Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Tekfir ve tekfirin tehlikeleri
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 08.03.20, 12:49
ebu ubeyde bin cerrah ebu ubeyde bin cerrah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 10.01.19
Bulunduğu yer: antalya
Mesajlar: 1,389
Etiketlendiği Mesaj: 42 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Tekfir ve tekfirin tehlikeleri

Râğıb el-lsfahânî (v. 502/1108), mutlak manada kâfir kelimesi*nin : Allah'ın birliğini, nübüvveti veya şeriatı, yahut da her üçünü İn*kâr eden insan için kullanıldığını söyler.[29]

Gazzâlî, küfre düşmek demek : Muhammed aleyihsselâmı Allah'*tan getirip tebliğ ettiği şeyler hususunda tekzibetmek demek oldu*ğunu belirttikten sonra tekzib için altı derece ayırır [30]:

1) Yahudi, hıristiyan, ateşperest, putperest gibi İslâmın dışın*daki dinlere mensub olanlar. Bunların kâfir öldükten Kur'an ile sa*bittir. Bütün ümmet de bunda müttefiktir.

2) Nübüvveti inkâr eden Brahman'larla Allah'ı inkâr eden ma*teryalistler. Bunlar da birinci gurup gibi kâfirdir.

3) Allah'ı ve nübüvveti kabul etmekle beraber dinî naslara ay*kırı görüş beyan eden islâm filozofları. Gazzâlî islâm filozoflarını üç noktada tekfir eder: a) Haşrin cismânî olmıyacağı görüşü, b) Al*lah'ın cüzi eşya ve hadiseleri bilmediği görüşü, c) Kâinatın kadim olduğu görüşü. Yalnız Gazzâlfnin, bu tekfirinde müfrit olduğunu, is*lâm filozoflarının bu noktalarda tekfir edilemiyeceğini ileri sürenler de vardır [31]

4) Mu'tezlle, Müşebbihe ve diğer bütün fırkalar. Bunlar tevil*lerinde hataya düşmüşlerdir. Bu fırkaların durumu içtihada bağlıdır. Ağır basan taraf odurkî elden geldiği kadar tekfirden kaçınmalıdır. Zira Lâ ilahe illallah Muhammedu'r-rasûlüllah deyip de Kâ'beye doğ*ru namaz kılan insanların kâfir olduklarını ilân ederek can ve mal masuniyetlerini ortadan kaldırmak yanlış bir tutumdur. «Bin kâfiri ha*yatta bırakmak suretiyle işlenen hata, hacamet şişesiyle bir müs-lümanın kanını akıtarak işlenen hatadan daha ehvendir».

5) Hz. Muhammed'i açıkça tekzibetmemekle beraber Rasûlül-lah'tan tevâtüren sabit olmuş esaslardan birini, «dinden olduğu ben*ce sabit değildir» bahanesiyle inkâr eden kimse. Meselâ : beş va*kit namaz farz değildir, diye iddia eden kimseye Kur'an âyetleri ve gerekli naslar okunduğunda, «Bu okuduklarınızın Rasûlüllahtan sâ*dır olup olmadığını bilmiyorum, belki de yanlışlık ve tahrif vardır» derse kâfir olur. Meğer ki böylesi yeni müslüman olmuş ve bu hu*suslara henüz vâkıf olmamış bulunsun. Böylesine öğrenmesi için mühlet verilir.

6) Sadece icma yoluyla sabit olmuş dinî bir hususu inkâr eden

kimse [32] Bunun tekfir druumu şüphelidir, müctehidin zannına gö*re değişir.

Tekfir mevzuunda Gazzâlî'nin isabetli ölçülerini naklederken ay*nı konuda bize ışık tutacak İki hadisi de zikredelim : «Allah'tan baş*ka Tanrı bulunmadığını ve benim onun elçisi olduğumu kabul eden bir müslüman ancak üç sebepten biriyle öldürülebiliri : Üzerinden nikâh geçtiği halde zina eden, kasden adam öldüren ve bir de dini*ni terk ederek cemaatten ayrılan» [33] Bu hadiste dinini terk eden kimsenin ölüm cezasına çarptırılması için cemaatten ayrılmasının şart koşulması dikkati çekmektedir. Demek ki küfr eden ve küfrünü, için*de yaşadığı cemiyette başçekmek suretiyle ilân eden kimse öldü-rülebilir.

Peygamber efendimiz bir gün, ashabına, iieride çıkacak zâlim emirlerden bahsetmiş, onlara uyanların kötülüğünü belirtmişti. As-hâb-ı kiramın : Yâ RasûiâNah, Öyleleriyle savaşalım mı? tarzındaki sorularına şöyle cevap vermiştir: «Namazlarını kıldıkları, müddetçe hayır!» [34] Bu hadiste de namazın bir ölçü kabul edildiği görülmektedir.

«İman ile küfür arasındaki sınır» başlığını taşıyan bu küçük araş*tırmaya son vermeden, günümüzün Türkiyesînde eksik olmayan, hat*ta esefle belirtelim ki oldukça yaygjn görünen ve başlı başına bir inceleme konusu teşkil eden tekfir hareketinin âmilleri üzerinde kı*saca durmak isterim.

Umumiyetle ciddiyet, samimiyet ve ehliyetten uzak görünen bu hareketin bilmem ki istisnası var mıdır? yaygın âmillerinden bi*ri tabirimi ma'zur görünüz lâubaliliktir. Günümüzde tekfirin ucuz, hafif, arzu edildi mi hemen kullanılabilecek bir nesne olduğunu sa*nanlar var. Böylelerfne «Tekfirin tehlikeleri» meyamnda zikredilen hadisleri hatırlatmak gerekir.

