Büyük Piramit, demirin suda yüzmesini sağlayan tabiat güçlerinin ve evrensel kanunların prensibine göre inşa edildi. A yru yasalar vasıtasıyla yerçekimini ya da çekim yasasını nötralize etmek
ya da ortadan kaldırmak ve böylece taş blokları havalarda uçurmak mümkün oluyordu. Böylece piramit, bizlere çok daha yakın
zamanlarda Breton druidlerinin dev menhirlerini meydana getirirken kullandıkları yöntemle, yani levitasyon vasıtasıyla inşa
edildi.
Gerekli olan malzemeler uzaktan, özellikle de Nubiye'den
getiriliyordu; yapımında değişik taş türleri kullanıldı. Cilalanmış
alçı taşından oluşan parçalar dört yüzünü de kaplamaktaydı ve
öyle iyi pekiştirilmişlerdi ki, çimentosu gözükmüyordu bile. Bu
kaplama daha sonra yerinden söküldü ve bunun parçalarına, Kahire' deki bazı binaların üstünde rastlamak hala mümkündür. Bu
taşlar kumlara gömüldüler, ancak bazıları piramidin ku.zey tarafındaki tabanında hala durmaktadır.
Piramidin tepesi bir bakır, tunç ve albn alaşımından meydana geliyordu. Bu da, İsrail çocuklarını köle olarak kullanan Firavun'un emri üzerine, Heth'in oğulları tarafından yerinden söküldü. Bazı mevsimlerde sadece Atlantisliler tarafından bilinen yöntemlerle, sembolik bir amaçla, Büyük Pirarnit'in tepesinde kozmik
bir ateş yakılırdı.
Ucun yerine konmasından sonra büyük bir dini merasim ile
piramit kutsandı. Haber, büyük bir metal parçasına çok güçlü şekilde vurularak halka duyuruldu. Bu gürültü, daha sonra kilisenin
çanları ile sembolize edilmiş olan ve duaya, dini merasime, ilahiler
söyleme faaliyetlerine halkın davet edilişinin başlangıodır.
Büyük Piramit, insanoğlunun, içinde bulunduğumuz, Araaraat ve Ra zamanından başlayıp 1998'de sona erecek olan dünya
devresi boyunca tekamülünün hikayesini anlatan taştan bir kitaptır. Arşivleri matematik, geometri ve astronomi diliyle yazılmışhr
ve kullanılmış olan çeşitli taşların sembolik anlamlarını vermektedir. Bu devrenin (siklus) sonunda dünyanın pozisyonunda yeni
bir değişiklik meydana gelecektir ve kehanetlerde de yazılmış olduğu gibi Büyük İnisiye yeniden gelecektir. Meydana gelmiş ve
bundan sonra da gelecek olan tüm değişimler tabandan zirveye çkan geçitlerin içinde tasvir edilmişlerdir. Oluşacak olan değişiklikler taş tabakası, bunun rengi ve dönemeç noktalarının istikameti
ile belirtilmiştir. Büyük Piramit içindeki tilin bölümler keşfeıJilmiş
durumdadır.
1958'de keşfedilen arşivler piramidinin içinde çok sağlam inşa edilmiş, kalın bir maden ile mühürlenmiş ve içinde 1958'den
1998'e kadar olan döneme ilişkin enteresan kehanetlerin bulunduğu bir oda mevcuth.ir. Burada, insanın dünyaya gelişinden itibaren Tek Tanrı'nın halkının arşivleri gömülüdür. Bu salonun mühürlenmesi dolayısıyla bir seremoni yapıldı ve buna Araaraat, Ra
ve tapınakların rahip ve rahibeleri de iştirak ettiler.
İçinde yaşadığımız bu çağ, Büyük Piramit'te, Kral Odası'na
götüren geçitin girişindeki tavanın alçalması ile sembolize edilmiştir. Bu meyil bir çöküntüyü işaret etmektedir. Bu çöküntü, yapı
için kullanılmış olan çeşitli taşlarla da ifade edilmiştir. Sonuç olarak, içinde bulunduğumuz bu zaman dilimi, yeni alt-ırk'ın gelişi
için hazırlıkların yapılmakta olduğu çağ olarak isimlendirilebilir.
