Part 2
Sandığın kapağını kaldırdım. içinde bir çok şişe , şişe içerisinde bitki olduğunu gördüm. Bir adet cübbe , bir kılıf , ayna (Ayna üzerinde değişik tılsımlı şekiller) bir defter , 2 adet kalem , bir tane de kalın bir kitap bulunuyordu. Hurfeyne nin bunları anlatmasını içimden geçiriyordum.
Hurfeyne Bunlar Şevki Hocanın kullandığı şifalı bitkiler hepsini sana anlatacağım , bu ayna bizim alememize geçmeni sağlar , bu cübbe ile bizim kabilelerimizin mahkemelerini sen yöneteceksin. diğer herşeyi ide anlattıktan sonra sandığı kapattım yatağıma geçtim yattım. Sabah ezanı okur iken gözlerim açıldı. Hurfeyne nin sesi beynimde yankılandı Haydi Namaz vakti içimde bir huzur kalkıp namazımı kılıp yattım. Sabah kalktım kahvaltı ettikten sonra. Abimlerin odasına geçerek Hurfeyne ile sohbet ettim. Bu gece onların alemine geçip yaşamlarını gözlemlemek istediğimi belirttiğimde. Buna hazır olmadığımı imanımın ne kadar kuvetli olsada onların aleminde o kadar cinin bulunduğu yerde vucudumun o kadar enerjiyi kaldıramayacağını söyledi. 1-2 saat geçmişti. Hurfeyne ye merak ettiklerimi sorup cevap alıyordum. Kapı çaldı ama çok şiddetliydi. Odanın kapısını açıp kapıya bakıyordum. Babam kapıyı açtı Kasım dayı ve yanında bir kadın. Kadın çığlıklar atıyor önüne gelene saldırmaya çalışıyordu. Kasım dayı Kemal Kemal nerede ? diyordu babama. Babam beni gösterdi kasım dayı hemen kadını oldugum odaya ittirdi annem ve babama siz kalın dedi. Annem ve babam salona geçtiler biraz morelleri bozulmuştu benim için endişelendikelerini biliyordum.
Ne oldu kasım dayı dedim
Kurtar bu kadını dedi odadan çıktı.
Kadın kafasını sağa sola çevirip tırnaklarını yiyerek yere tüküyor. Anlamsızca gülüyordu.Ne olduğunu ne yapacağımı bilmiyordum o sırada hurfeyne konuştu.Ben hallederim.
Yine kendimi izler halde buldum. Hurfeyne arapça birşeyler söylüyor. Kadında sinirli bir biçimde arapça konuşuyordu. Bu uzun bir süre sürdü. Bir anda kendimi kadına bakerken buldum. Hurfeyne Sorun yok dedi. Ve kadının ağızından kıl topu gibi birşey çıktı. Ve siyah bir duman gibi sigara dumanı gibi yukarı süzüldü. Kadın yerde ağlıyordu teşekkürler ediyordu. Ne olduğu hakkında bir fikrim bile yoktu.
Hurfeyne: Bu kadıncağız akşam vakti balkon yıkadıkdan sonra kalan suyu balkondan aşağıya serpmiş o sırada bu cin çöplerin arasında yemek yiyormuş üstüne dökülmüş sinirlendiği içinde bu kadına illet olmuş. Konuştum onun bunu bilemeyeceğini, yeteri kadar korktuğunu ve artık böyle bir hata yapmayacağı konusunda onunla konuştum . O da daha faazla uzatmadan kadını rahat bıraktı Teşekkür eettim kadın ile birlikte salona girdik. Kasım dayı çok şükür deden kadar hızlısın dedi. Teşekkür ettim. Kadınıda alarak evden çıktı.
