Furkan Suresi, 47. ayet: O, geceyi sizin için bir elbise, uykuyu bir dinlenme ve gündüzü de yayılıp-çalışma (zamanı) kılandır.
Nebe' Suresi, 9. ayet: Uykunuzu bir dinlenme yaptık.
Zümer Suresi, 42. ayet: Allah, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Bu âyetlere istinaden şahsi görüşüm şudur ; Yüce Allah hiç uyuma ve dinlenme ihtiyacı olmayan bir güç olup bizleri uyuma ihtiyacı olan varlıklar olarak yaratmıştır. Uykunun ölüme olan yakınlığı, vücudun tüm sisteminin yavaşlaması, ölümün fragmanı gibidir. Ayrıca birçok şeye direnebilen insanoğlu uykuya direnmekte pek başarılı sayılmaz. Irk, yaş, cinsiyet, mevki, zenginlik, yaşanılan dönem ve aklınıza gelen, gelmeyen tüm ayırt edici unsurlara rağmen istisnasız herkes öyle ya da böyle uykuya yenik düşer, her şey kendi yaratılışına göre kendi usulünce uyur. Herkes ve her şey bu noktada eşittir ve acizdir. Bu aciz düşüşe rağmen yüce Allah bunu bir perişanlık vesilesi değil de dinlenme, yenilenme, düzen, periyot ve eşitlik olarak yaratmıştır. SubhanAllah.
Selam ve dua ile...