Astronomik ve sayısal faktörler, bu çağın 1932 sonbaharında başlamış olduğunu düşündürmektedirler.
Kutup yıldızının pozisyonun değişmesi -ki Büyük Piramit'in
giriş bölümünden itibaren hesaplannuştır- görünür bir hale geldiğinde, bu, büyük çoğunluğu daha önce Atlantis, Lemurya, La, Ur
veya Da uygarlıklarında yaşanuş olan varlıklardan oluşan yeni ırkın gelişinin işareti olacaktır. Tüm bunlar, piramidi kateden geçitte bulunan dönemeçlerle belirtilmiştir. Kral Odası'nda bulunan içi
boş lahit, bir varlık planından diğer bir varlık planına geçiş olan
ölümün, insan tarafından anlaşılmasının bir sembolüdür.
Piramit'in salonlarında ve geçitlerindeki sayısız taş tabakanın eni, uzunluğu, yüksekliği ve Çeşitli istikametlere yöneltilmiş
olması, insanoğlunun dünya planı üzerindeki ruhsal tekamülü ile
alakalı açıklayıcı ve anlamlı hadiseleri kesin bir biçimde tasvir etmektedir. Nasıralı İsa'run doğumu ve ölüınü, senesine, gününe ve
saatine varıncaya kadar, kraliçe odasına götüren geçitteki dönemeçte kayıtlıdır.
Çökmüş durumdaki geçitin bir yerinde, 1936'nın bir karışıklıklar, savaşlar, fırhnalar ve yer sarsınbları yılı olacağı kehaneti bulunmaktadır. Bu tarihten sonra bir yenilenme ve düzelme dönemi
gelecek ve ardından da Kral Odası'nda belirtilmiş olduğu şekilde,
dünya 1938 ile 1958 yılları arasında yeni bir çağa adım atmış olacaktır. Bir hayli garip, alışılmamış tarzda birtakım olayların başlamasıyla ortaya çıkacak olan bu yeni dönem 1998 senesinde sona
erecektir. Bu, Dünyanın Efendisi'nin gelişi için bir hazırlık dönemi
olacaktır; ama bu dönüşün ne günü ne de saati bilinemez. Bu, büyük bir ruhsal ve zihinsel uyanış, yeni bir anlayış, yeni bir hayat,
yeni bir iman çağı olacakbr. Bilim alanında önemli gelişmeler kaydedilecek ve piramitlerin inşa edilmelerini sağlamış olan yerçekimi güçlerinin prensibi yeniden keşfedilecektir.
Şu anda içinde yaşadığımız çağ kısa bir süre sonra gelişiminin zirvesine ulaşacakbr. Dalganın en uç noktasında bir kırılma,
ruhsal ve materyalist anlayışlar arasında bir sürtüşme meydana
gelecektir. Pek çoğu babp gidecekler, ancak imanlarında sabır ve
sebatla kalmayı başarabilenler geçmişin arşivlerinin depolanmış
olduğu gizli yerlere sevk edilecekler ve genelde tüm insanlığın çok
yararına olacak şekilde, bu belgeleri yorumlayışlarında büyük
yardım görecekler. Önemli olan bunların keşfedilmeleri değil,
doğru tefsir edilmeleridir.
Gize'deki Büyük Piramit tarihi bir anıtbr ve bugünkü ırkın
şanına dikilmiştir. Hiyeroglifleri, insanın ruhsal bilgelik için yapbğı savaşın hikayesini içermektedir, ve asırlar boyunca dünyanın en
büyük düşünürleri için bir inisiyasyon tapınağı vazifesi görmüştür. Büyük İnisiye, daha sonra Kurtarıcı (Christ, Mesih) olan İsa
(Jesus), selefi olan Vaftizci Yahya ile beraber incelemelerini burada
gerçekleştirmiştir.
Kral Araaraat yüz dört yaşında bedenli hayata gözlerini
yumdu ve seksen sekiz yıl süren hükümdarlığı esnasında inşa
edilmiş olan ilk piramidin kuzeydoğu köşesine defnedildi. BüyükRahip Ra ise, günümüzün zamanı hesaplama yöntemine göre asırlarca yaşamışbr.
