09.07.20, 01:16
|
|
Daimi Üye
|
|
Üyelik tarihi: 24.10.19
Bulunduğu yer: TR
Mesajlar: 2,490
Etiketlendiği Mesaj: 78 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Buda başka kaynaktan buyurun inceleyin:İsteyen kendi araştırmasını yapabilir şüphesi olan.
Kaç defa söylenileceği hakkında da ölçü alınan hadis şudur:
Abdullah b. Abbas bildiriyor: “Sizden biriniz rukû yaptığı zaman üç defa subhaneke rabbiyel azim desin. Üç, tesbihin en az miktarıdır. Secde ettiği vakit de üç defa subhâneke rabbiyel a’lâ’ desin; bu, tesbihin en azıdır.” (Ebu Davud, II, 40; Tirmizi C. 1, H. No: 261; Buhari, Sıfatı’s Salat 42; Nesai, İftitah 102).
Ancak Rasûlullah’ın secdelerinde bunun dışında da değişik dualar yaptığı bir gerçektir. Örneğin,
سُبْحَانَ رَبِّيَ ْالأَعْلَى
– “Subhâne rabbiye’l-a’lâ”
“En yüce olan Rabbimi tesbih ederim.” (üç defa)
(Ahmed, Ebû Davud, İbn Mâce, Dârekutnî, Tahâvî, Bezzâr ve “el-Kebîr”inde Taberânî yedi sahâbîden rivâyet etmiştir. “Rukû” bölümünde geçen dipnot, s.132.
(İbn Mâce, İkametu’s-salât 20 (888), c.3, s.135-136; Ebû Dâvud, Salât 149-150 (886), c.3, s.395-396)
Bir gece namazında bu zikri o kadar çok tekrarladı ki, secdeleri kıyamına yakın olmuştu. Kıyamında ise, uzun sûrelerden üç sûre, Bakara, Nisa ve Âl-i İmrân’ı hem de aralarında dua ve istiğfar yaparak okumuştu. Buna dair rivayet “Gece Namazı” konusunda geçmişti
سُبْحَانَ رَبِّىَ الأعْلَى و بِحَمْدِهِ
“subhâne rabbiyel a’lâ ve bihamdih”;
“En yüce Rabbimi hamd ederek tesbih ederim.” (üç defa)
(Bu sahih bir hadistir. Ebû Davud, Dârakutnî, Ahmed, Taberânî ve Beyhakî rivâyet etmiştir.
[Ebû Dâvud, Salât 146-147 (870), c.3, s.368-369)
سُبُّوحٌ قُدُّوسٌ رَبُّ المَلاَئِكةِ وَالرُّوحِ
“Subbuhun, kuddusun, Rabbul melâiketihî ve’r-ruh”; (Munezzehsin, mukaddessin, meleklerin ve Ruh’un Rabbisin – Muslim ; ebu Avane- Muslim ; salat 223 (487) C 3 , S. 1468 ; Nesai, İftitah 165 (1034) C 1 – 2, S. 639 ; Ebu Davud, Salat 146 – 147 (872), C3 , S 372)
سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ ر بَّنا وَبِحَمْدِك اللَهُمَّ اغْفِرِْلي
“Subhanekellahumme rabbenâ ve bihamdike. Allahummeğfirlî”
“Allah’ım ve yüce Rabbimiz! Seni hamd ederek tesbih ederim. Allah’ım beni bağışla.”
Peygamber (s.a.v.) Kur’an’ı tevil ederek, rukû ve secdelerinde bu zikri çokça yapardı
(Buhârî, Muslim. Bu rukûda da yapılan zikirlerdendir. Kur’an’ı tevil ederek: Yani Kur’anın bu konudaki emrini yerine getirerek. Buna dair açıklama daha önce geçmişti.
(Buhârî, Sıfatu’s-salat 58 (85), c.2, s.809 Muslim, Salat 217 (484), c.3, s.1465; Nesaî, İftitah 155 (1123), c.1-2, s.634; Ebû Dâvud, Salât 147-148 (877), c.3, s.382)
اللَّهُمَّ! لَكَ سَجَدْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَلَكَ أسْلَمْتُ، [وانْتَ رَبِّي]. سَجَدَ وَجْهِىَ لِلَّذِى خَلَقَهُ وَصَوَّرَهُ، [فاَحْسَنَ صُوَرَهُ] وَشَقَّ سَمْعَهُ، وَبَصَرَهُ [ف]تَبَارَكَ اللّهُ أحْسَنُ الخَالِقِينَ.
