2- HZ. MEHDİ'NİN YERYÜZÜNÜ ADALETLE
DOLDURACAĞI
• Hz. Mehdi’nin, önce zulümle dolu olan dünyayı,
adaletle dolduracağı
2.10--- Haris b. Ebu Usame ve Ebu Naim, Ebu Said-il Hudri’den
tahric ettiler. O dediki, ResulAllah (s.a.v.) buyurdu: Yeryüzü zulüm ve
düşmanlıkla dolduktan sonra, mutlaka Benim Ehli Beytim’den
birisi çıkar. Ve nasıl daha önce zulüm ve düşmanlıkla doluysa, O
dünyayı adaletle doldurur.
1.19--- Naim b. Hammad, Ebu Said-il Hudri’den tahric etti. O
dedi Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: Ümmet bal arılarının beyleri
etrafında toplanması gibi Mehdi’ye sığınırlar. O daha önce zulümle
dolu olan dünyayı adaletle doldurur, insanlar asr-ı saadet
dönemine adeta geri döner, uykuda olan uyandırılmaz ve bir
damla bile kan akıtılmaz.
• Hz. Mehdi’nin yeryüzünün zulüm ve fitnelerle dolu olduğu bir zamanda geleceği
2.26--- İbni Ebi Şeybe, İbni Abbas’dan tahric etti, buyurdu ki:
Fitneleri önlemenin kendisine zor gelmeyeceği ve öldürmenin de
onu vazgeçiremeyeceği Ehli Beytime mensup birisi sahip olmadan
günler ve geceler bitmeyecektir. Ey Abbas’ın oğlu, sizin ihtiyarlarınız
ona yetişemiyecek, gençleriniz yetişecektir. Bu Allah’ın
emridir, dilediği insanlara verir.
1.33--- Hakim, Ebu Said’den tahric etti, Resulüllah (s.a.v.) buyurdu:
Ahir zamanda ümmetimin başına, sultanlarından şiddetli belalar
gelir, öyle ki yerler müslümanlara dar gelir. O zaman Allah,
daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduran Benim
soyumdan birisini gönderecektir. O zaman gök hiç bir yağmur
damlasını esirgemeyecek ve yer de bereketlenecektir. O dünyada
yedi veya sekiz kalacak, eğer çok olursa dokuz.
2.19--- Tabarani, Kebir isimli eserinde, Ebu Naim ise Ali Hilal’dan
tahric ettiler. Resulüllah (s.a.v.) Hz. Fatma’ya şöyle buyurdu: Beni Hak
ile baas eden Allah’a yemin ederim ki, şu ümmetin Mehdi’si Hasan ve Hüseyin’dendir. Dünya hercümerc içinde kaldığında,
fitneler zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazısına
hücum ettiğinde, büyük küçüğe merhamet etmediği, büyük büyüğe
vakarlı davranmadığında; Allah, bu sırada, onlardan adavetin
kökünü kazıyarak dalalet kalelerini feth edecek ve evvelce
Benin ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanda, dini ayakta
tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak
birini gönderecektir.
• İslam’ın Hz. Mehdi eliyle açıklanacağı
2.12--- Ebu Naim, Huzeyfe’den tahric etti, O dedi ki, Resulüllah
(s.a.v.) buyurdu: Vay bu ümmete, o öldüren zalim meliklerden
dolayı. Bu zalimler, kendilerine itaat edenler hariç, sessiz mutileri
bile korkuturlar. Muttaki mü’min, diliyle taraftar gibi görünse
de, kalbiyle onlardan nefret eder. Allah Teala, İslamı aziz olarak
iade etmek murad edince, her muannid zalimi helak edecektir.
O, bir ümmeti, istediğinde, fesadından sonra islah etmeye kadirdir.
Ya Huzeyfe, eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah o günü
uzatır, taki Benim Ehli Beytim’den bir kimseyi Melik kılsın ve
onun eliyle melhameler yapsın ve İslam açıklasın. O vaadinden
dönmez ve hesabları seri olarak görücüdür.
• Peygamber (s.a.v.)’in “Mehdi ile Müjdelenin” hitabı
1.20--- İbni Ebu Şeybe ve Tabarani İfrad’da, Ebu Naim ve Hakim
İbni Mes’ud’dan tahric ettiler, O dedi ki: Resulüllah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş’den ve Ehli Beytim’den
bir kişidir. O insanların ihtilaf ve içtimai sarsıntılar içinde bulundukları
bir sırada çıkar. O, daha önce zulüm ve çevirle dolu olan
dünyayı adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer ve gök ehli razıdır.
O malı insanlar arasında seviyyen dağıtır. Ve Ümmeti
Muhmmedin kalblerini zenginlikle doldurur ve adaleti onları ihata
eder. O kadar ki; bir münadiye “Kimin ihtiyacı varsa banagelsin”
diye nida etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka
kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. O da “hazinedara git
sana versin” der. O da “Mehdi'nin gönderdiğini” söyleyerek
hazinedardan gücü yettiğince mal alır, fakat daha sonra pişman
olarak, “Ben herkesten daha mı muhtacım ki, kimse
gitmedi ben gittim” diyerek, aldığı malı iade etmek ister, o
zaman hazinedar şöyle der: “Biz verdiğimizi geri almayız”.
Bu devir altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam eder. Bundan
sonraki hayatta ise hayır yoktur. (Hz. İsa (a.s.)’ın kırk senelik
devri hariç)
• Kar üzerinde sürünerek de olsa Mehdi’ye katılma emri
2.6--- İbni Ebi Şeybe ve Naim b. Hammad Fiten isimli eserde, İbni
Mace ve Ebu Naim ise İbni Mes’ud’dan tahric ettiler. O dedi ki: Biz
bir ara Peygamber (s.a.v.)’in yanında iken Beni Haşim’den bir
grup genç geldi. Peygamber (s.a.v.) onları görünce gözleri doldu
ve rengi değişti. Dedim ki, “ne oldu ki, sevmediğin bir şeyi
yüzünüzde görüyoruz.” Buyurdu ki: Biz öyle bir Ehli Beytiz ki,
Allah bizlere dünyayı değil ahireti ihtiyar etti. Muhakkak ki,
Benden sonra, Ehli Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve
tarda maruz kalacaklardır. Şark tarafından siyah bayraklı bir
kavim gelinceye kadar. Bunlar Hakkı isterler verilmez.
Çarpışırlar, muzaffer olurlar, istedikleri verilir.
Fakat o Hak, Ehli Beytim’den birisine verilmedikçe kabul
etmezler. O (Mehdi) arza sahib olur ve kendisinden önce baskı
ve zulümle dolu olan arzı adaletle doldurur. Sizden O’na kim
yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa gelsin, O’na
katılsın. Zira O Mehdi’dir.
__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
|