26.01.16, 16:49
|
|
Vefalı Üye
|
|
Üyelik tarihi: 08.10.14
Bulunduğu yer: Eski Zelanda
Mesajlar: 28,643
Etiketlendiği Mesaj: 136 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Kötülüklerden Arındıran Pınar
Sonra başka bir pınara yönelip gider ve kaplarından birini eline alırsın. Bakışını bir kabın güzelliğine bir de içeceğin güzelliğine çevirdiğini bir göz önüne getir!
Sen bu içeceği ancak, kalbini her türlü kin ve düşmanlıktan temizlemesi ve vücudunun sonsuza dek rahat etmesi için içtiğini bilmektesin, nihayet kadehi dudağına koyup da içtiğinde tadını hiç bilmediğin ve içmesine alışkın olmadığın bir içecek olduğunu görürsün. Ağızından midene doğru süzülür süzülmez, hissettiğin lezzetinden dolayı kalbin sevincinden uçar gibi olur.
Sonra için her türlü hastalık ve kötülükten tertemiz olur. Daha önce içinde bulunup da, seni gam, kaygı, hırs, sıkıntı, öfke ve düşmanlığa doğru çeken her türlü tabiatlardan göğsünün temizleniş lezzetini hissedersin. O anda içinin temizleniş serinliği ne güzel ve bunun gönüne sağladığı rahatlık ne hoştur!
Nihâyet kalb ve beden temizliğin tamamlanıp Allah Teâlâ dostlarının da seninle birlikte bu temizliği tamamlanınca -ki Allah Teâlâ seni de onları da görüp bilmektedir cömert ve merhametli olan Mevlân, Cennetin’ meleklerden olan bekçilerine emreder. Onlar sürekli olarak Kendisine itaat etmekte, O’ndan korkmakta, azabından dolayı ürperip titremekte, O’na ta’zim ve teşbih ederek heybet duymakta ve gazabından sakınmaktadırlar. Allah Teâlâ sözü edilen bekçilere, dostları için Cennetin kapılarını açmalarını emreder.
Açılan Cennet Kapıları
Onlar Cennetin avlu ve bahçesinden kapısına doğru hızla koşarlar. Cennetin kapışma gelirler, kapıları açmak için ellerini uzatırlar. Girmeye artık kesin olarak kanaat getirdiğinden gönlün sevinç ve sürurla dolar. Cennet kapılarının gıcırtısını işitirsin de içini neşe kaplar, kalbine sevinç hâkim olur. Âlemler Rabbinin Cennetinin kapısı kendilerine açılanların sevinci ne muazzam sevinçtir!
Cennete Giriş
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Cennetin kapıları açılınca, güzel kokularının meltemi ve akarsularının hoş sesi dalga dalga yayılır. Yüzünü ve bütün bedenini adeta okşar durur. Cennetin hoş rayihaları, keskin misk kokusu, kırmızı zaferanı, sarı kâfûru ve gri anberi, meyvelerinin nefis kokuları, güzelim ağaçları, okşayıcı meltemleri her tarafta dolup taşar. Bu güzel kokular ve esintiler, koku alma duyunda birbirine karışır, nihâyet beynine ulaşır, hoşluğu kalbini doldurur, oradan da bütün organlarından taşar. Gözünle Cennet köşklerinin güzelliğine, yeşil zümrütten, kırmızı yakuttan, beyaz inciden büyük taşlarla örülmüş binalarına bakarsın. Nuru, parlaklık ve güzelliği her tarafı kaplamıştır. Allah Teâlâ onları berraklık ve parlaklıkta mükemmel yaratmıştır.
Bu ve Cennetteki diğer şeylerin nuru birbirine karışmıştır. Oraya girdiğinde, çok büyük nimetlere ereceğini ve Rabbinin cemalini seyredeceğini bildiğinden, gönlün sevinçle dolarak Allah Teâlâ’nın perdelerine bakarsın. Cennet havalarının ve rüzgârlarının hoş kokusu, manzarasının parlaklığı, meltemlerinin tatlı rayihası ve okşayıcı serinliği bir araya gelmiştir. Bu, yüzüne ilk deyip okşayacak olan güzel esintilerdir.
Nurlu Kafile
Düşün bir kere!
Cennete girmekle mesrursun. Kapısının, senin ve seninle birlikte diğer Allah Teâlâ dostları için açıldığını biliyorsun. Sevincin, baktığında gördüğün gözalıcı güzelliği, ondan yayılıp gönlüne kadar ulaşan hoş kokusu, yüz ve bedenini okşayan nefis havası ve serin melteminden ileri gelmektedir. Düşün bir kere!
Allah Teâlâ sana bütün bu şeyleri ihsan etmiş. Bu manzara karşısında sevincinden ölsen | bile sana çok görülmez, nihâyet melekler Cennetin kapısını açınca, senin ve seninle beraber diğer Allah Teâlâ dostlarının yüzüne gülümseyerek sizi karşılarlar. Sonra Allah Teâlâ’nın izzetine yemin ederek yaratıldıkları günden beri ancak bu anda ve sizin için güldüklerini söylerler.
Sonra size “Selâmün aleyküm!”
diye seslenirler. Mükemmel suretleri ve parlak nurları yanında bir de güzel nağmelerini, hoş sözlerini, tatlı Selâmlarını bir tasavvur et!
Sonra Selâmlarına şu sözleri de eklerler: “Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya!” (Zümer Sûresi: 73) Cennetlikleri, her türlü kir, pas, kin ve sinsilik gibi maddî ve manevi pislikten temiz olmak ve dinî ve dünyevî bütün kötülüklerden uzak bulunmakla överler. Sonra Allah Teâlâ adına, O’nun saadet yurdu olan Cennete girmelerine izin verirler. Sonra orada sonsuza dek kalacaklarını bildirerek, “Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya!” (Zümer Sûresi: 73) derler.
Sen ve seninle birlikte Allah Teâlâ’nın sevgili kulları bunu işitince içeri girmek için kapıya koşarsınız. Kapılar girenlere dar gelir. Tıpkı Utbe bin Gazvan’ın Hz. Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem)’den naklen belirttiği gibi: “Cennetin kapısından sıkışarak girmeleri benim için şefaatimden daha önemlidir”. Cennetin kapısı izdihamdan dolayı sıkışır. Kırk senelik yürüyüş genişliğinde olan kapının, Rahman’ın dostlarının kalabalığına dar gelmesini ne sanıyorsun? Yakut ve inciden yapılmış saraylarının güzelliğini görerek koşan bu kalabalık ne değerli bir kalabalıktır.
Düşün bir kere!
Mahşerin o kalabalığı içerisinde Allah Teâlâ seni affetmiş. Cennetin kapısına doğru koşanlarla birlikte koşuyorsun. Temizlenmiş vücutlarla parlamış ve dolunay gibi aydınlanmış yüzlerle sevinenlerle birlikte seviniyorsun. Vücutlarından güneşin ışınları gibi nurlar saçılmaktadır!
Sen Cennetin kapısını geçip toprağına ayak bastığında bakarsın ki, o keskin bir misk ve üzerinde olgun bir zaferan yeşermiştir. Misk, gümüş gibi parlak bir zeminin üzerine serpilmiştir. Etrafında da zaferan bitmiştir.
|