Bu tip deneyimlerden önce hepinizin bilmesi gereken bir konu var;
Zahiri ilimler bilinmeden batıni ilimlere girilemez. Abdülkadir Geylani hazretleri, çölde riyazat halinde yürürken keşfen karşısına çok güzel bir kadın çıkar ve der ki;
"Ey Abdülkadir, ben senin rabbinim. Ümmetime tüm haram kılınanlar sana helal kılındı der."
Abdülkadir Geylani hazretleri ise, tam o anda "Defol ey lain şeytan" diyerek gelen şeytanı kovalar. Peki Abdülkadir Geylani hazretleri onun şeytan olduğunu nasıl anlamıştır? Öncelikle "Ben Alemlerin Rabbiyim" diyemez hiçbir şeytan. Çünkü Allah'ın tevhididen ve varlığından korkarlar. Ona şirk koşamazlar. Keşif anında, "Ben Alemlerin Rabbinden bir elçiyim" de diyemezdi çünkü anında yanardı. O sebepten şeytan, kelime oyunu yaparak "Ben senin rabbinim" diyerek Abdülkadir Geylani hazretlerini yanıltmaya çalıştı.
Ama büyük evliya, fıkıh ve şeriat bilmesi sayesinde bu tuzağa düşmedi. Demem o ki, bu tip uygulamalarda ve keşiflerde tuzağa düşmemek için ciddi bir fıkıh ve hadis bilgisinin olması gereklidir. Bu konuyu hiçbir şekilde atlamayın.
|