Kur'an'da Yazım Hataları Var mı?
Kur'an'ın imlasındaki farklılıklar dikkatsizlikten mi? Yoksa bir sebebe mi bağlı?
Kur'an'da yazım hataları olduğu öteden beri bir iddia olarak yazılır çizilir. Zira bazı kelimelerin yazılışı mutat yazılıştan farklıdır. Ya da aynı kelime bir yerde bir şekilde, başka yerde başka şekilde yazılıdır. Bu da kelimenin hataen yazıldığı zannına neden oluyor.
Ancak özellikle son yıllarda Kur'an üzerine yapılan çalışmalarda bu tür iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı. Kur’an’da "Hazreti Osman Hattı" olarak bilinen yazı stilinin aslında tesadüf ya da rastgele olmadığı, bilakis bir hikmete binaen böyle yazıldığı ortaya çıkmıştır.
Şimdiye kadar aynı kelimenin farklı yazılmasının hikmetleriyle ilgili olarak onlarca kelime gördüm. Hepsi de bir sebepten dolayı farklı yazılmıştı. Bu da aslında kelimelerin yazılışının bile içtihadi değil, tevkifi olduğunu gösteriyordu.
Yazımızın uzamaması için bir örnek vereceğim. Ve benzer kelimeleri başka yazılar ile de devam ettireceğim inşallah.
Kur'an'da "Rea" (gördü) kelimesinin iki şekilde yazılışı vardır. Birisi رءا şeklinde, diğeri de رأي şeklindedir. Yani birinin sonu elif harfi ile biter, diğeri ise ye harfi ile biter.
Aynı kelimenin iki ayrı şekilde yazılması bazılarına göre Kur'an'ı yazıya geçiren hattat sahabenin dikkatsizliğidir. Yani kelimeyi yazarken farkına varmadan başka bir harf ile yazmışlar.
Ancak bu ve benzeri farklı yazılan kelimeleri inceleyince şu hikmetle karşılaşıyoruz:
Rea kelimesi رءا diye yazılan yerlerin tamamında kelimenin anlamı, "göz ile görmek" anlamındadır. Gözüyle güneşi gördü, gözüyle ayı gördü, gözüyle azabı gördü, gözüyle gömleği gördü vb.
Ancak iki yerde (resimlerde pembe renkle çizili olan) رأي şeklindedir. Burada ise gözle değil, "gönül ile görmek" anlamındadır. Gönlün görmesi ayrıdır, gözün görmesi ayrıdır. Bu ayrı manalar, aynı kelimede aynı şekilde yazılmamasına da yansımıştır.
Bunun gibi onlarca örnek vardır. Kur’an’da gramer hatası olduğunu söyleyenler ya da yazım hatası olduğunu iddia edenler, akıllarının ermediği ve yetmediği konularda iddialarda bulunuyorlar.
İşte Bakara Sûresinde geçen لا ريب فيه bunda şüphe yoktur, ifadesi bir iddia değil, bir hakikattir.