Alıntı:
Filozof Nickli Üyeden Alıntı
Yukarıda yazmıştım ama yinede bi eklenti yapmadan geçemedim.
Masturbasyon ne ilk çaredir ne de son çare. Allah hiç bir derdin şifasını günahta koymaz. Kimisi bunun aksini iddia ederse Allaha iftira atmıştır.
Masturbasyonunun küçük, ufak günah gibi görülmesinde İslam Mubelliğlerinin suçu büyük. Her sarıklı, sakallı geçmiş islam postuna fetva verir. Ya hu, insan boynunu insanların cehenneme gitmesi için köprü yapmaz!
|
fetva vermekle mükellef olan kişiler yada yetkili merciler fetvalarına esas bir takım değerleri, kriterleri esas alırlar. kur an sünnet icma kıyası fukaha gibi. işte bu sebeple dinde asıl akıl değil nakildir. sahih ve sabit olmak kaydıyla. akıl bunu çözğlemek dğerlendirmek için vasıtadır.akıl da Allah ın bir mahlukudur. bu sebeple mahluku halıkın sözlerine yada peygamberlerinin sözlerine denk tutmamalıdır. bu meyanda mesele ile alakalı bir kaç nakil serdetmek yerinde olur
.
İstimnânın fıkhî hükmü, eylemin bizzat kendisi ve ibadetlere etkisi olmak üzere iki açıdan ele alınmaktadır. Başta İmam Mâlik ve Şâfiî olmak üzere fukahanın çoğunluğu, eşlerin dışında herhangi bir cinsel tatmin yolu arayanları haddi aşan kimseler olarak niteleyen âyete (el-Mü’minûn 23/5-7) ve, “Sizden evlenme çağına gelip de buna güç yetirenler evlensin, evlenmeye imkân bulamayanlar ise oruç tutsun” (Buhârî, “Nikâḥ”, 2) hadisine dayanarak istimnâyı haram saymışlardır. Bu âlimler ayrıca, tövbe etmedikçe kıyamet günü Allah’ın yüzüne bakmayacağı ve temize çıkarmayacağı bildirilen yedi zümreden birinin de “eliyle evlenenler” (istimnâ yapanlar) olduğunu bildiren hadisle (İbn Kesîr, III, 239; Müttakī el-Hindî, XVI, 90-91), “Eliyle evlenen lânet olunmuştur” hadisini delil gösterirler. Fakat bu hadislerden ilkinin bir anlamda zayıf (garîb), ikinci rivayetin ise asılsız olduğu belirtilmektedir (Ali el-Kārî, s. 376; Aclûnî, II, 449). Çoğunluğun bu görüşüne karşılık kendisinden nakledilen bir rivayette Ahmed b. Hanbel, istimnâyı hacamatta olduğu gibi vücuttaki bir fazlalığı atmak şeklinde değerlendirerek câiz görmüş, İbn Hazm ise kişinin cinsel organına dokunmasının mubah olduğunu, buna cinsel tatmin niyetinin eklenmesinin de harama yol açmayacağını ifade etmiştir. Ancak bu âlimler de istimnâyı edep ve nezahete aykırı görerek mekruh saymışlardır.
Özellikle Hanefîler ve Hanbelîler, kişinin kendi kendisini uyarıp cinsel tatmine ulaşmasını haram sayarken normal olarak cinsel duygusu baskın gelen ve bundan dolayı sıkıntıya düşecek veya sağlığı etkilenecek olan bekârla eşiyle ilişki kurma imkânı bulamayan evlilerin istimnâ yapmalarında sakınca görmemişlerdir. Hatta zinaya sapma korkusunun bulunması durumunda daha hafif bir günah olması sebebiyle bunun gerekli olduğu belirtilmiştir (Kādîhan, I, 46; Takıyyüddin İbn Teymiyye, I, 73; Buhûtî, VI, 125; İbn Âbidîn, II, 399; IV, 27). Nitekim bazı sahâbî ve tâbiîlerin istimnâyı câiz gördükleri, savaşa çıkıldığında buna başvurulduğu ve zinadan korunmaları için gençlere tavsiye edildiği nakledilmekte (İbn Hazm, XI, 392-393; M. Revvâs Kal‘acî, bk. bibl.), fakat buna zaruret durumunda başvurulması ve alışkanlık haline getirilmemesi gerektiği de belirtilmektedir.
diyanet islam ansiklopedisi