** MEVLANA ve ÜZERLİK OTU KONUSU **

Mesnevi'den hikayeler:

"Ateşe üzerlik tohumu serper gibi kurtların başına ateş serp; çünkü o kurtlar, Yusuf’un düşmanlarıdır."

Bu söz Mevlana’nın üzerlik tohumuyla neden ilgili olduğunun en büyük göstergesidir. Üzerlik tohumu kalın kabuklu bir tohumdur. Tohumların toplandığı krem renkli tohum kasesinden bahsetmiyorum kahve rengi tohum tanelerinden bahsediyorum. Beni okuyanlar bilir anlattığım üzerlik tütsüleme konularında yorum altına yazarlar ‘’ben tutuşturamadım’’ veya ‘’ben yakamadım, bu yanmıyor’’ bu yüzden hep kötü bir tavaya koyup verin alttan ateşi iyice kavrulsun o zaman duman çıkar diyorum bazılarınız buna şahit olmuştur. İşte bunun sebebi üzerlik tohumunun kalın kabuklu olmasından diğer yaprak tütsüler gibi kolay tutuşmadığındandır. Üzerlik tohumunun tütsü olarak kullanımı çok eskiye hatta şamanlara kadar uzanır. Bizler bugün hala bu uygulamayı yaparız. Mevlana’nın bu tohumu birkaç yerde bu tohumu geçirmesi çok normaldir. Buraya kadar anlattıklarımı onun cümlesini iyi anlamanız içindi. ‘’Ateşe üzerlik tohumu serper gibi’’ diyor ateşe üzerlik tohumu neden serperiz? Kötü dediğimiz enerjileri, şeytani enerjileri, büyü gibi enerjileri ortadan kaldırmak için yada bir ritüel öncesinde ortam temizliği yapmak için. Ateşe üzerlik tohumu nasıl serpilir peki? Yavaş yavaş… Çünkü tohumları aniden ateşe atarsanız çabuk tutuşmayan üzerlik tohumu oksijeni keser ve ateşi söndürür. Burada gördüğünüz gibi içme yok. Mideye gönderme yok. Ve hatta 3. Gözle alakalı hiç bir şey yok.

Mevlana;

"Üzerlik tohumu karanlığı örttü ve gerçek göründü"

Ne demiştim az önce? Mevlana’nın öncesinde ve sonrasında ne için kullanırdık biz üzerlik tohumunu?

‘’ Kötü dediğimiz enerjileri, şeytani enerjileri, büyü gibi enerjileri ortadan kaldırmak için yada bir ritüel öncesinde ortam temizliği yapmak için.’’ demiştim yani karanlığı ortadan kaldırmak onu örtmek için kullanırız. Bu cümle ‘’gerçek göründü’’ bitiyor işte o zaman işler değişir. Size şöyle anlatim ona bu cümleyi söyleten hafızasına işlemiş bir anı olmalı. Ve ben bu anıları çok iyi bilirim… Sizlere daha önce ‘Majinin en olmazsa olmazı temizliktir’’ diye başladığım konuda önce önemli detaylar verdim. O konuyu şimdi buraya bırakıyorum;

‘’ Majinin en olmazsa olmazı temizliktir. Bedende temizlik konusu çok basite alınır hep, ama oradaki en ufak hata bir idrar damlası ölümle sonuçlanabilir çünkü olası bir varlık saldırısı muhtemeldir. Majisyen hangi ekole dahil olursa olsun bu duruma çok dikkat etmelidir ve bedende temizliğe dikkat etmelidir daha sonra ise mekanda temizlik yapmalıdır. Mekanın temiz olması ve tütsüyle arındırılmış olması oradaki tüm enerjilerin, habis ruhun dışarı çıkarılması bedende temizlik kadar önemli bir konudur. Son olarak zihinsel temizlik yani zihni olumlu olumsuz her türlü düşünceden arındırılıp susturulması da çok basit görülür herkes basite alır ama bu her konuda kullanılacak hatta günlük hayatınızda bile yaptığınızda daha verimli bir hayat süreceğiniz bir durumdur ama uygulamasıysa hiç de basit değildir. Yıllar önce bir yıllık kendime verdiğim eğitimle o sürede günlük yaptığım çalışmalar sonucu zihin susturmanın mükemmel seviyesine ulaştım zaten başka çarem de yoktu ya yapacaktım yada başlamadan bitecekti..’’

