Çok kez kıyamet koptu
Milyonlarca kere kıyamet koptu diyorsunuz. İnanıyorum. Fakat kıyamete yakın bütün insanlığa gelen tek ve son peygamberimiz Hz Muhammed s.a.v. de sadece bizim Adem babamızın neslinde geldi değil mi. Önceki Adem babalarımızın kıyamete yakın zamanında bütün insanlığa gelen tek ve son peygamber de bizim peygamberimiz mi yoksa o da farklı insan mı. Çünkü reenkarnasyon yok inancımızda.
· Her Adem babalarımızın kıyamete yakın döneminde bütün insanlığa tek ve son peygamber geliyor.
· Bunu iblis için de soruyorum.
· Hz mehdi için de bunu soruyorum.
· Bir de dünya ile Venüsün ademi/babası bir. Bir sürü milyonlarca belki daha fazla dünya var uzayda. Peki bu dünyaların her birinin ademi/babası farklı. Aynı anda kaç tane adem/baba ve Havva yaratılıyor. Ama bütün insanlığa bela/imtihan olan iblis bir tane değil mi bizim Adem babamız zamanında.
Her Adem neslinin ahir zamanında hz. peygamberimiz dünya hayatına gönderiliyor. Sadece bu dünyaya değil bütün dünyalara/alemlere son peygamber olarak gönderiliyor. Sadece bir gezegende bir anne ve baba vesilesiyle dünyaya gönderiliyor, bebeklik, çocukluk, gençlik devirlerini yaşıyor ve sonra kendisine peygamberlik vazifesi veriliyor. Buna rağmen aynı anda çok yüksek sayıdaki başka yerlerde bulunabiliyor. Sonrasında da o Adem neslinin kıyameti de kopuyor. Mahkeme-i kübra kuruluyor, yargılamalar yapılıyor, cennete ya da cenenemme konuluyorlar ve sonsuza kadar orada kalıyorlar. Onlar için bir daha dünyaya gelmek yok ama peygamberimiz her yeni Adem yaratıldığında ve ahir zamanları geldiğinde, dünyaya tekrar gönderiliyor.
· Öldükten sonra dünyaya gelmek yani reenkarnasyon yani ruh göçü yok. Buna inanan dinden çıkar. Manası açık ayet-i kerimeleri inkar etmiş olur. Lakin öldükten sonra ve kıyamet koptuktan sonra dünyaya, yeni Adem nesli zamanına gönderilmek var. Buna inanmak reenkarnasyona inanmak demek değil. Ayetleri ve hadisleri inkar etmek demek de değil. Ve başka Adem nesilleri yaratıldıkça dünyaya gönderilen tek kişi peygamberimiz de değil.
· Her Adem devrinde, sayısız insan arasından, çok çok yüksek manevi derecelere ulaşabilen sadece birkaç kişi, "Sonsuza kadar hizmet" rütbesine ulaşıyor.
· Vücut da sorun değil, Allah isterse bir kuluna binlerce vücut bile verir. Cehennemde azap görenlerin bedenleri yanıyor, kül oluyor, o sırada dayanılmaz acılar çekiyorlar. Sonra anında bir daha beden veriliyor bunlara... Bu, sonsuza kadar bu şekilde devam ediyor. Allah düşmanlarına bile ahiret aleminde sayısız beden veriyor. Dünya aleminde ise çok hususi/özel kullarına bunu verir, verdiği oluyor. Burada yanlış anlaşılma olmasın, dünya hayatı bitmiş ve ölmüş bir kuluna yeni beden verip dünyaya göndermiyor. Sonsuza kadar hizmet rütbesinde olan ve çok az sayıda olan kullarına, kendilerinden sonraki Adem nesilleri boyunca yeniden yeniden beden veriyor. İsterse o kullarını her yeni Adem neslinde bu şekilde ve bir anda vücut vererek, ruh ve beden olarak bu dünyaya gönderir ve hizmet ettirir... İsterse de bir anne ve babayı vesile eder, anne karnındaki bebek vücuduna 120. günde bu kulunun ruhunu yerleştirir. Böylelikle yeni bir Adem nesli sırasında tekrar dünyaya göndermiş olur. İkisi de mümkün...
· - Peki hocam peygamberimiz ve o bir kaç kişi bunu yani geçmişini dünyaya geldiği andan itibaren biliyor mu. Geçmişi hatırlıyor mu?
· = Hz Mehdiye gelince... Asrı saadetten bu güne kadar ulaşan muteber rivayetlerin bazılarında bile geçiyor ki hz Mehdi'nin manevi rütbesi dört halifeden bile çok ama çok yüksek olacak. Bunu keşfetmiş, bunu bilmiş ve izah etmiş alimler, veliler var. Hatta hz Mehdi'de peygamberlik rütbesi bulunmadığı halde, pek çok peygamberin manevi derecesinden bile daha yüksek manevi derecesi olacağı da açıkça ifade edilmiş. Tıpkı hz. Üzeyir gibi... Tıpkı hz. Lokman gibi... Tıpkı hz. Zülkarneyn gibi... Üçü de peygamber değildi ama öyle yüksek derecelere ulaştılar, çoğu peygambere bile nasip olmayan öyle büyük hizmetler yaptılar ki yüz binlerce hak peygamberin isimleri kitabımızda geçmediği halde, hz Allah bu üç kişinin isimlerini kitabında andı.
