Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı
bunlarin tamami senin sahsi dusuncen,kurani anlatiyormus gibi anlatma Saidi nursi 1923 te millet meclisinde konusma yapmis,ve demokrat parti ve adnan menderesi aciktan desteklemistir defalarca menderese mektup gondermistir,ayrica en yakin 3 yardimcisini menderesle gorusmeye gondermistir... insanlari yanlis bilgilendirmeyin
|
1923 demn 1950 ye kadar islamla savaş edilmiş camiler ahıra çevrilmiş türkçe ibadet yapılıyor alimler asılması cuma namazı 9da kılınması diyanet ilk başkanı haham dı keferenin kucağında 10yaşınd a çocuğa alıp bira içirip içki rejlamı kadınların bedeni satılık hale getirerek genelev açılması gibi daha niceleri bu dönemler arasında islamla savaşılmış şimdi üstad hz. Menderese chp ve laiklik için desteğini bu düzeyde verdi özellikle ezanın arapça olmasından dolayı...
Bediüzzaman neden “Euzü billahi mine’ş-şeytani ve’s-siyaseti” dedi?
Eski Said siyasetle, içtimaiyat-ı İslâmiye ile ziyade alâkadardır. Fakat, sakın zannetmeyiniz ki, o, dini siyasete âlet veya vesile yapmak mesleğinde gitmiş. Hâşâ! Belki o, bütün kuvvetiyle siyaseti dine âlet ediyormuş. Ve derdi ki: “Dinin bir hakikatini bin siyasete tercih ederim.” Evet, o zamanda kırk-elli sene evvel hissetmiş ki, bazı münafık zındıkların siyaseti dinsizliğe âlet etmeye teşebbüs niyetlerine ve fikirlerine mukabil, o da bütün kuvvetiyle siyaseti İslâmiyetin hakaikına bir hizmetkâr, bir alet yapmaya çalışmış. Fakat, o zamandan yirmi sene sonra gördü ki, o gizli münafık zındıkların garblılaşmak bahanesiyle siyaseti dinsizliğe âlet yapmalarına mukabil, bir kısım dindar ehl-i siyaset, dini siyaset-i İslâmiyeye alet etmeye çalışmışlardı. İslâmiyet güneşi yerdeki ışıklara alet ve tâbi olamaz. Ve alet yapmak, İslâmiyetin kıymetini tenzil etmektir, büyük bir cinayettir. Hatta Eski Said o çeşit siyaset tarafgirliğinden gördü ki: Bir salih âlim, kendi fikr-i siyasîsine muvafık bir münafığı hararetle sena etti ve siyasetine muhalif bir salih hocayı tenkit ve tefsik etti.
Eski Said ona dedi: “Bir şeytan senin fikrine yardım etse rahmet okutacaksın. Senin fikr-i siyasiyene muhalif bir melek olsa lânet edeceksin.” Bunun için Eski Said “Euzü billahi mine’ş-şeytani ve’s-siyaseti” dedi. Ve otuz beş seneden beri siyaseti terk etti.
Tarihçe-i Hayat, s. 107
Bediüzzaman’ın otuz beş sene sonra siyasete bakmasının sebebi
Otuz beş senedir ki siyaseti bırakmıştım ve Nurculara da “Bırakınız!” diyordum. Sebebi, siyaset ihlası kırar. Fakat şimdi hissettim ki, bazı münafıklar dindarları perde yapıp dini siyasete alet; sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmeye çalıştıklarından safdil dindarların hatırı için bir-iki defa siyasete baktım, gördüm ki: Bizi bu üç-dört mahkemede “Dini siyasete alet ediyor” diye itham edenler kendileri dessasane dini tezyif etmek için kendileri sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmek için dinsizlik düsturlarını kanuna bağlamak gibi dünyada hiçbir şeddad, hiçbir zalimin yapmadığı bir dehşet gördüm. Şiddetli bir me’yusiyetim içinde, Hürriyet başında bizimle, yani İttihad-ı Muhammedî (asm) Cemiyeti ile, İttihadçıların bir kısmındaki gizli farmasonlara muarız ve manen bizimle, yani İttihad-ı Muhammedi ile müttefik olan Ahrar Fırkası yine otuz beş sene sonra dirildi, yine uyandı. Birden şeair-i İslâmiyenin başında olan ezan-ı Muhammedi’yi farmasonların zincirlerini kırıp ilan etmesiyle; siyasetten kat’-ı alaka eden, eskide “İttihad-ı Muhammedî” şimdi “Nurcular” namını alan ve İttihad-ı İslâm içinde bulunan kardeşlerimiz yanlış basmamak için bazı şeyleri söylemek isterdim. Fakat Risale-i Nur benim bedelime konuşuyor dedim, yüzümü çevirdim.