Alıntı:
Baran Sis Nickli Üyeden Alıntı
İki sorum var Öncelikle bildiğim kadarıyla kaderine mahkum olmayıp alternatif yollarla yani bu yöntemler evlenme olsun felan tarzında günah peki şunu düşündüm bir arkadaşım yapmıştı bana anlatmıştı acaba günah mı hiç bilgisi yoktu ama kendisi ve o kız birbirlerini seviyordu fakat annesi o çocuğu sevmediği için annesi kızını o çocuktan sakındırıyordu çocukta hocaya giderek ne yaptı bilmiyorum ama annesini ikna ettirdi zorla bu günah mı ona göre haber vereceğim o kişiye ikinci olarak Allaha kendimizi nasıl teslim etmeyi başarırız. lütfen yardımcı olurmusun
|
Arkadaşının tam olarak ne yaptırdığını bilemem ama sonuçta iradeye etki var, kızın annesi sonradan kabul ediyor, aslında kendi iradesi ve rızasıyla değil. Sen tam olarak nasıl bir işlem yaptırdığını öğren ona göre @
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocama yazarsın durumu, o size yapmanız gerekenleri söyler inşallah.
Diğer soruna gelecek olursak, Allaha nasıl teslim oluruz, Allah’ın hükmünü rıza ile kabul ederek..
İslam, teslimiyeti, teslimiyet Allah’a güvenmeyi, Ona tevekkül etmeyi gerektirir. Tevekkül ise dünya ve ahiret saadetini netice verir.
Rabbim elbette daha iyi bilir diyerek kader kazaya rıza göstermek. Bizim hayır zannettiğimiz bizim için şer olabilir, şer zannettiğimiz de hayır olabilir. Bunu ancak Allah bilir. Biz ise olayın içindeyken değil, herşey bittikten sonra anlar ve farkederiz. Dolayısıyla mevcut durumu Onun razı olmayacağı şekilde değiştirmeye çalışmak, şekva etmek, isyan etmek çok yanlış olur.
Bu demek değilki bütün sebepleri de terk edicez, çabalamıycaz, kavli ve fiili duamızı edeceğiz, elimizden geleni yapacağız fakat neticeyi yine Ona bırakacağız, tevekkül edeceğiz.. İnsanların helal olmayan yollarla gerçekleştirdiği kazanımlar, çok sürmez kısa bir süre sonra onları terkeder. Günah yüküyle kalakalır.
Halbuki öyle bir Allah ki zerreden kürreye kainatı kudretiyle idare eder, küçük büyük her yarattığının her türlü ihtiyacıyla ilgilenir, birini yaparken diğeri aksamaz. Her an bu idare ve terbiye devam etmekte. Ezelî ilmiyle her anımızı bilmekte. Başımıza gelen herşey Onun izniyle değil mi? Koca kainatı idare eden bizim zayi olmamızı ister mi? Bizim için de bir planı var.
Bizi sınavlara tabi tutuyor, fakat biz hep sınavdan kaçıyoruz, neden?
Çünkü teslim olamıyoruz..
Dünyanın ve sorumlulukların beni çok boğduğu zamanlar kendi dünyamı tefekkür ederken herşeyden kaçtığımı farkettim. Derinine indiğimde aslında teslim olamadığımı farketmek beni çok üzmüştü.. Halbuki imanla teslimiyet birbirlerini tamamlayan kavramlardır. İman edene mümin, teslim olana Müslüman denir. Evet müslümanız diyoruz yani teslim olduk ama hakikatte teslim olduk mu?
Tüm bu sıkıntılar Allahı hakkıyla tanıyamamaktan, dünyayı ebedi tahavvül etmekten, geliş amacını bilmemekten, ahireti unutmaktan olsa gerekti.
Ondan geldik yine Ona döneceğiz. Bu ayrılık dünyası ahiretin tarlasıdır, ekip gideceğiz. Geliş amacımız Onu tanımak ve kul olmak. Onu tanıyanın teslimiyeti de artar.
Biz istiyoruz ki, herşey istediğimiz gibi olsun ama öyle birşey mümkün değil. İmtihan olacağız ki altın ve bakır belli olsun, imtihan içindeki tutumumuz gerçekten teslim olup olmadığımızı gösterir. Yoksa lafta hepimiz teslim olmuşuz ama Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz demişler. Rabbim razı olacağı teslimiyeti nasip etsin inşaAllah bizlere