Başkalarını küfre nisbet etmenin sebeblerinden biri hased, bir di*ğeri de menfaat olsa gerektir. Hased zaten dinen ve ahlâkan yasak edil*miş bir şeydir. Maddî servet İle manevî nüfuz ve şöhret peşinde baş*kalarını tekfir etmenin çirkinliği ise meydandadır. Kendi tealisi için nefsinde istidat ve irade bulamayınca başkalarına taarruz eden in*sanların durumu ne kadar hazindir!

Şüphe yok ki tekfir hastalığının mühim bir âmili de cehalet ve onun doğurduğu taassubdur. Bundan dokuz asır önce koca İmam Gazzâlî (v. 505/1111) aynısebeplerle tekfir edilmişti. Büyük imam bu münasebetle kaleme aldığı meşhur ve değerli risalesinin mukad*dimesinde (Faysalu't-tefrika) hadiseden çok müteessir olan bir dos*tuna şöyle hîtabediyor :

«Gönlü şefkat dolu kardeşim,

«Seni kızgın ve şaşkın görüyorum. Çünkü dinî muamelelerin sır*larına dair kaleme alınmış bazı kitaplarımız hakkında kıskananların yaralayıcı tenkidleri senin de kulağına çalmış. Onların anlayışına gö*re bu kitaplarımızda, geçmiş âlimlerin ve mütehassıs kelâmcıların mezhebine aykırı fikirler vardır; yine o hasedcilere göre Eş'arî mezhebinden, bir milim olsun, ayrılmak küfürdür, en basit meselede ona aykırı düşünmek sapıklık ve zulmüdür...

«Şefkatli ve hassas ruhlu kardeşim! Bu hadise sebebiyle ken*di özüne kıyma, gönlünü üzme. Taşkınlığının bir kısmını olsun at; «On*ların dedi-kodusuna katlan, sızıltı çıkarmadan onları kendi hallerine bırak» [35]. Kıskanılmıyan ve itham edilmeyen kimseyi küçümse, kâ*fir veya sapık diye tanıtılmıyan kişiyi basit gör! Düşün, hangi mür-şid Peygamberlerin Efendisinden (s.a.) daha kâmil ve daha akıllı ola*bilir, oysa ki onun için «delinin birisi» [36] dediler; hangi söz âlem*lerin Rabbı olan Allafı taâlânın kelâmından daha yüce ve daha doğ*ru olabilir, halbuki onun için «geçmişlerin masalı» [37] sözünü sarf-ettiler.

«Vefakâr kardeşim! Bu gibilerle mücadele etmekten sakınmalı, bunları susturmaya ümid bağlamamalısın. Aksi takdirde boş bir he*vese kapılmış, işittîremiyecek yerde seslenmiş olursun. Duymadın mı :

Her düşmanlığın barışa dönüşmesi umulur, Kıskançlıktan doğan düşmanlığa çare bulunmaz denildiğini.

«Bilmelisin ki küfr ile imanın mahiyet ve sınırı (tarifi), hak İle sapıklığın içyüzü makam, şan ve servet arzusuyla kirlenmiş kalbler tarafından anlaşılamaz. Bu mânâlar,

- Önce dünya kirlerinden arınmış,

- Sonra tam bir riyazetle cilalanmış,

- Hâlis bir zikirle nurlanmış,

- Doğru düşünüşle beslenmiş

-Ve nihayet dinin talimatına riayetle süslenmiş kalbler tara*fından anlaşılabilir. Öyle ki bu çeşit kalblere nübüvvet fanusundan nur taşar, iman yatağı gönüller sanki parıldayan aynalar haline gelir. Artık böylesinin sırça kalbinde bulunan iman kandili ışık huzmeleri yayan bir kaynaktır, öyle bir kandil ki ateş dokunmasa bile ışık sa*çandır [38]

«İlâhî âlemin sırları o hasedci zümreye nasıl açılır! Onlar ki ne-fîs arzularını tanrı, liderlerini ma'bud edinmiş. Onların kıblesi para, şeriatı bönlük ve gevşeklik, azim ve iradesi makam ile şehvet, iba*detleri zenginlere hizmetten ibarettir. Yine bunların zikirleri hile, hazineleri kuruntu, düşünceleri kendi saltanatlarının devamı İçin de*sise ve çare aramaktır.

«İşte bu gibiler küfür karanlığını iman aydınlığından nasıl ayır-dedebilirler? Allah'tan gelen bir ilham ile mi, oysa ki bunu alabilme*si için kalblerini dünya kirlerinden arıtmamışlar; yoksa ilmî bir ol*gunlukla mı, halbuki bütün ilmî sermayeleri necasetten temizlenme meselesi ile za'feran suyunun hükmü ve benzeri şeylerdir.

«Uzak, pek uzak! Bu yüce gaye kuruntularla ulaşılacak, basitlik*le elde edilecek bir şey değildir. O halde sen, vefakâr kardeşim, kendi işinle meşgul ol, arta kalan ömrünü onlar uğrunda harcama».

«Bizi anmaktan vazgeçen, dünya hayatından başkasını arzu et*meyen kimseden yüz çevir. Onların erişebildikleri ilim seviyesi işte bu kadardır. Şüphesiz ki senin Rabbin, yolundan sapan kimse île hidayeti bulan kimseyi çok iyi bilendir» [39]
[40]

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147