Ben bademcik iltihabı için kullandım ve çok faydasını gördüm. Normalde antibiyotik ile 1-2 haftada anca yatarak iyileştirebiliyordum. Çok ağır geçerdi benim bademcik şişmelerim. Sonra çok sıkıntı çektiğim için artık bu iş böyle olmayacak dedim araştırmaya girdim. İnternetten gümüş suyunu buldum. Şipariş ettim ve hasta olduğumda kullanmaya başladım. 2-3 günde bademciklerim iyileşiyordu ve yatağa yatmıyordum halsizlik nerdeyse çekmiyordum. Hasta olacak gibi olduğumda, boğazlarım ağrıdığında da kullanıyordum ve hastalanmadan kurtuluyordum.
Gümüş suyunun etkisi şöyleymiş arkadaşlar ; Normal antibiyotik gibi bakteri ve virüslerle savaşmıyormuş gümüş suyu. Gümüş suyunun içinde gümüş elementi var ve bu gümüş iyonları ya da atomları bakteri ya da virüse girerek onun DNA'sını bozuyormuş. DNA'sı bozulan hücre susuz kalarak ölüyormuş. Normal insan hücrelerine ve yararlı hücrelere etki etmiyor iyi yanı bu. Ayrıca antibiyotikler bağırsak florasına çok fazla zarar verirken bunda öyle bi durum yok. Belki çok fazla kullanılması durumunda toksit madde olarak algılanabilir ama onu dozajında alıcaksın her şeyde olduğu gibi. İnternette yanlış bi algı olarak dolaşan kullanınca teninin mavi olması olayıda tamamen yalan. Araştırabilirsiniz.
Gümüş suyunun hikayesi zaten eskiye dayanıyormuş. Özellikle çingeneler bundan çok yararlanmış ve vebadan avrupa kırılırken çingenelerden ölümler çok düşükmüş. Nasıl şekilde kullandıklarını tam olarak bilmesemde bilinen bilgi bu. Araştırabilirsiniz. Tabak çanaklar ve çatal kaşıklarda eskiden gümüşten olabiliyormuş. Gümüş olması o kullanılan alete değen mikropların ölmesi demek. Zaten antibiyotikler kullanılmadan daha doğrusu bulunmadan önce mikroplara karşı gümüş daha çok bilinen ve kullanılan bir şeymiş. İlaç şirketleri gümüşün etkisini bildikleri için bunu unutturmuşlar ve üniversitelerde eğitiminin verilmesini kaldırmışlar. Mikroplar gümüşe karşı bağıklık kazanamıyorlar ve bağışıklığı güçlendiren bir şey aslında gümüş suyu. Ayrıca bağırsak florasına zarar vermemeside çok önemli bir olumlu yani. Bu gibi durumlar ilaç şirketlerinin para kazanmasını engelleyeceğini bildikleri için her şey de olduğu gibi küresel güçler bunu da kontrol altına almışlar ve gümüşü dünyaya unutturmuşlar.
Şunu da söylemek isterim ki bazı sosyal medyalarda gümüş ile ilgili gruplar var. Onların popüler görünen birindeyim ben de ve coronadan iyileşenlerin yorumlarını okudum. Corona hariç başka diğer enfeksiyon hastaların iyileşmelerini zaten okudum. Egzema gibi cilt rahatsızlıklarını da. Spreyle püskürterek uyguluyorlar cilde genellikle. Bildiğimiz gibi covid-19 virüsünün dışında yağdan oluşan bir zar var ve bunun gibi yağdan oluşan zarlara sahip virüslere etki edebildiği yönünde yazmışlar gümüş etkisini, artık ne derece doğru bilmiyorum ama yorumların çok olumlu olduğunu söyleyebilirim. Onun dışında yoğurdu bu gümüş suyu ile mayalandıranlar var. Daha tatlı olduğunu söylüyorlar ve yararlı hücrelere etki etmediğini(maya h.) söylüyorlar. Daha da ileri gidersek AİDS ve HPV'den hastalıklarından kurtulanlar var. Evet arkadaşlar çok ciddiyim kanser tedavisinde de kullanılabilecek bir element bu ama kemoterapi gibi çok yüksek masrafları olan tedavi yöntemleri varken(daha çok para kazanmak varken) neden bunu yapsınlar. Çünkü ilaç şirketleri iyileşmiş bir hastayı da ölmüş bir hastayı da kaybedilmiş bir müşteri gözüyle bakarlar. Arada hastalıklı olarak yaşamanız onlar için en iyisidir. O yüzden yapılan ilaçlar tedavi edici değildir. Sadece semtopları geçici yok ederek bağımlı edicek şekildedir.
Son olarak ise şunu dicem piyasada satılan iki farklı gümüş suyu var. Birisi kolloidal diğeri ise monoatomik gümüş suyu. Kolloidal gümüş suyu gümüşün iyon olarak su içerisinde bulunduğu büyük tanecikli gümüş elementi içeren sudur. Monoatamoik ise nano boyutta yani atom düzeyinde gümüş elementi içerir. Farklı yöntemlerle yapılır bunlar. Kolloidalın bildiğimiz elektroliz ile basit bir şekilde yapılabildiğini biliyorum. Evlerde bizde çok kolay bir şekilde gümüş tel, çubuk vs ,kablo ve pil ile bizde yapabiliyoruz yani. Monoatomiğin nasıl yapıldığını bilmiyorum fakat içilerek kullanılmak istenirse monoatomik daha çok öneriliyor. Hücrelere daha kolay gittiği için. Biraz daha pahalı bu. Kolloidal ise daha çok püskürtülerek kullanılması öneriliyor.
Anlatacaklarım bu kadar. Bundan sonra belki benim de kullanarak deneyimlediğim altın suyundan bahsedebilirim bi ara. Altın suyu mannanın daha basit bir hali kullanmanın bir sakıncası yok. Beyin çok yararlı bir şey. Onun dışında platin suyu var fakat bunu kullanmadım. Deneyimlemediğim bir şeyi anlatmak istemiyorum.
Herkese sağlıklı, şuurlu ve mutlu bir yaşam dilerim.
.
|