18.08.20, 14:28
|
Gayretli üye
|
|
Üyelik tarihi: 19.04.20
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 677
Etiketlendiği Mesaj: 44 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı
Bediüzzaman, tefekkürde şöyle bir metot tavsiye eder:
Nefsinde, iç dünyanda, özel ahvâlinde tefekkür ettiğin zaman, derinden derine etraflıca, detaylı inceleme yap. Fakat afakî, haricî, genel hallere dikkat ettiğin vakit, sathî, topluca düşün; tafsilâta, teferruâta geçme. Çünkü özde, esasta olan kıymet ve güzellik teferruatta yoktur.
Hem de afakî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma, boğulursun. Nefsî, içe yönelik tefekkürde tafsilâtlı, afakî, dışa dönük tefekkürde ise icmalî (toplu) bir bakışın olursa, vahdete/birliğe yaklaşırsın. Aksini yaptığın takdirde, çokluk fikrini dağıtır. Evham ise havalandırır, enaniyetin kalınlaşır. Gafletin kuvvet bulur, tabiata çevirir. Dalâlete götüren yol da budur.
|
bundan önceki yazinizda haklısınız. erbabı da öyle der. tersine durumda kafayıbozan lar bile var. O yüzden tefsir okumak sohbete devam tavsiyesi tefekkür içindi zaten. Alıntı yaptığı nız kisim Bediüzzaman'ın Risaleleri nden fakat tahrif edilmiş bir alıntı. nurlarda ilk tahribatı feto yaptı. çok zararları var. Çünkü bunlar ilhamı en üstünü olan sumullu kisimdandir vahiy değildir olamaz lakin vahyin görevini yapar. her cümle bir ayet hadis mealidir
|