burada anlatılanlar belki tecrüb edileek belkide kaynaaklarında zikredildiği şekilde aktarma yapılarak anlatılmaktadır. hıfz ayet ve sürelerini her nasıl okunursa okunsun Allah kelamı size zaten o korunma çemberini oluşturacaktır.bunun için çok özel ritüellere takılmaya gerek yoktur. şimdi tefsirden kısa bir alıntı yapacağım.
Ayete'l-Kürsî'nin fazileti hakkında Hz. Peygamber (s.a.s)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:"Bu âyet herhangi bir evde okunduğunda, şeytanlar o evi otuz gün sü*reyle terkederler ve hiçbir büyücü (sihirbaz) erkek ve hiçbir (büyücü kadın) kırk gece süreyle o eve giremez"[6] .Hz. Ali (r.a.)'nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Nebinin minber üzerin*de iken şöyle dediğini duydum:"Kim, "Ayete'l-Kürsi'yi her farz namazın peşinden okursa, cennete gir*mesine, ölümden başka hiçbir şey mâni olmaz (Ölünce cennete girer). Onu okumaya, ancak sıddîk veya âbid kişiler devam eder. Kim onu, yatağına gir*diğinde okursa, Allah o kimseyi kendi canı, komşusu, komşusunun komşusu ve etrafındaki evler hususunda emin kılar"[7] .Sahabe-i kiram, Kur'an'da hangi ayetin daha faziletli olduğunu müzakere ederlerken, Hz. Ali onlara, "Ayete'l-Kürsî'den haberiniz yok mu?" der, sonra da sözüne şunları ilâve eder: "Allah'ın Resûfü, bana şöyle dedi: "Ya Ali, beşeriyetin efendisi Hz. Adem; Arapların efendisi Muhammed'-dlr. Bunda övünülecek bir durum yok. Sözlerin efendisi Kuran, Kur'an 'in efen*disi Bakara Sûresi, Bakara Sûresİ'nin efendisi ise, "Âyete'l-Kürsi'dir"[8] der.Yine Hz. Ali'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bedir gününde savaşıyor*dum. Derken Allah'ın Resulünün ne yaptığını göreyim diye, O'nun yanına var*dım. Yanına vardığımda O secde halinde, "Ya Hayyü Ya Kayyûmu" diyor, başka bir şey demiyordu. Sonra savaşa döndüm. Daha sonra da, Resûlullah'ın yanına tekrar geldiğimde O, aynı şeyleri söylüyordu. Ben, gidip gelmeye ve O'na bakmaya devam ettim. O da, Allahu Teâlâ kendisine fethi müyesser kıIıncaya kadar, aynı şeyi söylemeye devam etti"...[9]
|