· Bu üç kişi misali, hz. Mehdi de yüz binlerce peygamberin dahi ulaşamadığı manevi derecelere ve tasarrufa ulaşmış bir kişi olacak. Hatta bu üç kişiyi dahi geçecek. Bu Adem nesli boyunca hiç kimseye nasip olmamış hizmetler ve zaferler hz. Mehdi'ye nasip olacak. Hz. Mehdi, aslında kıyametin kopmasını gerektirecek kadar büyük ve yaygın küfür devrinde gelecek, kıyametin tehir olmasına sebep olacak. Kıyamet öncesinde bir iman ve saadet çağı yaşanmasını sağlayacak. Hz Mehdi de bu Adem nesli içinde yaşayıp da sonsuza kadar hizmet rütbesine ulaşacak birkaç kişiden biri olacak ve sonsuza kadar başka başka Adem nesilleri zamanında dünyamıza ya da isterse başka başka dünyalara gelecek hizmet edebilecek.
· Üzerinde hayat olan bütün gezegenlerde yani alemlerde hem insanlar hem de cinler var. İnsanların Adem'i ile Havva'sı farklı... Cinlerin Adem'i ve Havva'sı farklı... Bu, her gezegende de farklı farklı... Yani bizim dünyamızdaki Adem babamızdan, diğer bütün dünyalara insanlar yayılmadı. Her gezegende ruhları insan ruhu olarak yaratılmış olan, insan olan ama buna rağmen her gezegende vücutları/şekilleri farklı farklı olan insan türleri yaratıldı. Yine başka başka gezegenlerde, dünyamızdaki cinlerden şeklen değişik olan, farklı farklı cin türleri yaratıldı.
· Her gezegenin kendi kıblesi var. İnsanlardan Adem'i ve cinlerden Adem'i var. Oralarda da insanlar ya da cinler, dini tercihlerini yapmakta hür bırakıldılar. İsteyen müslüman oldu, oluyor. İsteyen inkarı seçti, seçiyor. Bu vesileyle, iman edenlerle inkar edenler arasında mücadele hep devam etti, ediyor. Zaten herkes dünya hayatına bunun için, mücadele etmek için, imtihan etmek için gönderiliyor. Her gezegenin kendi İblis'i var. Lakin bizim dünyamız dini manada kainatın merkezi olduğu için, ilahi kitaplar bizim dünyamızdaki peygamberlere indirildi. Bizim dünyamızın İblis'i de diğer dünyaların İblis'lerinin efendisi/amiri oldu.
· Bizim dünyamızda başka başka gezegenlerden geçmişte buraya gelmiş ve vücut şekilleri farklı farklı olan uzaylı insan türleri bulunduğu gibi... Farklı farklı vücut şekilleri olan uzaylı cinler de var. Başka gezegenlerin farklı insanları dünyamıza gelirken, bu uzaylı cinler de o insanların bedenlerinde ve dolayısı ile uzay araçları içinde buraya gelmişler.
· - İblisin durumu da mı böyle hocam. Tek iblis devamlı mı geliyor yoksa her Adem yaratıldığına yeni iblis mi yaratılıyor.
· = iblis'e kıyamete kadar mühlet verildi. Bir de çekirdek kadrosu diyebileceğimiz ve yine cinlerden olan has adamlarına da kıyamete kadar ömür/mühlet verildi. Bunlar kıyametten sonra bir dahaki Ademler zamanında yoklar. Tekrar tekrar gönderilmiyorlar.
· - Her Adem yaratıldığında yeni/başka iblis yaratılıyor o zaman. Peki iblisler farklı ise bu iblisler mücbir yani cebri iblis mi oluyor. Robot gibi. Allah'a isyana mı programlanmış. İblisin günahı ne o zaman hocam
· =İşte bu gibi soruların sonu yok ve bunu yapmaktan men edildik. Hadis-i şerifte "Sizden önceki ümmetler, çok soru sordukları için helak oldular" denildi. Aklımızı, mantığımızı kullanacağız, sorgulanması gereken yerleri sorgulayacağız, sonrasında çözemediğimiz ve gayb kalan kısımlara iman edeceğiz. Sonra da çözemeyeceğimiz ve vazifemiz olmayan derinliklere dalmayacağız. Çünkü vurgun yeriz. Anlayamadan büyük tehlikelere düşeriz.
· Böyle sorular akla gelince "En doğrusunu Allah bilir. Allah ve resulü nasıl bildirmişse, ben de o şekilde iman ettim" deyip İblis'in kol gezen adamlarının vesveselerini, tuzaklarını bastırmak, bozmak lazım.
· Bu dindir, bilim dalı değil... Akılla, mantıkla, soruşturmayla, deneme yanılma ile hakikatlerin tamamına ulaşılamaz dinde... İmtihan kısmı var, kişi anlayıp çözemese de gayb kalsa da iman edilmesi gereken kısımlar var. Gaybe imanı ortadan kaldırabilsen, din ve imtihan olmaktan çıkar, bilim dalı gibi olur. Herkes iman eder. O halde imtihan nerede kalır?
· Bu nedenle gayb kısmını ortadan kaldırmak istercesine her sorunun peşine takılmak doğru değil.
· Bununla beraber, Allah adildir. Müslim ya da gayr-i müslim, cin ya da insan, hiçbir kuluna asla zulmetmez. Kimseyi küfre, isyana, şirke, sonsuz felakete zorlamaz.
|