2– HZ. MEHDİ’NİN SÜFYANİ İLE SAVAŞI
• Hz. Mehdi ile Süyfani ordusu karşılaştıklarında Semadan gelecek bir ses
4.46 --- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den tahric etti, O dedi ki:
Ordunun Beyda’da batmasından sonra, yanında Bedir ehli sayısınca
insanla Hz. Mehdi çıkar. O ve Süfyani ordusu karşı karşıya
gelir. Mehdi’nin askerlerinin miğferleri zırh’dan olur. Ve O gün
semadan bir ses “Ey insanlar, Allah’ın yer yüzündeki dostları
Mehdi’ye tabi olanlardır.” der. Süfyeni ve ordusu hezimete
uğrar. Ve kendilerinden savaşa girmeyen ancak küçük bir
grub kalır. Bunlar kaçarak Süfyani’ye haber götürürler. Mehdi
Şam’a geldiğinde Süfyani’de dahil pekçok insan biat etmek için
ona gelirler. Yeryüzü de adaletle dolar.
1.12 --- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den tahric etti, Buyurdu:
Süfyani ve Mehdi savaş için karşı karşıya geldikleri günde semadan
şöyle bir ses işitilir: “Allah’ın evliyası Falanın ashabıdır.”
(Yani Mehdi a.s.)’yi kast ediyor.
Esma binti Umeys dedi ki: O günün alameti Semadan uzatılmış
ve insanların kendisine bakıb durduğu bir el’dir.
• Süfyani’nin esir alınıp, öldürülmesi
461 --- Keza (Naim b. Hammad), Velid b. Müslim’den tahric etti.
Velid şöyle dedi, Muhammed b. Ali’den şöyle duydum: Süfyani ve
Kelp kabilesi ile Hz. Mehdi Beytül Makdis (Kudüs)’de savaşır ve
Süfyani esir olarak getirilir Mehdi’nin emriyle Rahmet kapısında
öldürülür. Onların ganimetleri ve kadınları da Şam caddelerinde
satılır.
• Hz. Mehdi ile Süfyani arasındaki savaşa ait çeşitli rivayetler
Hz. Ümmü Seleme’den gelen bir rivayet
4.43 --- İbn Ebi Şeybe, Ahmed ve Ebu Davud, Ebu Ya’la ve
Tabarani, Ümmü Seleme’den tahric ettiler, Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdu: Bir halifenin ölümünden ihtilaf olur. Mekkeye gitmek
üzere, Medine ehlinden bir Recul çıkar, ve Mekke halkından bir
kısım insanlar O’na meydana çıkarır ve Rükun ile Makam arasında
O’na biat ederler. Şam’dan O’na karşı bir ordu gönderilir,
ancak bu ordu Beyda’da toprağa batırılır. İnsanlar bunu
görünce, Şam ebdalları ve Irak ehlinin önde gelenleri Ona gelip
biat ederler. O zaman etrafında Kelb kabilesinden insanlar olan
Kureyşli bir adam çıkar ve (Mehdi) onların üzerine bir ordu gönderir
ve bu ordu onlara galip gelir. Mağlup olan Kelp ordusudur.
Cennet kelb ganimetlerinde hazır onlara olsun. Mehdi malı paylaştırır,
insanlar arasında Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine göre
amel eder ve İslamı hakim kılar, yedi sene kalır, sonra vefat eder.
Müslümanlar O’nun üzerine namaz kılarlar.
• Süfyani ile yapılacak savaşlar hakkında Hz. Huzeyfe (r.a.)’dan gelen rivayet
4.66 --- Dani, Huzeyfe’den tahric etti. O dedi ki: Resullullah
(s.a.v.) şöyle buyurdu: Zevra’da bir savaş olur, Huzeyfe ise, “Ya
Resullullah Zevra nedir?” dedi. Buyurdu: Zevra doğu’da
nehirler arasında bulunan ve ümmetimin en şerlilerinin yaşadığı
bir şehirdir. Zalimler hep orada otururlar. Onlara dört çeşit bela
musallat olur. Kılınçtan geçilir, yere batırılır, tufana maruz kalır
ve hayvan suretine değiştirilirler.
