Değerli kardeşimiz,
Rih-i Ahmer duası doğru değildir. Kar amaçlı istismar edilen bir hazine görünümündedir. Çünkü;
a) er-Rihu’l-Ahmer, cinlerin musallat olmasından kaynaklanan bir hastalık olarak bilinmektedir. Bu hastalığın tılsımları arasında bu duaya rastlayamadık.
b) Aslı Arapça internet sayfalarından Türkçeye tercüme edilmiş bir bilgidir. Orada istismara taraftar olmayanların verdiği bilgiye göre, bu duanın Peygamberimizden yapılan rivayetlerin aslı-astarı yoktur.
c) Kıssanın Hz. Süleyman ile ilgili tarafını rivayet edenler “ruviye an Asab b. Berhiya - Asab b. Berhiya’dan rivayet edilmiştir..” tarzında bir klişe kullanılmaktadır.
Bu zat, Hz. Süleyman peygamberin zamanında, onun ileri gelen cemaatinden biri olduğu bilinmektedir.
İnsan merak etmez mi; acaba bu kıssayı binler sene önce yaşamış bir zattan kim rivayet etmiş olabilir? Ravisi belli olsaydı, meçhul sigasıyla “Ruviye = rivayet edilmiştir ki..” diyerek bu önemli kıssanın değerini düşürme hakları var mıydı?
d) Bu kıssanın buraya kadarki versiyonu -kuvvetli ihtimalle- İsrailiyat denilen hurafeler hazinesinden alınmıştır.
e) Hz. Muhammed (asm) ve torunu Hz. Hasan’la ilgili versiyonu için ise, hiçbir ravi uydurulamamıştır. Buradaki klişe “ve Kad ittefeka..” (Bir tesadüf eseri Hz. Hasan da böyle bir hastalıktan şikayet etti… ve Hz. Cebrail bu duayı getirdi..) şeklindedir.
Hz. Hasan’a cinlerin çarptığına dair kaynaklarda hiçbir bilgiye rastlayamadık..
f) Söz konusu duada ayetler ve hadislerde geçen ifadeler ve Esma-i Hüsnadan isimlerin bulunması duanın ziynetini arttırmaya yönelik gibi görünmektedir.
g) Duanın muhtevasına bir diyeceğimiz olamaz. Fakat bunu Hz. Peygamber (asm)’e isnad edilmesi, hadis kriterleri bakımından bir yalancılıktır.
|