Behlül Dânâ hz. (k.s.) bir gün yolda giderken kendini kovalayan müfrezelerden kaçan Abdulrezzak isimli birisi ile karşılaşır.
Abdulrezzak:
- Aman Behlül bana yardım et kaçmam lâzım!.
Behlül sırtında taşıdığı boş çuvalı açar:
“Gir içine,” der.
Abdülrezzak içine girince, vurur sırtına çuvalı yoluna devam eder.
Biraz sonra Abdulrezak'ı takip eden bir müfreze ile karşılaşır. Sorarlar:
- Behlül, Abdulrezakı gördün mü?
“Gördüm sırtımda” der.
Ama onlar bu cevaba güler ve giderler..
Biraz sonra bir müfreze daha;
- Behlül, Abdulrezzak'ı gördün mü?
Cevabı aynıdır;
“Gördüm sırtımda..”
Olay üçüncü kez tekrar eder. Emniyetli bir yere gelince Behlül torbayı açar ve Abdulrezzak'ı indirir.
Abdulrezzak:
- Aman Behlül ne yaptın? Hem beni kurtarmaya söz verdin, hem de gammazladın...
Behlül gülümser ve cevabı çok manidardır;
“Merak etme! ONLAR DOĞRUYA İNANMAZLAR, DOĞRU SÖYLEYENE HİÇ İNANMAZLAR.!”
|