Sonra Resullullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Habeşliler arablarla
savaşmak isterler, ancak onlar korkup Ürdün toprağına sığınırlar.
Bu arada Süfyani üçyüz atmış süvari ile Şam’a varır ve bir ay içinde
otuz bin kişi onlara iltihak eder. Süfyani daha sonra ordusunu
Irak’a gönderir ve Zevra’da yüzbin kişiyi öldürür. Nihayet
Kufe’ye varır ve onları esir ederek bir ordu daha hazırlar ve onu
Medine’ye gönderir. Ancak bu arada Doğu’da başlarında Şuyab b.
Salih Temimi’nin bulunduğu bir ordu toplanır ve düşmanlarını
yok ederek Kufe’li esirleri kurtarır.
Süfyani’nin Medine’ye gönderdiği Ordu üç günlük bir işgalden
sonra Mekke’ye yönelir, ancak Beyda’ya geldiğinde Allah Teala
“Ya Cebrail onları cezalandır” emri ile Cebrail (a.s.)’ı gönderir
ve Cebrail (a.s.) bir ayağını yere vurarak bu orduyu toprağa
gömer. Sadece Süfyani’ye haber getirecek iki kişi sağ kalır. Bu
iki kişi Süfyani’ye gelip durumu anlattığında o herhangi bir korku
duymaz. Bu sırada Kureyş soyundan bir grup insan
Konstaniyye’ye (Roma’ya) kaçar. Ancak Süfyani Rum büyüğüne
haber göndererek bunları geri istetir. Bu kişiler ona iade edilir.
Süfyani’de Şam kapısında onların boynunu vurdurur. Huzeyfe
devam ederek, O gün o kadar çirkin olaylar olur ki, Şam kapısında
gezdirilen bir kadın mihrap’da Süfyani’nin dizlerine oturtulur,
bunu gören Müslümanlardan birisi “Yazıklar olsun size imandan
sonra küfre mi düştünüz, bu helal değldir” der. Ancak
Süfyani tarafından boynu vurdurulur. Bu olayı yayan herkesin de
boynu vurulur. İşte o zaman semadan şu ses duyulur: “Ey insanlar,
Allah Teala size münafik ve zalimlere uymayı men
etmiş ve Mekke’de bulanan yeryüzündeki insanların en
hayırlısı ismi Ahmed babasının adı Abdullah olan Mehdi’yi
reisiniz kılmıştır, O’na uyun ve emrini dinleyin.”
Bu sırada İmran b. Hüseyin “Mehdi’nin nasıl bilineceğini”
sordu. Resullullah (s.a.v.) şu cevabı verdi: O benim evladımdandır.
Tavrı beni İsrail ricali gibidir, üstünde pamuktan (kutvani) iki
cübbe bulunur.
Sağ yanağında siyah bir ben vardır. Yüzü parlayan yıldız
gibi nurludur. Kırk yaşındadır. Şam, Mısır ve Doğunun birçok
yerinden ebdallar ve ileri gelen insanlar O’na gelir ve Rükun
ile Makam arasında O’na biat ederler. Sonra Hz. Mehdi, önünde
Cebrail arkasında Makail ile Şam’a doğru yola çıkar ve O’nun
hilafetine yer, gök ehli, yabani hayvanlar, kuşlar hatta denizdeki
balıklar bile sevinir. Zaman bereketli olur, nehirler suyunu, yer
verimini artırır, hazineler çıkarılıp Şam’a getirilir.
Süfyani dalları Hire ve Taberiye’ye doğru uzanan bir ağacın
altında öldürülür. Kelp kabilesi de yok edilir. Orada imkansızlık
nedeni ile de olsa bulunamayan hüsrana uğramıştır. “Onlar tevhid
ehli olduğu halde, onlarla savaşmak nasıl doğru olabilir?”
şeklindeki sualini de Rellullah (s.a.v.) şöyle cevaplandırmıştır.
Onlar mürted’dirler. Zira şarabı helal sayarlar ve namazı da
kılmazlar.”
__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
|