Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Benzer benzeri çeker
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 28.01.20, 14:24
bitter bitter isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,137
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Benzer benzeri çeker

Benzer benzeri çeker bir kanundur.
Sevgi nedir? sorusunun dünya üzerindeki insan sayısınca yorumu vardır ve hepsi de doğrudur kuşkusuz. Ama sevgi varlıklar arasındaki ilişkiyi kuran bir enerjidir.

- Aşık olduk birbirimize öyle aniden.
- Nereden çıktı geldi bilemedim ama bütün planlarım değişti.
- Sanki tıpa tıp benzerim öyle iyi anlaştık.
- Karşıma da hep bu tipler çıkar nedendir bilinmez.
- Annem olduğun için çok mutluyum sen dünyanın en iyi annesisin. gibi gibi uzatılabilecek her günkü tepkilerimizin ardında sevgi enerjisi vardır. Bu enerji varlıkları birbirine bağlamak suretiyle onların dünyadaki tekamüllerini belli bir istikamete yönlendirir.

Hangi yöne doğru sorusu aslında her zaman için ve herkes için olumludur. Yani her insan hangi yöne giderse gitsin olumluya doğru gitmektedir ama yol uzundur. Zaten yol uzunken bu yolu uzatmak yerine eğer varlıklar kendi gayretleriyle olumluya doğru yönelirlerse o zaman yol kısalır. Bütün mesafe varlığın yürüyüşüne bağlıdır. Çünkü gerçekte mesafe de yoktur.

Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim, derler Türkçede. Doğrudur. Kimlerle beraber olduğumuz sadece arkadaşlarımız anlamında doğru değildir başka alanlarda da doğrudur.

Düşüncelerimiz, duygularımız, tutumlarımız, arzularımız, tavırlarımız, vb. hangi enerji gruplarıyla birliktedir? Çünkü hangi enerji grubuyla birlikteyse o grupla kendi boyutlarında da olsa bir birlik hali vardır. Bu eğer içinde bulunduğumuz hali kanıksarsak hep orada kalma ve bir döngü içinde olma tehlikesi anlamına gelir. Çünkü iyiye ve güzele doğru bir arayış içinde olmadıkça ve anlayış seviyemizi geliştirmedikçe bulunduğumuz varlık seviyesi değişmeyecek ve hep aynı insanları, olayları ve aynı kalitede eşyaları kendimize çekeceğiz anlamına gelir. Gerçi bu yedi uyuyanlar durumuna herkes düşebilir diye genel uyarı sistemleri vardır ama maksat uyarıya kalmadan harekete geçmek ve hep diri olmaktır. Örneğin bir deprem şoku ile sarsılmak yerine kendimiz kendi zihin alanımızı yeniye açabiliriz. Açmadığımızda önceleri hafif olan şoklar sonraları kabalaşmakta ve bir deprem olayında kurban rolüne kadar varabilmektedir.

Tam tersi bir durumda ise yani sürekli olarak kendi anlayışını evrendeki gelişmelere uyumlayan bir insanda ise durum anlayış artışlarıyla ve varlık seviyesi değişimleriyle gitmektedir. Elbetteki kendini bilme çalışması yapan varlıkların titreşimleri eskilerle birleşmekte ve alan bakımından olumluya doğru olduğu için de büyük, temiz, berrak bir alanda kendilerine yer bulmaktadırlar. (Lütfen Léon Denis alıntılarımıza bir kez daha göz atınız.) Her yeni varlık seviyesi eski madde gruplarından ayrılmayı ve farklı madde gruplarıyla teması mümkün kılmaktadır. Sürekli yenide kalmak mümkündür.