Üzerlik tohumu karanlığı örter bunu herkes yapar ama gerçek göründü diye cümleye devam etmişse bu çok az şeye işarettir. Bunlar da Mevlana bu cümleyi bir kötü sonuçlanmış bir trans halinden yada bir ritüelden sonra kurmuş olmasıdır. Bu trans halinin kötü sonuçlanmasına sebep olan en büyük etkenlerden birisi benim bahsettiğim temizlik konusudur. Tabi ki tek sebebi bu değildir fakat genelde majisyenlerin yaptığı en büyük hata budur. Bu unutma falan değil yanlış anlaşılmasın burada ki temizlik olayı çok geniş çapta bir temzilik olduğu için gözden kaçan küçük hatalar olabiliyor. Konuya dönecek olursak yaptığı bir hatadan dolayı evrendeki bir çok kötülükle yüzleşmek zorunda kalan Mevlana üzerliği yakıp karanlığı örtmüş ve normal bilinç haline yani buraya yani gerçeğe dönmüştür. Burada anlatılmak istenenler budur. Öyle 3 yemek kaşığı üzerlik yedim içtim 3. Gözüm açıldı böyle şeyler yok bu sözde.

.

Şeyh dedi ki: "benim kadehimi öyle doldurdular ki içine tek bir üzerlik tohumu bile sığmaz. Bir bak hele buraya bir zerre bile sığar mı? "

Bu söz hakkında fazla detaya girmiycem. Mevlana hikayelerinden bir tanesinde bu cümle geçiyor diye koparmadıkları yaygara kalmadı. Arkadaşlar eskiler hep böyle ölçü verirdi. Bizler bugün bile farkında olmadan bunu yaparız. Gördüğümüz bir şeyi anlatırken ‘’bir elma boyundaydı’’ deriz. Hatta internet satışlarında bazen görmüşsünüzdür fotoğraflarda bir eşyanın boyu tam anlaşılmadığı için onun yanına bozuk para veya anahtar koyarlar. Bunun bir örneğini de kurandan verelim. Lokman suresi 16. Ayet;

"Yavrucuğum! Haberin olsun ki, yaptığın bir hardal tanesi ağırlığınca olsa da, bir kaya içinde veya göklerde, yahut yerin dibinde gizlense, Allah onu getirir, mizanına kor. Çünkü Allah en ince şeyleri bilir, her şeyden haberdardır."

Bu gibi ölçüler hep verilir Mevlana’nın da bu gibi üzerlik dışında çok ölçü verdiği olmuştur.

-MEVLANA VE NEY

Eski çağlardan günümüze bir çok çalgı icat edilmiştir. Bunların çoğu parmaklarımız vasıtasıyla çalışırlar. Fakat aralarında nefesimizle çalışan çalgılarda vardır. Nefesimizi kullanarak içimizdekileri dışarı çıkaran bu çalgılar bu nedenle yapaylıkta uzaklaşan bu çalgılar günümüzde değerlerini kaybetmişlerdir. Ney, üflemeli çalgıdır tıpkı Hindistan’ın Pungi’si gibi. Pungi’nin ne demek olduğunu belki bilmiyorsunuz ama görseniz çoğunuzun tanıyacağı bir çalgıdır. Çünkü bir çok filmde veya belgesellerde gördüğünüzü düşünüyorum. Bu çalgının en büyük özelliği hipnotizedir. Ufak bir hafıza yoklaması yapın. Hintli bir fakir yılanını bir çömleğin içine koymuş, Pungi çalıyor ve yılan o çalgıya eşlik ediyor. Şamanların davulları da transa sokmaya yarar, tıpkı pungi gibi gibi tıpkı ney gibi…

Ülkemiz insanları bu konuyu farklı yerlere vurdular. Ney çalgısının yapımında kullanılan kargı kamışının(bitki) DMT içerdiğini iddia ettiler. Bu doğrudur ama yanlış olan şudur. Kargı kamışı bir ayahuasca yapmaya yetmez. Çünkü DMT zaten her canlıda olan bir moleküldür önemli olan miktarıdır. Ve kargı kamışındaki bu miktar Ayahuasca iksirini hazırlamaya yetmez. Şunu söylemeye çalışıyorum kargı kamışıyla Ayahuasca iksiri hazırlamak için tarif veren arkadaşlar çok akıllılar; ben aptalım, sosyete aptal boşuna Peru’ya gidiyor, devlet aptal bu yüzden yasaklamıyor. DMT bu ülkede yasak eğer kargı kamışı DMT etkilerini verebilecek olsaydı devlet bu bitkiyi ne yapardı? YASAKLARDI. Ama insanımız bunu düşünemeyecek kadar aciz. Son olarak şunu söyliycem hem de detay vermeden. Kargı kamışı bufotenin içerir. Yani zehirlidir. Ney çalgısını Mevlana ve niceleri transa girmek için kullanmıştır. Mevlana konusunu size uzun uzun anlattım. Buradan yanlış anlaşılmasın sakın! Ben Mevlana Ayahuasca iksirini içmediğini söylüyorum; kargı kamışını yemediğini, üzerlik içmediğini söylüyorum. Ama Ayahuasca’ya benzer niteliklerde başka iksirler içmediğini söylemiyorum! Aksine Mevlana bu niteliklerde iksirler kullanmıştır hatta ben neleri kullandığını da az çok tahmin edebiliyorum. Fakat ben bu iksirlerin sizlere ne olduğunu da tariflerini de elbette vermeyeceğim. Bir tanesini duydunuz ortalığı yıktınız. Sizin yüzünüzden ölümden dönenler, mide rahatsızlığı geçirenler, karaciğer hasarından dolayı ciltleri bozulan bir çok insan bana mesaj atıyor ‘’ne yapacağız’’ diye.