Bu, karışıklıklar, barış ve ilerleme, sosyal ve ruhsal gelişme
ile dolu, pek çok bakımdan kayda değer bir hükümdarlık dönemiolmuştu. Araaraat ve Ra, Mısır'ı dünyanın diğer milletleri ile daha
yakın bir temas durumuna getirmişlerdi. Beraberce elele vererek,
maddi ve ruhsal bakımdan halkın yaşam standarhnı yükseltmişlerdi. Mısır kültürünü binlerce yıl boyunca temsil edecek olan bir
uygarlık meydana getirmişlerdi. Ama, bilhassa, puta tapar bir halka ilk kez Tann'yı aramayı ilham etmişlerdi.
Günümüzde insanlık, yeni bir çağın, kitlenin kendi kendisinin şuuruna varacağı ve dünyanın yeni bir birliğe ulaşacağı Kova
Çağı'nın eşiğinde bulunmaktadır.
Cayce'in "Okumaları"ndan Aktarmalar
"Varlığın ismi Amululu idi ve kendilerine üstatlan tarafından aktarılnuş olan ve insanın Yaratıcı Güçler ile olan bağlanhlarıyla alakalı gerçekleri açıklamaya yardım eden dogmalann ve
esaslann muhafaza edilmesi için Mısır'a göç eden Bir Yasası'nın
Çocuktan ile beraber gelmişti. Bu kişilerin, kendilerine benzeyen
diğerleri ile olan temaslan onlara, ruh varlığının Yaradan'ı ile olan
bağını ve gerçek kimliğini keşfetme imkanı vermekteydi. Bu, şu
sözün daha değişik bir söylenişi gibiydi: 'Aranızda en küçük olana
yapacağınız şeyi, bizzat bana yapnuş olursunuz'."
"Bu enkamasyonu boyunca varlık, günümüzde Hindistan
adı verilen Saneid Ülkesi, Om Ülkesi ve Moğolistan halklarının öğretileri ile karşılıklı temasta bulunma faaliyetlerine katılmıştı, bu
bilgiler en mükemmeli elde etmek, toplurnlann yaşanuna uygulanabilecek türden gerçeklerin özünü çekip çıkarmak maksadıyla
biraraya getirildiler. Bu grup içinde sürdürdüğü faaliyetler, varlığı
Yaratıcı Güçler ile daha yakın temas haline ulaştırdı ve bunlan anlamasına yardım etti."
''Varlığın burada, faaliyetlerinin başlangıcında, insanın bizzat kendi elleriyle meydana getirdiği ve pek hayran olduğu toz ve
pasın giderek çürüttüğü şeyleri reddederek nefsinden tam fedakarlık etmeye çalıştığını görmekteyiz. Çünki davranış değişiklikleri, yer ve idareci etkilerdeki değişiklikler bµnlan tahrip etmektedir. Tarzlar ve tavırlar değişir ama gaye sürer gider; çünki O şöyle
demiştir: 'Gök ve yer geçicidir, ama benim sözlerim ve işlerim
(iyilik, insan ve Tanrı sevgisi, yardımseverlik, sabır, hayır) geçici
değildir.' Tanrı'yı tanımaya çalışan milletlerin, üzerine kuruldukları açı taşlan işte buradadır. Şayet bunlar ortadan kaldırılırsa, insanoğlu alhn, putlar, şan, şöhret ve servete tapmaya başlayıp Tann'ya sırt çevirdiğinde, azmış ve azacak olan tahrip edici güçler yine patlak verebilirler. Tüm bunlar dağılır giderler ama merhamet,
hayırlı işler ve iyilik sözleri ebediyen yaşarlar." (1159)
"Varlık, yabana paralara, tohuma, şaraba, kürklere ve kıymetli taşlara bekçilik edenler arasındaydı, ve bu enkamasyonu boyunca krala hayli yakındı. Varlık, çeşitli komşu ülkelerin halkları
ile mükemmel ilişkiler kurmakla kalmayıp, bu değişik uluslar arasındaki anlayışın gelişmesine de yardımcı olarak tekamülünde
hayli mesafe katetti. Henüz keşfedilmemiş olan o piramidin içinde
bu dönem boyunca tüm gerçekleştirilmiş olanlar bulunacakhr; sadece kralınki değil, varlığa ait olan ve üstünde güvercin ve koç
boynuzlan taşıyan mühür de bulunacaktır."
