Cennet ve huriler
CENNETİN ÖZELLİKLERİ
Cennet hayatında insanlar bütün sıkıntılardan ve insana sıkıntı verecek hasletlerden arındılacaktır. Cennet nimetleri sonsuz olduğundan ve cennette bir sonraki anımız bir öncekinden daha güzel geçeceğinden, orada bir sıkıntı ve ülfet olmayacaktır.
Ayrıca cennette makam sabit olmayacak, sürekli insanın makamı yükselecek; aldığı lezzet aynı olmayacak, bir şeyden aldığı lezzet sürekli artarak devam edecek. Bu sebebten cennette kısır döngü tarzında bir sıkıntı olmayacaktır.
HURİLER
Istılah olarak "hûrî", Cenâb-ı Allah'ın, cennetliklere vadetmiş olduğu güzel kızlardan her biridir.
"Hûrîler"in yaratılışları, vücut yapıları ve güzellikleriyle ahlâkî yapıları hakkındaki bilgileri, Kur'ân âyetleriyle hadislerden öğrenmekteyiz.
"Müttakiler güvenli bir yerde; bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyinerek karşılıklı otururlar. Böylece biz onları, siyah iri gözlü hûrîlerle evlendirmişizdir" (ed-Duhan, 44/54).
"Müttakilere kurtuluş, başarıya ulaşma, bahçeler, bağlar, göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt (kız)lar ve dolu dolu kadehler vardır" (en-Nebe', 78/31-34)
"Onlar koltuklara yaslanıp kurularak, birçok meyveler ve içecekler isterler. Ve yanlarında da bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş (utangaç bakışlı) yaşıt dilberler vardır" (es-Sâd, 38/51, 52).
"Biz ceylan gözlüleri defterleri sağdan verilenler için inşa etmişiz (yeniden yaratmışız)dır. Onları bâkire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır" (el- Vâkıa, 56/35-38).
Yukarıdaki âyetlerde geçen "yaşıt"lardan maksat, hepsinin aynı yaşta olması ya da eşlerine yaşıt olmaları şeklinde her iki anlama da gelebilir.
İşte dünyada iken hayatını Allah'ın emir ve yasaklarına uygun olarak düzenlemiş, O'nun rızasını kazanmak için her türlü sıkıntı, eza ve cefaya katlanarak dininden asla taviz vermemiş, müstekbirlere boyun eğmemiş, her zaman zulme ve zalimlere kar~ı baş kaldırmış salih ve mutlu kullara Allah'ın ikramı...
"Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır" (er-Rahmân, 55/70).
"Orada utangaç bakışlı öyle kadınlar vardır ki, bundan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmamıştır" (er-Rahmân, 55/56).
"Ve sedeflerinde saklı inciler gibi iri siyah gözlü esler" (el-Vâkıa, 65/22, 23).
Kadının en önemli özelliği onun hayası ve iffetidir. Bu yüzden Allahu Teâlâ cennet nimetlerini açıklarken kadının güzelliğinden önce hayasını ve iffetini zikretmiştir.
Yukarıdaki ikinci âyetten, Cennette cinlerden salih erkeklerle salih kadınları da olacağı anlaşılıyor. Bu kadınlar, tıpkı insanlardan saliha kadınlar gibi, cinlerden erkeklere eş olacaklardır. Nitekim onlara daha önceden hiçbir erkek dokunmamış olacağı gibi, insanlardan salih kadınlara da hiçbir erkek dokunmamış olacaktır.
Peygamber (s.a.s) de Cennet ehlini şu şekilde tasvîr etmektedir.
"Cennet ehlinden her birinin iki kadını vardır ki, vücutlarının şeffaflığından baldır kemiklerinin ilikleri etinin üstünden görünür. Ehl-i Cennet arasında ne ihtilaf vardır ne de düşmanlık; gönüller sanki bir gönül, sabah akşam Allah'ı tesbih ederler" (Buhârî, Bed'ül-Halk, 59, Sıfâtü'l-Cenne).
