Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - 3.göz açmanın yolları nelerdir?
Tekil Mesaj gösterimi
  #4  
Alt 19.12.19, 00:49
Naim Naim isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 29.04.18
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 901
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Efendimiz S.A.V. buyuruyor, size verilen iki büyük nimet vardır ki, biri sıhhat diğeri ise boş vakittir. O zaman büyükler derki, büyüklerden kastım erenler onlar ermiştir, nereye ermiştir hakkın rızasına ulaşmış olup seyri sülüğünü tamamlayan kimsedir.

Ne derler bu hadis hakkında?
Tefsir eder iken sıhhatli isen, boş vakti değerlendir. Bunu hakkı zikrederek, yap derler.
Bazı kimseler zaman harcamaya çalışır iken, bazıları ise zamanı değerlendirip vakti zayi etmeyi israf bildiğinden, ömrün uzun ve hayırlı olanı cenabı haktan niyaz eder.
Sorduğunuzda o boş işle uğraşana vakit geçsin diye yapıyoruz der, halbuki her an ölümün yaklaştığından birhaber olup, bir nevi gafil kalmaktır.
Bu kimse tüccar olup malını veripte, karşılığını alamasa büyük kayıp içinde kendini hisseder.
Lakin nefs şeytan birleşip bu şahsiyeti en büyük zarara uğratırda, haberdar olmaz.
Nefsi ise tanımadan muhalefet etmek zordur.
Bunun için ya vehbi bir ilmin, yahutta kesbi bir ilim gerektirir ki, o yolu tarif etmeye zikir ehli gerek. Tarif gerek. Tarif gerektirmeyen haller arifte olup bilmiştir.
O yüzden deriz ya, arife tarif gerekmez. Ama o arife tarif gerekmeme sebebi muallimi cenabı hak olmasıdır ki, o kimse vettegullah ve yüallemü kümüllah ayetine mazhar olmuştur. Yani Allahtan korkar takva sahibi olur iseniz, mualliminiz Allah olur, muallim öğretmen demek.
Velhasıl görmeyi isterizde kendimizi görmeyiz.
Nereye odaklanırsan orada kalırsın. Bir şeyi çok istemekte bazen o şeyin uzaklaşmasına vesile olabilir. Imtihanı o kadar ağır olur, zor olur. Cenabı hak sebeblere ve kalbe bakar.

Vaktiyle Harun Reşit sarayda bir oda içerisinde tüm çariyeleri toplar, o gün mutlu bir günün olduğunu ve bu sevinçi sebebiyle çariyelerine şöyle bir hediye vermek ister. Der ki, cariyelere hitaben herkes elini sarayda bulunan bir eşyanın üzerine koysun o malı kendisine vericem der. Herkes elini bir eşya üzerine koyar. Kimi vazo, kimi sehpa, kimi avize v.s fakat bir cariye hiç bir şeye dokunmaz. Onu gören halife sualen der ki, siz niçin elinizi biryere koymuyorsunuz? Cariye cevaben benim olacağını zannetmiyorum der. Bunun üzerine halife ben yalancımıyım, onumu demek istersin deyince, cariye peki o zaman der ve elini gider halifenin üstüne koyar.
Halife şaşırır ve derki burada en akıllı kadın sen çıktın ve onu nikahına alır. Cariye saraya sultan olup herşeye sahip olur. Diğerleri ise vazo da kaldı..

Şimdi bu hadisenin tefekkürünü siz yapın.
Biz demiyoruz göz perdesi açılması için zikir çekmeyin. Fakat o yüksek olan makamlara ulaşan o yolcu fenadan geçip bekayı bulmuş olup, ne keramete, nede yaratılanı görmeye ihtiyaç duymaz ve bu kimseyi cenabı hak varlığı üzerinde tasarruf sahibi kılmıştır ve bu kimse sadece görmeye değil, herşeye vakıf olmuştur.

O zaman şu hadisi şerifi hatırlayalım;
innemal amelü binniyat.
Yani ameller niyetlere göredir.
Rabbim cümlemize anlayıp uygulamayı nasip ede. Ne bekler idik ne bulduk. Bulduğumuza şükredemedik.
O zaman bu sözü eğri büğrü anlama.
Anlayana sorma.
Bu iş yaşamak ile bilinir, dil yetmez bunu anlatmaya.
delidir o kimse halktan, hakta ise velidir
o zaman deli olmadan, veli olunmaz.
veliler arayak bulunmaz, aramadan bulunmaz.
Lillahi teala el-fatiha maassalavat..

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147