Bürokrat: "Bataklığa düştüm. Kurtar beni!" diye bağırmış.
Köylü: "Geçmiş olsun" demiş. Ama kurtarmak için hiç gayret göstermemiş. Hani neredeyse dönüp gidecek.
Bürokrat paniklemiş ister istemez: "Lütfen, bir dal uzat. Kurtar beni!" diye yalvarmış..
Köylü: "Olmaz! Sen şu anda hazine toprakları üzerindesin. Hazine malından bir şey almak suçtur."
Bürokrat: "Sen dalga mı geçiyorsun? Ölüyorum. Kurtar beni!" diye bağırmış, ağzına dolan çamurlarla..
Köylü hiç istifini bozmadan cevap vermiş:
"Ben Hazine'den mal alıp, suçlu duruma düşemem. Fakat seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakama, kaymakam da valiyi arar mutlaka. Mal müdürü'ne talimat verilir. Şayet hazine arazisi değilse, itfaiyeye talimat verir ve seni kurtarırlar."
Bürokrat: "Yahu; bunlar oluncaya kadar ben ölürüm!"
Köylü gülmüş: "Ben ölmezsin demiyorum ki! Bizim devletle bir işimiz olsa, siz de bu yolları önermiyor musunuz?'' Biz de oradan oraya gide gide ölüyoruz âdetâ..
Sen de ölürsen, mevzuata uygun ölmüş olursun..!
|