"Günümüzde, bu insanların pek çoğu aramızda yaşamaktadırlar ve aralarından birçokları, insanoğlunun dünya planı üstündeki değişik tekamül safhaları boyunca tezahür etmiş olan 1Iahi
Yasalar'ın anlaşılması için, insana yardım etmek üzere biraraya
gelmişlerdir." (261)
"O dönemde bedene gayet samimi olarak adeta tapılmışhr;
çünki bedenler, tapınaklardaki gelişimleri ve arındırılmaları gerçekleştiği ölçüde şekil değiştiriyorlardı. Bu vücutlar, bacaklarını
kaplamakta olan kuş tüyü cinsinden tüyleri giderek kaybediyorlar ... ve kıllar yavaş yavaş ortadan kalkıyordu. Pek çokları kuyruklarını ya da değişik şekillerdeki çıkıntılarını yitirdiler. Birçok hayvan ayaklan ve toynaklar, daha mükemmel bir beden simetrisi elde edilmek amaayla eller ve ayaklarla değiştirildi. Sonuç olarak ...
beden, çeşitli ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilecek şekilde daha
dik ve muntazam şekilli bir d:ıruma geldi. Hiç şüphesiz ki, değişimlerinde başarıya meydana getiren İlahi Olan' dır, çünki 'beden, Tanrı'nın yaşayan
tapınağıdır'." ( 294-L-8)
"Güzellik Tapınağı şöyle inşa edildi: Kullanılan malzemeler
Nil'in kaynağının yakınlarında yer alan dağlardan getiriliyordu.
Piramit formundaydı ve içinde, tüm dünyanın yaran için burada
hizmet verenleri temsil eden bir küre bulunuyordu. Dekoru ve eşyaları zihinde canlandırılabilir, çünki her milletin en güzel ürünleri burada biraraya getirilmişti: Albn, gümüş, onniks taşı, demir,
tunç, ipek, saten, ince bez ... "
"Faaliyetlere gelince: Kendilerini rahatsız etmekte olan bedensel fazlalıklarından kurtulan kişiler buraya yalnızca sembolleri incelemek amacıyla gelmiyorlardı ... Önce şarkılar, müzik ... ışık
titreşimleri vardı ve bunlar renk, sesler, faaliyet haline geliyordu."
"Müzik beraberinde dans da geliyordu ve bu, yıkıcı güçler ve
kötü tesirler yüzünden ıstırap çekenlere kendilerini beden ve düşünce vasıtasıyla daha doğru hissetmelerini sağlıyordu."
"Ardından hayat mührü armağan ediliyordu. Bu, çalışmaları izlemiş olanlara rahibe tarafından takılıyordu ve varlığın, dünyanın içinde olan ancak dünyadan olmayan maddi varlığı muhafaza etmek için kendine benzeyenler ile olan ilişkilerinin nasıl ve
hangi sahada yer aldığını gösteriyordu. Eğitim, hazırlık, tedaviler,
şarkı, müzik, kendini ifade etmeyi sağlayan faaliyetler ... tüm bWllar insanın Güzellik Tapınağı içindeki çalışmalarından doğmuştur." (281-25)
"Bu politik durumda kral -henüz otuz yaşında olan genç
kral- çevresine pek çok danışmanlar topladı. Bunların bazıları genel düzenin yasalarını yazacak olan özel konseyde yer alıyorlardı,
diğerleri ise halkın faaliyetlerine göre çeşitli idari vazifelerde bulunuyorlardı. Yani bugün söylendiği gibi, bakan idiler; çünki şurası
unutulmamalıdır ki, günümüzde mevcut olan her şey, ta başlangıçtan itibaren daha önce de vardı. Yalnızca şekiller değişmiştir.
