Zikirdeki sayı disiplini;beynin sinaptik coşkunluk seviyesi, hücreler arası devre bağlantı gücüdür. Her bir tekrar, beyinde sinaptik seviyede gelişim meydana getirir.
Zikirde sayı değeri, belli bir noktaya ulaştığı anda beyin; kainatla, eşyayla, insanla, atom altı, atom üstü yapıyla irtibat kurabilir. İnsan, donmuş enerji kütlesidir.Kütleyi elektron mikroskobunun altına koyduğunuz anda gözün görebileceği tek şey, titreşen atom altı parçacıklardan ibaret ilmi ilahidir. Atom altı yapının titreşim seviyesi, beynin titreşim seviyesiyle eşitlendiği anda kuvvetler organize olup; arzu edilen dua gerçekleşmiş olur inşaallah.
Beyin, hassas bir cihaz... Sayı yüksek olsa algı, düşünce bozulur; düşük olsa arzu edilen fayda gerçekleşmez.
Misal; yeni kitap okumaya başlayan birisine 10(on)sayfa oku diyebilirsiniz. Fakat; orta seviyeli bir bilinç, sahibine 10(on)sayfa az kalır; doyum vermez değil mi?
Veya hızlı okuna tekniğiyle günlük 500 sayfa kitap okuyup, kitabın işini bitiren bir beyin; sahibine sanırım bir sınırlama getirmek komik olur. Kaç sayfa kitap okunduğu, kişiden kişiye değişir önem kazanırken, zikirde sayı olmaz demenin insafını size bırakıyorum.
Beyin, muazzam bir cihaz. Bu cihaz, sürekli sıcak tekrar, tefekkür, ibadet çalışmalarıyla gelişme sağlayabilir. Bu noktada beyni, sayı ile dövmek; kapasitesini arttırmak gerekiyor. Tarikatlarda sayı, belli belli periyotlarla bu sebeple arttırılıp beynin gelişmesi hedeflenir.
Tıpkı bunun gibi her beynin ustalığı, zikirdeki sayı tekrarı bir olmaz. Seviye, istidat,kabiliyete göre sayı farklıdır.
Beynin işlem hacmine göre sayı değişir. Zikirde ustalaşmış bir kişi, günlük 120(Yüzyirmi)bin "Allah" zikri çekerken, zikre yeni başlayan bir kişi 5 bin "Allah" zikrini bir saate ancak bitirebilir.
Sayıya takılmayalım diyemeyiz. Sayı demek belli bir enerji seviyesi demektir. Manyetik kuvvet arttığında bir genlik meydana gelir ve neticede arzu edilen cazibe ve çekilim sağlanmış olur.
Sayıyı boş vermek, beyni ve beynin işletim sistemini hafife almak olur.
|