İman ve hidayet, dünyada kâğıt üzerinde de olsa (ki, gerçek rakamı Allah bilir) ancak 1,5 milyar insanda vardır. bu nimete çok şükür gerektir.

Şükrün bir manası da Mün’imi hakiki olan Allah’ı bilmek, tanımak ve onun sevgisine layık bir hayat yaşamaktır.
Ve Onun sevgisini yine Ondan istemektir.

كَانَ رَسُولُ اللَّهِ يَقُولُ فِي دُعَائِهِ اللَّهُمَّ ارْزُقْنِي حُبَّكَ سنن الترمذي
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem; Allah'ım beni, senin sevginle rızıklandır. (Sünen-i Tirmizi)

Eğer Allah, bize iman ve hidayet rızkını vermişse, yeryüzünde bulunan 5,5 milyardan fazla insanın sahip olmadığı en büyük nimetlere sahip olmuşuz demektir. Ne yazık ki, çoğumuz bu nimetin farkında bile değiliz.
Üstelik bu nimete kavuşmak için büyük emekler de harcamadık ve büyük fedakârlıklar da yapmadık.

Hiç olmazsa bu nimeti korumak için çaba harcanması gerekmez mi?

Merhum Mehmet Akif ne güzel anlatmış imanı: “İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür”.