Bence ve bana göre fetvalarımız..
Hepimiz Müçtehidiz. Sadece mukallidimiz yok!
1. Sahabe içinde fetva vermekle meşhur olanlar: Hazreti Ömer, Ali, Abdullah bin Mes´ud, Hazreti Aişe, Zeyd bin Sabit, İbni Abbas, İbni Ömer'dir. Bunlara fukaha-i seb'a; yani "yedi fakih sahabe" denir. Yani on binlerce sahabe içerisinde fıkıh bilgisi ile meşhur ve önde olanlar bu isimlerdi.
2. Bunların dışında da fakih sahabeler vardı. Ancak o dönemin en gözdeleri bunlardı. Diğer sahabeler dini bir olay ile karşılaşınca gelip bu sahabelerden fetva alırdı. Sahabenin abdest, namaz, zekât, miras, hac, kurban gibi en temel konularda bile başka sahabelere soru sordukları ve aldıkları cevap ile amel ettikleri malumdur.
Yani ismi konulmamış olsa da bunlar müçtehid, diğerleri de mukallid idi.
3. Sahabeden sonra gelen Tabiun kuşağı içinde de yüzlerce fakih yetişmiştir. Ancak bunlar içinde de meşhur Tabiun sayısı çok azdır. Yani Tabiun kuşağı da diğer bazı Tabiun'u taklit etmiştir.
4. Çok sonraları bizim kuşak geldi. Bizim kuşakta hepimiz müçtehidiz. İmam hatip mezunu arkadaş diyor ki: Zekâtın nisabını güncelleyelim. İlahiyatı, Arapça derslerinden bile zar zor geçen arkadaşımız diyor ki: Mirasın yeniden ele alınması lazım. Hac yeniden ele alınmalı. Medresede nahiv ve sarf okumuş arkadaşımız diyor ki: Bence zekâtın miktarı değişmeli. Kot pantolonlu bayan ablamız da diyor ki: Bence İslam'da şu şöyle olmalı, benim mantığıma şu ters geliyor...
Meğersem hepimiz müçtehitmişiz de sadece etbaımız yokmuş!
5. Peygamber efendimiz ile aylarca, yıllarca beraber yaşayan, aynı şehirde yaşayan, aynı savaşa katılan onlarca sahabe, bir soru/sorun ile karşılalınca gidip başka sahabelere soruyordu. Belki benden daha iyi bilir diye...
6. Biz ise inanın yüz tane ahkam hadisi, elli tane ahlak hadisi, yirmi tane akaid hadisi bilmeyiz; ama her türlü fetva veriyoruz. Fetvanın kaynağı da epey sağlam.
Kaynağımızın adı "Sahihi Bence" ve "Sahihi Bana Göre"
"Bence ve bana göre" diye başlayan fetvalarımız ise ilhamını nefsimizden alıyor.
7. Ömrünü ilme adamış ilim adamlarının ilmine saygı gösterelim. Öyle otuz kırk tane dini kitap okumakla ve hatta medreseli olmakla ya da ilahiyat mezunu olmakla müçtehit olunmuyor.
İçtihat kapısı kapalı değil; ama herkese de açık değil.
__________________
Nesimi'ye sormuşlar;
O YAR ile hoş musun?
Hoş olayım olmayayım o YAR benim
Kime Ne!
|