Moralı Osman Efendi; vakur, şerefli ve haysiyetli bir zâttı. Fakat devrinin affetmez pâdişah müşâviri Hâlet Efendi’ye boyun eğmez, kavuk sallamazdı bir türlü... Hâlet Efendi buna çok kızar; onu İstanbul’da değil, taşra hizmetlerinde süründürmek, küçük düşürmek isterdi. Osman Efendi ise ne yapılsa vakarını bozmaz, ses çıkarmaz, ne iş verilse yapardı.
Birgün Hâlet Efendi, İzzet Molla ile otururken Osman Efendi’nin geldiğini söylediler. Hâlet Efendi hemen sofaya kadar koşarak Osman Efendi’yi karşıladı. Giderken de merdiven başına kadar inip uğurladı.
İzzet Molla şaşkın bir tavırla:
-Bu adama etmediğiniz fenâlık kalmadı, şimdi bu kadar iltifâtınıza sebep nedir? diye sorunca,
Hâlet Efendi’nin cevabı enteresandır:
-Evet, ona çok fenâlık ettim... Elinden memuriyetini aldım, nüfûzunu kırdım. Fakat üzerinde bir Efendi’lik var ki, işte onu alamıyor ve kendisini gördükçe böyle hürmet etmek zorunda kalıyorum.
__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
|