Konu dinin kendi önermeleri ve yaşam tarzı degil ki. Konu dinin sömürülerek cahil bir kesim yaratılarak koyun gibi yönlendirilmesinin ülke, halk, vatan, ekonomi, gençler, vs üzerindeki deformasyonun toplum olarak tepki gösterilmesi, dinden soğuması, din siyasetinin insanları korkutmasıdır. Toplumlar olayın kendi ismine veya tarihine bakmaz, yarattığı tahribatın sonuçuna göre tepki verir pozisyon alır. Algıları bu mantıkla çalışır, bundan 20/25 yıl önce böyle bir mantık yoktu mesela. Yada son yıllardaki dinsizleşme, dinden soğuma dinden çıkma yükselişte. Toplumların verdiği tepkiler her zaman doğrudur, ama tepki biçimlerine değil, bu noktaya nasıl gelindiğini neden tepki verildiğini, algılarının neden değiştiğini beyaza niye siyah dediğini sorgularsanız gerçeği bulursunuz. Hayvanları bir kafese kapatın ve her gün onlara siyah elbiseli insanlar yemek versin iyi davransın. Bir de beyaz elbiseli insanlarda her gün gelsin hayvanları, korkutsun dövsün. Sizce hayvanlar hangi rengi iyi bilecektir, hangi renge sıgınır. Meselede bu işte… topluma kim beyazı siyah gösterdiyse toplum bunu nerden ögrendiyse bu noktayı düzeltirsen, toplumlarda dini din gibi görmeye başlar. Din dediğin şey kitapta olduğu gibi bırakılmıyor, adı üstünde İNANÇ olarak bırakılmıyor. Tanrı yerine geçip, namaz kılıyormusun, oruç tutuyormusun gibi kul dışı sorular, karşı tarafında sende bunları yapsana eylemlerine dönüşüyor. Din Siyasetin, yönetmenin, kandırılmanın, yönlendirilmenin, algı yaratmanın hep içinde kullanılıyor. Tarihte hep örnekleri var. Bu yüzden din kitaptaki gibi değil artık. Çıkara göre hizmet ediyor dünyada. O yazdığın şeylerde, bu çıkara, bu siyasete veya buna izin veren insanlara kızgınlığın, sogumanın tepkileridir. Sosyal ortamda dinin kullanılmasının tepkileri. Yani beyaz giyinip, döven adamlara, kötü diyorlar. Beyaz masum bir renktir ama onu giyen adamlar kötüydü, bütün hayvanları dövdüler. Toplumda artık beyazı kötü görmeye başlıyor. Mesele bu..