Ve kullanılmakta olan sayısız unsurlar kaybolup gitmiş, günümüzde bilim adamı diye adlandırılan kişiler tarafından pek çok.lan
yeniden keşfedilmiştir. Tüm bunlar günümüzde cahil olarak adlandırılanlarca da biliniyorlardı ve yaygın biçimde kullanılıyorlardı."
"Kral, yerli halkın faaliyetlerine ilgi duyuyordu ve dolayısıyla günümüzde ilerleme olarak adlandırılanın değişik safhaları vasıtasıyla, özel konseyin kudretleri ile halkın yeteneklerini birleştirmek gerekli oldu. Dolayısıyla Araaraat tarafından, daha sonra Kadesh (Kadeş) adını alacak olan Ophir'de (Ofir), daha ileride Pers
adının verileceği ülkede maden ocakları oluşturuldu. Bu maden
ocakları Etyopya'da da (Nil'in kaynaklan yakınındaki henüz bilinmeyen o kısımlarda) açıldı ve buralarda onniks, beril, sarduvan,
elmas, mavi yakut, opal gibi kıymetli taşlar bulundu. İnciler ise günümüzde Madagaskar adı verilen ülkenin yakınındaki denizden
çıkarılıyordu. Mısır'ın kuzeyinde (ya da o zamanki güneyinde) yer
alan bölgedeki ocaklardan önemli miktarlarda altın, gümüş, demir, kurşun, çinko, bakır, kalay ve diğer madenler elde edilmekteydi. Aynca, halkın oturduğu evler için gerekli malzemeleri biraraya getiren taş yontucuları da vardı. .. Ve Ra-Ta kendine sadık
olanları ve adını ebediyen yaşatma vazifesi verilmiş olanları biraraya getirmeye başladı. Ve içinde kültün çeşitli şekillerinin uygulanacağı tapınağın planlarım çizdi..." (294-L-13)
"Gize Piramidi adındaki bu yapının inşa edilmekte olduğu
zamanda, bu varlık, inşaata nezaret ediyor ve temellerin atılması
işini gerçekleştiriyordu. İnşa edilecek olan ya da Sfenks'e bağlı durumda bulunan diğer yapılarla bağlantılı olan piramidin geometrik pozisyonunu hesapladı."
"Sfenks şu şekilde yapıldı: Bunun için ovalarda, birkaç asır
önce gerçekleşmiş olan tufan zamanında inşa edilmiş İsis Tapınağı 'mn bulunduğu bölgede çukurlar kazıldı. .. Sfenks'in temelinde
yazılar bulunur ve Büyük Pramit'in karşısına gelen köşesinde yapılışının, ilk istilaa kralın ve Araaraat'ın tahta yükselişlerinin hikayesi kayıtlıdır." (195-L-2)
"Araaraat Mısır'da, Barış Prensi'nin gelişinden 11.016 yıl önce yaşıyordu. Bugünkü konumunda bulunan Mısır, onun zamanında, bu konumundaki en yüksek uygarlık seviyesine ulaşmışb.
Çünki bu bölge, yeryüzünün bu kesiminde uygarlığın mevcut oluşundan beridir, yaklaşık olarak çeyrek milyon sene boyunca sularla kaplı bir durumdaydı ... Araaraat, halkları biraraya getirdi ve sınıfların yararından çok, büyük kitlelerin yararına kullanmayı düşünerek bunların yeteneklerini geliştirme yolunu tuttu ... Nüfusu
oluşturan halkların değişik lehçelerinde kendisine pek çok isimler
verildi. Ama diğer hükümdarların isimleriyle birlikte kaydedilmiş olanı, Araaraat adıdır." (254-39)
"Piramitlerle ve bunların insanın yeryüzü tecrübesindeki
maksatlarıyla alakalı olarak şunlar söylenebilir ki, rahibin sürgünden dönüşünden sonraki yeniden inşa döneminde -lsa'nıri bu ülkeye gelişinden yaklaşık olarak 10 500 sene önce- ilk aşamada, daha önce yapımına başlanmış, ancak yarım kalmış olan Sfenks'i ve
Sfenks'in karşısında bulunan ve bunurlla Nil Nehri arasında yer alan ve içinde, o devirde Arart ve Araaraat tarafından belgelerin
muhafaza edilmekte olduğu o sağlam odayı restore etmek ve tamamlamak amacıyla faaliyete girişildi."