Şu kadar var ki, dünyada iken iman etmiş ve salih kullar sınıfına girmiş kadınlar "hûrîler"den de üstündürler. Çünkü onlar bir taraftan şeytanlarıyla, diğer taraftan nefisleriyle mücadele etmek zorundadırlar. Onlar, bu mücadelede galip gelerek, Hakk'ın rızasını kazanmış ve Cennete girmeyi hakketmişlerdir. Hûrîler ise kendi amelleri dolayısıyla cennete girmiş değiller. Allah onları, diğer nimetler gibi Cennet ehli için yaratmıştır. Peygamber (s.a.s)'in aşağıdaki hadisi bunu teyid etmektedir.
YİYECEKLER
Cennette nefislerin hoşuna gidecek içecekler olduğu gibi yiyecekler de vardır.
Canların istediği son derece lezzetli pek çok yiyecek olduğu âyet ve hadislerle bildirilir. Âyetlerde şöyle geçer, “Arzulayıp-seçecekleri meyveler”, “Canlarının çektiği kuş eti”, “Yaptıklarına bir karşılık olmak üzere onlara sunulur.” 1 Dünyada nimetlere şükür vazifesini yerine getirip, lâyıkıyla kul olanların Cennette mükâfatlandırılacağı ifade ediliyor. Burada tattığımız nimetlerin benzerleri, daha güzelleri hiç bitmeyecek şekilde Cennet ehline sunulur. Bu âyet-i kerimede şu şekilde ifade ediliyor, “(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: ‘Bu daha önce de rızıklandığımızdır’ derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur.”2
Cennet nimetlerinin bir özelliği de çok bereketli olmalarıdır. Allah ahiret yurdu için, orada rızıkların tükenmeyeceğini şöyle bildirmektedir, “İşte hesap günü size va'dedilen budur. Şüphesiz bu, Bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok.”3 Ahirette Cennet sofralarında oturmak duâsıyla..
CENNETİN 8 KAPISI
“Kapıları onlara açılmış Adn cennetleri vardır.”* [1]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz cennetin “Reyyan”* diye adlandırılan bir kapısı vardır, oraya sadece oruç tutanlar girer.”* [2]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz cennetin “Maruf”* diye bir kapısı vardır ki oradan sadece ma’ruf (iyilik) ehli kimseler girer.”* [3]
Bilal Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “Sabır kapısı tek kapılı, kırmızı yakuttan ve halkası olmayan bir kapıdır. Şükür kapısı ise beyaz yakuttan ve çift kapılı bir kapıdır. İki kapısı arasındaki mesafe beş yüz yıllık bir mesafedir. Ayrıca bir feryadı ve ahı vardır. Bela kapısının ise...”* Ben, “Bela kapısı, sabır kapısı değil midir?”* diye sorunca, “Hayır, ”* diye buyurdu.”* Ben, “o halde bela kapısı nedir?”* diye sorunca şöyle buyurdu: “Musibetler, dertler, hastalıklar ve cüzam kapısıdır. Bu kapı sarı yakuttandır, tek kapılıdır, bu kapıdan girenler oldukça azdır. Bab’ul A’zem (En büyük kapı) diye adlandırılan kapıdan ise salih olan kullar geçer. Onlar zühd ve sakınma ehli; aziz ve celil olan Allah’a rağbet edenler ve onunla ünsiyette bulunanlardır.”* [4]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz cennetin sekiz kapısı vardır: bir kapısından peygamberler ve sıddıklar girer bir kapısından şehitler ve salihler girer. Beş kapısından ise taraftarlarımız, bizi seven kimseler girer. Bir kapısından ise “La ilahe illallah”* diye şahadette bulunan ve kalbinde zerre miktarınca biz Ehl-i Beyt’e öfke bulunmayan diğer Müslümanlar girer.”* [5]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Cennetin sekiz kapısı vardır... Bu sekiz kapıdan girmek isteyenler şu dört haslete sarılmalıdır. Sadaka cömertlik güzel ahlak ve Allah’ın kullarına eziyetten sakınmak.”* [6]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz cennet kapıları kılıçların gölgesi altındadır.”* [7]
ALLAH HEPİMİZİ CENNETE GİRENLERDEN EYLESİN ARKADAŞLAR AMİN..
NOT:ALINTIDIR
__________________
Acını Hissediyorum Ama Karanlığın Kuralı Ölmektir !
Korkunun Tarifi Ancak Siyahla Yapılır.
|