Size burada çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Daha önce ki seferde yazılarımı çalıp istediğiniz şekilde anlayarak insanlara o şekilde anlattınız. Veya yazılarımı kopyalarak ismimi silerek kendi paylaşımınızmış gibi paylaştınız. Bu konu için geçerli olarak şunu söylüyorum ister alıntı yapın ister çalıntı yapın ismimi de silin. Hiç önemli değil. Bu yazıyı herkes kendi yazmış gibi paylaşabilir, hatta ‘’ben yazdım’’ diyebilir. İzin veriyorum. Üzerlikten kimse boş yere zarar görmemesi için böylesi daha iyi olacaktır.

-SPİRİTÜEL KONULARDA ÜZERLİK

Sizlerle uzun zaman önce en detaylı bir şekilde paylaştığım üzerlik otu tütsü konusu bu yazıda olmazsa olmazdı. Çünkü daha ilk paylaşımda herkes bunun aslının olup olmadığını merak etti. Üzerlik otu tütsüsü Yahudiler, Araplar, Türkler, Şamanlar hatta eski Anadolu cadıları tarafından negatif enerjileri kovmak için kullanılmıştır. Nedir bu negatif enerjiler? Büyü, nazar, kötü frekansdan yayılan negatif enerjiler, habis ruhlar, ağızdan çıkan kötü sözler, küfürler, aşağılanmalar, bir tartışma gibi aklınıza gelecek her türlü şeyler negatif enerjilerdir. Bazı şeyler yöreseldir arkadaşlar. Yani bunu sadece üzerlik tohumu yapmaz. Bu coğrafyalarda en çok kullanılan üzerliktir çünkü bu coğrafyalarda yetişir siz bugün Güney Amerika’ya giderseniz orada da bu işler için ‘’Palo Santo’’ tütsüsü yakıldığını görürsünüz. Bu birinin diğerinden üstün olduğu anlamına gelmez ikisi de aynı işi görür ama ben size ‘’arkadaşlar evinizi arındırmak için Palo Santo tütsüleyin’’ dersem saçmalamış olurum çünkü bu bitki yurtdışında yetiştiğinden tüm Türkiye genelinde 3-5 mağaza dışında hiçbir yerde bulamayacağınız bir tütsüdür. Haliyle bizde diyoruz ki defne, üzerlik, adaçayı tütsüleyin.

-ÜZERLİK OTU TÜTSÜSÜ

Üzerlik tohumlarının kabuklarının sert olmasından dolayı yakılmasının en kolay yolu tavada yakmaktır. Küçük bir tavaya tohumlar konur ve ocağın ateşi yakılır. Yanıp kavrulan tohumlardan duman çıkmaya başlar. Özellikle oturma ve yatak odanızın mümkün olduğunca her yerine bu duman gezdirilir. Anadolu’da bunları yaparken nas, felak okunur yada benim sizlerle daha önce paylaştığım eski Anadolu cadılarına ait olan astral birikimi yüksek speller okunur. Bu spellerden bazısı şöyledir;

ELEM TERE FİŞ, KEM GÖZLERE ŞİŞ

ÜZERLİK ÇATLASIN, NAZAR EDEN PATLASIN

ÇATIR ÇATIR ÇATLASIN

ÇATIRTISI PATLASIN

AYSARIYA NAZAR EDENİN

İKİ GÖZÜ PATLASIN

Bu uygulamayı eğer çok yoğunsanız ayda bir kez de olsa yapmanızda büyük yarar vardır. Negatif enerjilerin yaşadığımız ortamlardan temizlenmesi her zaman için çok önemlidir.

-Manna ormus aldatmacaları konusunu yetiştiremedim yakın zamanda paylaşırım.