"Ardından da Hermes ve Ra ile birlikte ... zaman zaman Beyaz Kardeşlik olarak isimlendirilmiş olan İnisiyeler Tapınağı vazifesi görecek olan Büyük Piramit'in yapımına başlandı ... "
"Bu aynı piramitin içinde, Büyük İnisiye, Efendi, selefi olan
Yahya (Vaftizci Yahya - St. Jean Baptiste) eşliğinde Kardeşliğe inisiye edilişinin son imtihanlarını vermekteydi ... Yahya, Serhas'ın
(Xerxes) geri dönüşünün söz konusu olduğu bu bölgede vazifeliydi ve bir dilin ya da bilinmeyen toprakların kurtanası olarak kabul
ediliyordu. Yazıtlarda bunun, Mesih'in bu yeni çağda, 1998 yılında
gelişi sırasında gerçekleşecek olduğu görülmektedir." ( 5748-5)
"Demek ki böylece, ta başlangıçtan itibaren, Rahip, Arart,
Araaraat ve Ra tarafından kaydedilmiş olanlar ve yine burada kaydedilmiş olan kehanetlerin belirttiği şekilde, dünyanın pozisyonunda değişikliklerin meydana geleceği ve bu ülkeye ve diğer ülkelere Büyük İnisiye'nin geri döneceği bu döneme dek uzanan tüm
arşivler Büyük Piramit'de bulunmaktadır. Tüm dünyadaki dini
düşüncenin bütün tekamülü burada, geçitin tabanından tavanına
olan mesafenin alçalıp yükselmesi ile, ya da tepedeki açılmış olan o
mezarla tasvir edilmiştir. Bu değişiklikler aynca, taş tabakaları, ulaşmış olanlar mükemmel ve neredeyse ilahi
bir güzellikte olarak tanımlanıyorlardı, çünki şeklin güzelliğini bunların renkleri ve geçitteki dönemeçlerin istikametleri ile de belirtilmişlerdir." (57 48-5)
"Piramidi katetmekte olan geçit boyunca mevcut olan bu
şartlar -dünyanın, insanoğlunun dini ya da ruhsal idrakleri ile ilgili olarak yaşamış ve hali hazırda yaşamakta olduğu dönemleri belirten işaretler- vasıtasıyla içinde yaşamakta olduğumuz bugünkü
dönem, geçitteki bir alçalma ya da bir tür çöküntü ile belirtilmiş
olup, kullanılmış olan çeşitli türden taşlann da ifade ettiği gibi,
aşağıya doğru bir temayülü, bir eğilimi göstermektedir."
'1çinde bulunduğumuz bu çağa yeni bir alt-ırkın gelişi için,
ya da bir değişim için -astronomik ve sayısal belirtilere göre- hazırlıklann yapıldığı dönem adı verilebilir ki, bu değişim günümüzde
içinde bulunduğumuz bu düşüşün en yeni bölümüne dek uzanır."
(1932).
_ "Büyük Ayı azar azar değişmektedir ve bu değişim kaçınılmaz hale geldiğinde, şayet bunun hesabı piramidin eşiğinde yapılacak olursa, bu ırklann dönüşümünün başlangıanı işaret edecektir. Böylelikle, Atlantis, Mu (Lemurya), La, Ur veya Da uygarlıklannda yaşanuş olan çok sayıda varlık enkarne olacaklardır. Tüm bu
şartlar, piramidi kateden geçitin bu dönemecinde ifşa edilmiş durumdadır ... "
Soru: "Boş lahitin anlamı nedir?"
Cevap: "Artık ölüm olmayacaktır demektir. Aldanmayınız
ve yanlış yorumlamayınız! Ölümün yorumu açık bir şekilde izah
edilecektir." (5748-6)
kaynak:atlantisten geleceğe insanın kaderi