Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Nakşibendi ve Vird
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 19.01.20, 03:37
Laci Laci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 57
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Nakşibendi ve Vird

Tövbe aldıktan sonra tövbenizi bozmayın. Bir insan üç gün kumarbaz ile gezse kumarbaz, sarhoş ile gezse sarhoş olur. Aynı şekilde bir insan üçgün evliya ile gezerse evliya olur. Kendinize dikkat edin, biz de size dua edeceğiz.

Sofinin Nakşibendi olması için en az beş bin vird çekmesi lazım. Ancak vird çektikten sonra Nakşibendi olur.

Nasıl ki, bir işçi o gün işe geldiğini bildirmek için karta basıyor yevmiyesi yazılıyorsa aynı şekilde sofi virdini çektiği zaman karta basmış gibi olur.

Sofi kendisi hatmeye girdi ama virdini çekmediyse yalnızca kendi hatmesinin sevabını alıyor., diğer hatmelerden sevap alamıyor. Eğer virdini çekmişse dünyanın neresinde hatme yapılıyorsa onların hepsinden sevabını alır.

Kalp bir çocuk gibidir, kalbe ne öğretirsen o da onu söyler. Yeni dillenen çocuğa nasıl mama, baba demeyi öğretiyorsan, kalbe de “Allah Allah” demeyi öğretmen gerekir. Onun ağzının olduğunu düşüneceksin ve Allah dediğini düşüneceksin, Allah demeye zorlayacaksın. Çok değil üç ay, beş ay sonra kalbin Allah demeye başlayacaktır. Gayret etmek lazım.

Kalp iki kısımdır: Kalb-i hayvani ve Kalb-i insani. Kalb-i hayvani bir et parçasıdır, bu hayvanlarda da bulunur. Kalb-i insani ise, o et parçasının içinde bir nurdur. Günahlardan dolayı o nur, Arş-ı A’la’da dokuz bin yıllık mesafedeki bir ağaca yapışır. Ancak kalp zikrullahla temizlendikren sonra yerine döner.

Allah’tan başka bir şeyi vird esnasında düşünmek gaflettir. Mürşid, Allah’ın yarattığı (dağ, deniz v.s) hiçbir varlık ve hiçbir şahıs düşünülemez. Sadece Allah Celle Celaluhu düşünülür.

Virdlerinizi sağlam çekin, ara vermeyin. Bir çekip bir çekmemek kalbi tahriş eder. Nasıl ki doktorun verdiği ilacı bir alıp bir almazsanız faydası olmaz bu da öyledir.

Her fırsatta kalbinizi zorlayın. Yatarken, otururken, kahvaltıyı beklerken, dilinizi damağınıza yapıştırın, (ders olarak çektiğiniz virdin haricinde) sayı tutmadan ve dilinizi oynatmadan “Allah” deyin.

Kalbinize Allah dedirtmeye çalışın. Bir müddet sonra kalp zikre geçer. Fakat biz zikrin çokluğunda değiliz. Biz zikrin huşu ve hudusundayız. Zikir huşu ve huduyla çekilmez, gafletle çekilirse nefse bir şey olmaz.

Vird,zikir kalbin kirini pasını temizler. İnsan günah işlemeye başlayınca kalp yara alır. Bu durum odanın içinde yanan bir sobaya benzer. Soba devamlı yana yana boruların içi kurum bağlar, temizlenmezse zamanla boruları tıkar, dumanı geri teper, odanın içindekileri zehirler ve öldürür. Aynen bunun gibi, zikirde kalbin isini (kurumunu) temizler.

Gafletle vird çekmeyin, önce gafletten uyanın. Gafletle değil yirmi sene, yüz sene bile çekseniz hiçbir şey olmaz, fayda bulamazsınız. Tat da alamazsınız. Fakat hakiki vird çeken bir kimse öyle bir lezzet alırki, virdinin bittiğine üzülür.

Hakiki , gerçek rabıta ve zikir zulmeti atar, sofi başka türlü zulmeti atamaz. Gafletsiz zikir çekmek için evvela günlük yaşantınıza dikkat edin. Yediğiniz içtiğiniz şeyler, konuştuğunuz kişiler, namazınız, abdestiniz, alış verişiniz dürüst olması lazımdır.

Virdi zor çekmenin veya çekememenin sebepleri şunlardır:
Haram nazar, günahlar, haram yiyecek, zulmetli gıda, gıybet, televizyon, kötü arkadaş, dünyaya meyil, ehl-i dünya ile ünsiyet, ailevi huzursuzluk, gafil birinin bulunduğu ortamda oturma, yirmidört saat dünya ile meşgul olma. Bunlar varsa ne kadar zikir yapılırsa yapılsın, istenen faydayı sağlamaz.

Zikir çekilmezse kalbe Allah’ın (c.c) nuru gelmez. Ya ne gelir? Şeytanın vesvesesi gelir ve Allah’ı unutturuncaya kadar (vesvese) devam eder.

Virdini bir gün çekmeyen sofi, 90 gün geriye gider. Yani üç ay önceki hali ne ise o hale döner. Bir de ne az ne fazla, verilen sayıda çekmek lazım. İlacı az alırsanız faydası olmaz çok alırsanız zararı olur.

Sofi üç gün zikir çekmezse kalbi hasta olur. Beş- on gün, bir- iki – üç ay, dört ay zikir çekmezse kalbi (iyice) hasta olur ve ölür. Zikir kalbin hakkıdır.

Kur’an okumak gibi ibadetler insana sevap kazandırır; ancak kalbin tedavisi zikirle olur. Lafza-i Cêlal zikri kalbi tedavi eder. “Uykum var, canım istemiyor, yorgunum” diyerek zikir çekmemek olmaz. Zikri devamlı, ara vermeden (her gün) ve yarımda bırakmadan gafletsiz çekmek lazım.

Vusulsüzlük, usulsüzlüktendir.

Sadatların himmeti yanında, okyanuslar bir zerredir.

Gavs-ı Sani Hazretleri (K.S)

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147