slm
Zekâtcı öyle bir şeytandır ki;
Omirilik başında adakcı ve yemin kefaretinden gelen seytanlar ve karşılığında sadr (göğüs) kısmında hayatına okunan lanetten gelen şeytan ile kuvve-i birlik sağladığında kalp artık fonksiyonlarını yitirmeye başlayarak;
- Ritim bozukluğu
- Tasikardi
- Kalp yetmezliği
- vs gibi tüm kalp rahatsızlığını bünyede oluşturacak kadar sağlam ruhsat sahibi şeytanlardır.
Kalbi ruhsatlayan şeytanlar, kanı kalbin pompalaması hasebi ile kan ile alakalı vücuttaki tüm hastalıkları yapmayada otomatikmen ruhsat alıyorlar.
- Kanser
- Şeker
- Tansiyon
- Damar Tıkanıklığı
- Varis
- Kansızlık
- Akdeniz anemisi
- Adet düzensizliğine destek
- Diğer organların düzgün çalışmasına ve beslenmesine destek olabilecek kan pompalama görevinde hastalıklı hücrelerin vücuda pompalanması.
- Gıdalanma ile alınan vitamin ve proteinin kanda taşınarak ilgili noktalara taksimatina engel teşkil ederek sağlıklı beslenmenin önüne geçmesi.
- Oksijenin kan ile beyne taşınmasına engel olarak algıda eksiklik
- vs.. gibi
Zekâtcı nasıl yerleşiyor sırt bölgesine?
... Adak merkezin olduğu nokta başı olmak sureti ile böbreklere üçgen bir şekilde inmek sureti ile vücudumuzda varlığını devam ettirmektedir.
Yani daha kısa ve öz bir deyimle vücuttaki bermuda şeytan üçgeni komplikesi (Zekat, Adak, Hayata okunan isyan), Allah cc den gelen rahmani tecellilerin kaýnağıni kesmeyi ve kalbin mana ile bağını koparmayı hedefleyen şeytani bir yerleşkedir vücudumuzda.
Zekâtıcının mizaci karakteri;
Sosyal bir ibadet olmasi sebebi ile kul hakkı içeren tek ibadettir. İçinde mazlum, yetim fakir hakkı barındırması sebebi ile hakkını vermediğiniz bu sayılı kişilerin gözyaşları kadar, zıddı ile mukabil dalga geçmeye, gülmeye, güldürmeye ruhsatlı bir şeytan olup kişide espiri, taklit, güldürme yeteneğini bir yandan had safhaya taşırken diğer yandan da kendisi eğlenir.."
Dalgacı, alaycı, oyun oynamayı seven bir mizaca sahiptir. Farklı kimliklerin kul hakkını üzerinde barındırması sebebi ile vücutta farklı şeytanların kimliğine bürünebiliyorken diğer taraftan zekâtcı sahibi olan insan farklı kimliklerin taklidini pek ala kolay bir şekilde yapabiliyor. Zekâtcısı ölen insanlarda şaka, espiri ve taklit yeteneği alışkanlıklar harici yok denecek kadar azalıyor.
Böbrek bölgesine yada böğür denilen yan kısımlarda dokunduğunuz takdirde hissedeceğiniz ağrı, acı, tik yahutta gülme hissi zekâtcının varlığına delil dış sinyallerdir.
Bu işin zahir kısmı.
Peki işe birde bâtın tarafından bakalım!.
İmdi zahirde kalp hastası olan bir insan kalbi ilhamlarının kaynağını ne kadar Allah cc den sayabilir? Gelen ilhamları dinlediği vakit kime kulak verir ve kimden yüz çevirmiş olur? Zahirde varlığını ifşa etmemiş kalp hastalıklarınıda bu bağlamda değerlendirelim. Neticede kıyamete gebe bir zaman diliminde hasta olmayan bir olmasa gerek diye düşünüyorum.
|