“Allahumme! Leke secedtu ve bike âmentu ve leke eslemtu ve ente rabbî, secede vechî lillezî halakahu ve savverahu feahsene suverahu ve şekka sem’ahu ve basarahu, fetebârekellahu ahsenul-halikîn”
“ Allahım! Sana secde ettim, sana inand ım, sana teslim oldum. Sen benim Rabbimsin. Yüzüm de, kendisini yaratıp şekillendiren, en güzel biçimi veren, ona kulağını, gözünü takana secde etmiştir. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir.”
(Muslim, Ebû Avâne, Tahâvî ve Dârakutnî.
Muslim, Salâtul-Musâfirîn 201 (771), c.4, s.2193; Ebû Dâvud, Salât 121, (760); Nesâî, İftitâh 157-159 (1126-1128), c.1-2, s.635-636; Ebû Dâvud, Salât 118-119 (760), c.3, s.161-162)
اللَّهُمَّ! اغْفِرْ لِي ذَنْبِي كُلَّهُ، دِقَّهُ وَجِلَّهُ، أوَّلَهُ وَآخِرَهُ، عَلاَنِيَتَهُ وَ سِرَّهُ
“Allâhummeğfirlî zenbî kullehu diggahu ve cillehu ve evvelehu ve âhirehu alaniyetehu ve sırrahu”;
“Allah’ım günahımın hepsini; küçüğünü ve büyüğünü, ilkini ve sonuncusunu, açığını ve gizlisini bağışla” gibi duaları Peygamber (s.a.v.) secdelerinde okurdu.
(Muslim, Ebû Avâne; Muslim, Salat 216 (483), c.3, s.146).
سَجَدَ لَكَ سَوَادِي وَ خَياَلِي وَ آمَنَ بِكَ فُؤَادِي، أبُوءُ بِنِعْمَتِك عَلَيَّ هَذِي يَدَيَّ وَ ماَ جَنَيْتُ عَلىَ نَفْسِي
“Secede leke sevâdî ve hayâlî ve âmene bike fuâdî, ebû’u bi-ni’metike aleyye, hâzî yedeyye ve mâ ceneytu alâ nefsî”
“Karartım ve hayalim sana secde etti. Kalbim de sana iman etti. Üzerimdeki nimetini itiraf ediyorum. İşte ellerim ve aleyhime işlediğim günahlar.”
(İbn Nasr, Bezzâr ve Hâkim. Hâkim, hadisin sahih olduğunu söylemiş; ancak Zehebî hadisi sahih kabul etmemiştir. Ancak hadisin “Asl”da şahidleri bulunmaktadır.
سُبْحَانَ ذِي الْجَبَرُوتِ وَ الْمَلَكُوتِ وَ الْكِبْرِياَءِ وَ الْعَظَمَةِ
“Subhâne zi’l-ceberûti ve’l-melekûti ve’l-kibriyâi ve’l-azameti”
“Bütün kahharlığın, bütün mulkun, yüceliğin ve büyüklüğün sahibi olan Allah’ı tesbih ederim.”
(Ebû Davud ve Nesâî, sahih senedle rivâyet etmiştir. Bu husutaki açıklama daha önce “Rukû” konusunda geçmişti. Nesaî, İftitah 163 (1132), c.1-2, s.637-638; Ebû Dâvud, Salât 146-147 (873), c.3, s.373)
Hanefi Mezhebi alimlerine göre kişi secdede, hadiste rivayet edilen tesbihlerden başkasını söylemesi uygun değildir. Secdede “Subhane rabbiyel ala” demek sünnettir. Bu nedenle bu duayı terk eden sünneti terk etmiş olur. Namazı geçerlidir. Ancak Sünnet sevabından mahrum kalır
------------
Özet hadis de denilen secdede peygamber efendimizin yaptığı üstteki kırmızı olanlardan isteyen okuyabilir.Türkçe dua secdede yapmıyoruz.Namaz bitiminden sonra selam verince türkçe duada han-hamam-yat-kat-mercedes mevzusu ihtiyacı olan yapabilir istiyende gene manevi dereceler isteyebilir kişinin kendi bileceği iş ihtiyacı ne ise ona göre duasını yapar selametle..
__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
|