafir olsak, göreceklerimiz, öğreneceklerimiz dudak uçurtan cinsten olacak belkide..
Bir çoğumuzun aklına gelmeyen, tahmin etmesi güç alışkanlıkları sayesinde, Mevla bu kuluna hazineler dolusu başarı veriyor olabilir. Örneğin: sofrasındaki ekmek kırıntılarını sağ işaret parmağıyla toplayarak sofraya büyük bir hürmet gösteriyor, büyük bir samimiyeti yaşıyor olabilir.
Ekmek kırıntısına, zeytine, peynire, çatala kaşığa gösterilen bir hürmet, bir teşekkür var. Öylesine değil, gerçek bir saygı ve iltifattan bahsediyorum.
Veya kimsenin haberi olmadan, sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek şekilde hayır hasenatta bulunuyor olabilir. Belki evinde her gün başını koyduğu yastığa hürmet gösteriyor olabilir. Örnekleri çoğaltabiliriz. O yastık, ya da ekmek kırıntısına veya bir canlıya duyulan saygı kim bilir hangi başarının tetiklemelerini yapıyor, bunu bilemeyiz. Bildiğimiz tek gerçek; samimiyet ve ihlas tüm başarıların kaynağıdır. Bu hayatı yüreği doldurarak yaşamalı insan. Uyanık davranarak, görmezden gelerek, umursamaz davranarak bir yerlere gelsek de, Allah’ın mekrinden kaçamayız
Kimse kimseden akıllı değildir. Kimse diğer kimseden uyanık değildir. Her insan yerine göre akıllı ve de uyanıktır. Varın siz fedakar olun, kimsenin taşımaya gönüllü olmadığı bavulları siz kucaklayın, onlara hamal olun, yerine göre önde giden, risk alan siz olun. Sırf Allah rızası için yaptığınız çok ufak, hiç kimsenin umursamadığı bir hareket belki de başınıza devlet kuşunu konduracak. Allah’ın işine akıl sır ermez, Jüpiter’inizi parayla, başarıyla patlatacak olan Mevladır.
O yapsın ben niye yapayım, O gelsin ben niye gideyim, O desin ben niye söyleyeyim. Tüm bunlar gayretsizliğin, kaçışın, vurdum duymazlığın vasat bakış açılarıdır. Yerine göre fedakar, yerine göre adanmış olmalıyız. Bahsedilen orta yolda ilerleyiş, kişinin çocuklarının hakkını, kendi kulluk hakkını heba etmesi değildir. Vurgulu ve anlamlı fedakarlık çok yüksek bir meziyet içerir. Sadece ve sadece Rıza-i ilahi için, hiç bir beklentiye girmeden yapılan bir hareket asla karşılıksız kalmaz. Öyle ya da böyle, gün gelir elinizden tutar bu candan ciğerden hareketleriniz.
.
|