Alıntı:
Tarikinaksibend Nickli Üyeden Alıntı
Öncelikle ben ne şeyhimi efendimizden sav üstün tuttum. Ne de şurdan burdan copy past bilgiler aldım. Bu iki hususta eğer senin dedigin gibi ise Allah benim belamı versin. Eğer dediklerinde sen yanlış isen, yalnızca zan da bulunuyor isen Allah senin belanı versin. Amin.
Şimdi gelelim bizim mevzumuza. Senin iddia etmekte oldugun konu şurası; Allah tan başka kimseye teveccüh edilmez.(yönelilmez.) Lâkin sen hâla efendimiz sav ile tarikat şeyhini bir tutmaktan ve sair bahsediyorsun. Efendimiz sav Allah tan başkası degil mi? Burada bu soruları benim sana sormam gerekiyor. Çünkü benim itikadıma ve kelâmıma nazar edersen müşahade edeceksin ki; Peygamberlerden de, (aleyhümesselam) velilerden de(rahmetullahi aleyhim ecmaîn) yardım istenir.
Sana gore ise Allah tan başkasına teveccüh söz konusu olduğu cihetle, bir insandan istimdat edilmez. Şimdi konuyu başka yerlere çekmeden cevap verebilirsin inşaallah. Şirk kavramını kullanmanin sebebi Allah tan başkası,, olmasi hususu ise efendimiz sav de insan degil mi? Eğer senin itikadında efendimizde haşa bir uluhiyet sıfâtı yüklü ise hiç konuşmayalım.
Ayrıca tevessül konusunu da bilmedigini düşünüyorum.
Her türlü yardımın kaynağı ve başvurulacak mercii Allah Teâlâ'dır. Allah Teâlâ'dan başkasından yardım dilemek söz konusu olamaz. Tasavvufta Hz. Peygamber (asm), şeyh veya benzeri maneviyat büyüklerinden istimdad, doğrudan onların şahıslarından bir talab demek değildir. Eğer sen doğrudan şahıstan istiyor isen, efendimiz den istesen bile şirk içindesin haberin ola !
Velilerden yardım istemeye ancak ahmaklar şirk der.
"İşlerinizde şaşkınlığa düştüğünüz zaman kabir ehlinden yardım isteyiniz." (Kesfu’l Hafa; 1/85
|
Kıymetli hocam bu devirde ehli sünnet cemaat ve tarikatlara düşmanlığın alelen yapıldığı zamanlarda sizin gibi ehli tarik şahısları görmek benim içime su serpiyor. Allah sayınızı ve kuvvetinizi artırsın daim eylesin.