28.07.20, 06:28
|
|
|
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Kesfiyail Nickli Üyeden Alıntı
Sahip istersen Allah yeter Rehber istersen Rasulullah yeter arkadaş istersen Kuran yeter
bakara 170 te Rabbimiz buyuruyor ki
Onlara:
“Allah'ın indirdiğine Kur'ân'a tâbi olun, Kur'ân'ı uygulayın" denildiğinde:
“Hayır. Biz Kur'ân'a değil, gördüğümüz, bildiğimiz atalarımızın yoluna, hayat tarzına, onların uygulaya geldikleri eski âdetlere, geleneklere uyarız" derler. Atalarının akılları hiçbir şeye ermiyor olsa da, onlar hak yolu tercih etmemişler, doğruyu, aydınlığı, refahı bulamamışlarsa da mı, onların yolundan gidecekler?
|
Bir şeyi cebimize koyalım. Ben yazıyorum diye bunu en başta da hatta sadece ben kendimi düşünerek söylüyorum bunu;
Günahkarız. Sürekli günah işliyoruz. Tevbe ediyoruz. Sonra bir daha. Taaa ki Allah zülcelal tevbemizi kabul edip bizi o günahlaradan muhafaza buyuruncaya kadsr.
Ben 1yıldır Tevbe ettiğim bazı meseleler vardı. Bu Tevbe tabiri caiz ise Nasuh tevbesi oldu ve geri dönmedim o günahlara. Büyük günahları. Bazılarında ise sürekli istiğfar sürekli günahlar... Bakalım. Rabbim affeylesin. Lakin dikkat çekici nokta şu ki ben bu Tevbe ler için de, bu geri dönüşler içinde hiç, bir başka insana şeyhe, mürşide ihtiyaç duymadım. Düz müslüman olunmuyor mı dedim? Dediler mürşidin olmazsa şeytanın elinde oyuncak olursun felan... Subhanallah..
Gerçi tarikler şuan öyle görüyor sanırım beni de neyse. İyi zan hepimize fayda verir, kötü zan kendilerine zarar verir.
Bu noktada sıkıntının büyüğü tasavvuf ekolündedir. Bakınız bu ekol İslam da söz hakkı bulmaya başladığı günden itibaren bu güne kadar olan süreçte sürekli yıpranmış İslam. Her anlamda geri gitmiş. En başta ahlak anlayışında sorun var. Büyük sorun var hemde (ahlak kadınlara/erkeklere duyulan şehvet değil, dünyaya bakış açısıdır.) Ahlaki çöküntünün sebebi ise tasavvufun bize öğütlediği bazı öğretilerdir. Bunlarla birlikte bir ruhban sınıfı oluşmuş, altında ise sorgulamaktan ve düşünmekten aciz bir tarik sınıfı, onunda altında ise (kendi deyimleri ile) cahil cühela sadece tevhid ile amel etmiş, allahın emir ve yasaklarını uygulayan kul sınıfı vardır. Tariklerin koşulsuz teslimiyeti omurgasız nesiller yetişmesine sebep olmuş, bu da ruhban sınıfının semirmesine de sebep olmuştur. Ülke de sürekli bu durum tecelli halinde ama görebilene... Örnek verip konuyu siyasallaştırmaya lüzum yoktur. Fakat omurgasız tiplere örnek verebilirim. Nur cemaati en güzel örneğidir.
Tasavvuf aynı zamanda cihad edemeyen, silik, başlarına gelen her hadiseye koşulsuz teslim olan, pısırık inanlar sa yetiştirmiştir. Örnek verecek olursak devrin bir çok mutasavvufu milli mücadeleye ya destek vermemiş yada çekimser kalmak suretiyle durumu gözetleyip milli mücadelenin sonlarına doğru tavrını belli etmiştir. Yada direk işgal güçlerinin yanında yer almıştır. Omurga sorunu malum.
Yani daha bir çok örnekler sunulur ama sonuç olarak tasavvufi bakış açısını Kur'an, sünnet ve şeriat üçlemesi ile ele aldığımızda baştan sona tezattır. Ama Allah zülcelal ile rüyasında konuşan bir Gavs elbette ki bu 3'lemenin de üstünde olacaktır. Zira "kesin kss haram olduğunu bildiğin bir işi Gavs'ın yaptığını görürsen sakın şüpheye düşme vardır bir bildiği şeyhimin de" adabı tarikat ehillerine öğretilen bir adabdır.. Boş müslümanlığa lüzum yok. Kuran cihat der bunlar diğer yanaklarını çevirir. Kuran salihatı yapın der bunlar herkese verin der. Kuran halik ile mahluk arasında ki koşulsuz farka bizzat delil kuran olarak benim der, bunlar Allah benim, Allah bende der. Nerden bakarsan bak kokuşmuşluk, cahiliyet,şirk, putperestlik, vahiy dışı bir İslam, algısı mümkün olmayan bir Allah inancı var. Hesap günü ellerinde kalır bu iş bunların. O gün bakalım "Sübhâneke yâ lâ ilâhe illâ ente el-gavse el-Gavs" duası işe yarayacak mı....
Tevekkül yalnız Alemlerin Rabbi olan Allah'a olur. Tevessül ise umulur ki yalnız Alemlerin nuru Efendimiz (s.a.v.)'dir.
"40 alimi bir delille yendim de bir cahili 40 delil ile yenemedim" imam Şafi
|