(تُدَمِّرُ كُلَّ شَيْءٍ بِأَمْرِ رَبِّهَا فَأَصْبَحُوا لَا يُرَىٰ إِلَّا مَسَاكِنُهُمْ ۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْقَوْمَ الْمُجْرِمِينَ)

Rabbinin izniyle her şeyi paramparça ediyordu. Onlar sadece evleri görünür oldular. Biz zalim toplumları böyle cezalandırırız.

[Ahkâf Sûresi 25]

Eskiden bir toplum helak edilince hiçbir insan geride bırakılmazdı. Yüzlerce yılın birikimi, sanayisi, teknolojisi, imarı, mimarı, mühendislik harikaları hepsi helak olurdu. Bazen kalıntılar ibret olsun diye bırakılırdı. Bazen de hiçbir iz kalmazdı geriye.

Şimdi de aynı durumu yaşıyoruz. İnsansız şehirler var. İnsansız evler, insansız mahalleler, insansız ülkeler var. Bazı semtlerde ve bazı şehirlerde; evlerden, parklardan başka bir şey yok. Sokaklarda nsan yok. Caddelerde yok. Sadece hayvanlaşmış, bencil olmuş, hayvani duygulara sahip ve insanlığı kaybetmiş insanlar var.

Şimdiki helakler insan ırkının ve neslinin yok edilmesi ile değil, insanlığın yok olması ile gerçekleşiyor. Hadis kitaplarında geçen خسف،مسخ، رسخ، نسخ ile azap gerçekleşiyor. Hayvan gibi yaşayan ama insandan doğma canlılar ile yüz yüzeyiz.