Şimdi ben bu konuya nereden nasıl gireyim bilemedim. Çünkü o kadar çok yanlış var ki, hepsini düzeltmeye kalksam sayfalar yetmeyecektir. O sebepten kısa kısa geçeceğim.
Tasavvuf İslam'ın irfanı değil, İslam'ın havvas seviyesidir. İslam'ın irfanı önce tevhid de sonra şeriatta sonra hakikattedir. Tevhidi kalbine koymayan, şeriatı anlayamaz, şeriatın ilmini bilmeyen hakikate zaten varamaz. Vardığı hakikat ya batıl ya da sapkın olur ki o durumda da imanıyla birlikte herşeyini kaybeder.
İslam'da tasavvuf yoktur diyenlerin, 1.Akabe biadı, 2.Akabe biadı ve en önemlisi Ashab-ı Suffa'dan haberi yoktur sanırım. Yedi uyurlara girmiyorum bile. Kur'an bize hikaye anlatmıyor (hâşa ve kellâ). Yok bu olaylar tarihseldir, misal yorumlardır diyenle de ben tek kelime sohbet etmem, selam da vermem.
Rabıta, keşf gibi ruhani özelliklerin hint mitolojisinden geldiğini kim çıkardı? Siz hiç mi İslam tarihi ve İslam öncesine dair medeniyet tarihi kitabı okumadınız? İsrailiyat'a tabii ki bizde karşıyız, hint mitolojisi ve taoizm gibi yoldan çıkmış öğretilere bizde karşıyız. Ancak bunlardaki çoğu yöntemin Nuh A.s. döneminden geldiğini bilmiyor musunuz?
TRT'de çıkan bir profesör Nuh (a.s.) oğluyla cep telefonuyla konuşuyordu dedi. Tövbe haşa Nuh (A.S.) herhalde ahiretcell kullanacak hali yok. Rabıta ve telepati yoluyla konuşmak o dönemden beridir vardır. Minel kalbi ilel kalbi sebila boşuna denmiş birşey değildir. Nasıl ki Hz.Ömer "Ya sariyye dağ" diyerek minberde konuştuğu anda, paganlarla savaşa giden Müslüman ordusunun komutanı sariyyenin dağa sığınması gibi.
Meditasyon vs. dediğimiz tüm olaylar zaten eski hak dinlerden alınmıştır. Ama farkı şudur; O uygulamalar da tevhid yani Allah'ın birliği yoktur. Alt tanrı veya ast tanrıçalar vardır. Mekkeli paganların putlara tapmaları bile "Onlar bizi Allah'a yakınlaştırsınlar tapıyoruz" demeleri doğrultusunda tevhidden çıkmalarının neticesidir. Tevhid'den uygulama veya rabıta ile çıkmazsınız. Rabıtayı, Allah dostlarına veya tevhid ehline yapmadığınız zaman çıkarsınız ki ŞİRK denilen mesele de budur.
Alkolik bir sarhoşun bile rabıtası vardır. Çünkü o sarhoş, sevdiği bir sarhoşu gördüğü ve ona sevgi celp ettiği için meyhaneye gider. Peygamberimiz (S.A.V.) kişi sevdiği ile beraberdir ne demek istedi? Hiç düşündünüz mü?
Lütfen beyler, hassas olan bu konularda en az 5-10 kitap bitirmeden konuşmayın. İsmini vermeyeceğim bir sözde Müslüman vardı, internette tarikat ve tasavvuf ehline ağız dolusu laf eden onları şirk ve küfür ile suçlayan. Bu vatandaş;
Önce evliyalara dil uzattı
sonra tasavvufa dil uzattı
sonra hadisleri inkar etmeye başladı
En son gördüğümde ayetleri inkar edip, kafir diye bilinenleri övmeye başlamıştı. Biz bu hale gelmek istiyoruz diyorsanız, buyrun kapı açık ama bu duruma düşmemek için hakikati iyi bilmelisiniz.
Vesselam.
|