Oysa zihinden geçen kıskançlık, haset, aç gözlülük, şehvet vb. kirli duyguları gözlemeksizin öylece akmasına izin verildiğinde ve hatta onlarla birlikte olunduğunda derhal ve neredeyse kendi kendilerine büyürler. Neden? Çünkü o frekansta olan diğer varlıkların kirli durumlarıyla birleşirler ve bedenli ya da bedensiz her o duyguda olanın payına daha çok kirli duygu düşer de onun için. Bunun için arama düğmesine "kirli duygular" yazıp eski yazılarımdan yararlanabilirsiniz. Obsesyon konusunda da durum öyleydi değil mi? Bazı bedensiz varlıkların taşıdığı bu tür duygularla eşleşen bedenli varlıklar obsesyona uğrayabiliyordu. Çünkü görünmeyen alemde olan varlıkların bazılarının dünyaya sadece bu duygular nedeniyle yakın durduğunu ve tekrar bedenlenmek için beklediğini ama bulamadıklarında bedenli varlıklarla irtibat arayışında olduklarını ruhsal celselerden biliyoruz. Gürültücü varlıklar, yangın çıkaranlar, vb. gibi. Bildiğiniz konu. Oysa eleştirmeksizin kendini gözlemleme yoluyla durumu tarafsız bir şekilde kendi içinizde görmek ve ama hiri ve ottappa ile ama nefis denetlemesiyle bu duygu, düşünce, tutum, vb. gruplarından ayrılmak mümkündür. Bu blog okurları için bunlar çok bilindik konular değil mi?

Duygu ya da düşünce düzeyinde eşleşme bedenli ya da bedensiz fark etmeksizin mümkündü. Bu yazılanları blog okuru olarak artık hem görünür alem hem de görünmez alem için ve aynı anda düşünmeye başlamışsınızdır. Şunu demek istiyorum: Etrafınızdaki insanlar doğru görünse bile eğer düşüncelerinizde, vb. olumsuzluklar varsa etrafınızdaki insanlar da zaten bir müddet sonra da olsa olumsuz yönleri sergilemeye başlarlar. Çünkü varlık görünen ve görünmeyen yanıyla bir bütündür .

Bir bütün olan varlık hem görünen hem de görünmeyen yanlarıyla benzerlerini kendine çeker. Etrafı onun düşüncelerine vb. göredir. Bu durumu bir çeşit algoritma olarak düşünebilirsiniz. Ve bizler olumluya doğru olanı seçsek bile olumlu düşünce, vb. içinde değilsek bu bir çelişki anlamına gelir ki hedeflenen bizden uzaklaşır.

Benzer benzeri çeker bir kanundur ve hiç kimse bu kanunun etkisinden kaçamaz.

Dolayısıyla bu kanundan yararlanarak insan pek ala kendini karşısına alıp hedeflerini, yönünü, isteklerini belirleyebilir ve ondan sonra da o durumlar içinde kalabilir. Bunu yapan varlıklar için gündelik olaylar artık şaşırtıcı olmaktan çıkar. Şaşırmak gibi tepkiler daha alt varlık düzeylerine ait tezahürlerdir. Çünkü şaşırılacak bir şey yoktur aslında çünkü her şey mümkündür. Kendinde istediği nitelikleri taşıyan insanın çevresi de aynı niteliklerdedir.

Neden böyledir? Çünkü bize bir olanaktır bu durum. Çevremizde bizim ilgilendiğimiz sorunlara benzer sorunlarda olan insanlar bize istediğimiz kadar gözlem olanağı sunarlar.
Anlayışımızı geliştirdiğimiz ölçüde bu sorunlar daha tezahür etmeden önlemler alabiliriz, alan varlıklar vardır. Bu varlıklar için yaşamın daha kolay ya da daha doğrusu daha ince seviyeden sürdüğünü söylemeye gerek bile yok aslında. Çevremizdeki benzer sorunlu insanlara yardım edebilir ve yardım alabiliriz. Sorunlara envai çeşit açıdan bakıp onları çözebiliriz. Bakınız böylece hem yardımlaşma ve dayanışma kanunu çalışmakta hem de dönüşümler yani günlük akış ileriye doğru devam etmektedir.

Kısaca benzer benzeri çeker kanununun varlığına güvenle istediğimiz yöne doğru akmak daima elimizdedir. Hangi birlik? Hangi bütünün içinde yer alacağımız elimizdedir. Seçim hakkı bizimdir. Uzanıp kullanmak olanaktır ve bu olanak hepimize verilmiştir.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147