Artık hurfeyne ve arkadaşlarının neler yapabildiğini hissediyordum. Ama daha çok tecrübesizdim bu gücü yönetecek bilgiye sahip değildim, sağolsun hurfeyne beni namaz kılmam ve kuran okumam da çok büyük katkısı oldu. Yıl 2008, aradan geçen 3 yıl içerisinde hurfeyne ve arkadaşları haricinde hiç bir cin ile iletişime geçmedim, görmedim ve bir vaka ile karşılaşmadım. 2008 yılının yaz aylarıydı. Evde ateri oynuyordum. Öğle namazını kılmış ikindiye kadar oynayıp ikindi vakti camiye gitmeyi düşünüyordum. Telefon çaldı annem açtı kemal dedi. Gittim telefondaki adil amcaydı babasının beni memlekete çağırdığını söyledi. Ben de kabul ettim ama adil amca babanla bir konuşalım dedi. Akşam oldu adil amca geldi babam ile görüştü . Babam bana dönerek gitmek istiiyor musun ? diye sordu. Bende kafamı salladım evet baba dedim. Hurfeyne kasım dayıya yardım gerektiğini söylüyordu. Bende beni cağırmasından o kadın gibi birine birşey olduğunu beraber yapalım bu sefer diye hurfeyneye söylüyordum. Sabaha karşı yola çıktı. Öğlen 3-4 civarı köydeydik. Kasım dayı bizi bekliyordu. Biz daha inmeden arabaya bindi sür dedi. Adil amca ne oldu baba hayırdır diyordu. Kasım dayı bana dönerek bak evlat gideceğimiz yer de bir sorun var büyük sorun bak anla eğer korkarsan tereddüt edersen bana söyle hemen geri döneceğiz dedi. Ben şaşırmıştım kasım amca bana tereddütle güveniyordu. Bende açıkcası bu durumdan dolayı rahatsızlık duymuş endişelenmiştim. Hurfeyne Korkma dedi. Onun bunu söylemesi beni büyük bir rahatlığa kavuşturdu. 1 saat kadar gittikten sonra 2 dağ arası bir yerdeydik 30 40 haneli büyük bir köydü ama insanları ise hepsi dışarıdaydı. kasım dayıyı görünce sevindiler bende adil abiyle onun arkadasından yürüyordum. köylünün biri kasım dayının eline sarıldı hoş geldin hocam nerede diğer hoca diyip arabaya doğru bakıyordu. kasım hoca beni işaret etti. Adam şaşa kaldı. kasım dayıya bakarak bu çocuk mu dedi . Evet dedi. Geriye doğru adım attı herkes bana bakıyordu. Hurfeyne bir anda konuştu . ey emanet bu köyde çok güçlü kafir cinler var geriye çekil ve bekle dedi . tüm köylülere evine gitmesini söyle dedi herkes evlerine dağaldı kasım dayı ile adil abi arabaya geçti ben ise halabekliyordum . Bir anda arkamda onları hissettim . Hurfeyne ve benim idaremdeki tüm cin kabilesi arkama yığılmıştı . Arapça birşeyler söylerek bağırıyordum. kendimi kontrol edemiyordum . ama bu sefer kendi gözlerimle izliyordum. ve onlar üst üste yığılmış hepsi karşımızdaydı heryer belki bizle denk belki bizden fazla kafir cin vardı.
Hurfeyne: Sorun nedir neden bu ademoğullarını rahatsız ediyorsunuz?
K.Cin: Sende kimsin ! Şeytan soyundan olup çamurla birleşen
Hurfeyne : ibranice olduğunu bildigim ama anlayamadığım birşeyler söylüyordu(3 yıl içerisinde çok bilgi öğrenmiştm)
K.Cin korkmuş gibiydi ve bağırarak
K.Cin: Bu çamurlar düğün günü bizim eğlencemizi bozdu. Yemeklerimize bastılar sofrlarımıza oturup dağıttılar
K.Cin: olayları anlattı. hurfeyne dikkatlice dinledi .
Hurfeyne : Bu ademoğulları sizi görmüyor bunu unutmayın ! onlar bizim alemimizi göremez , fakat sizde sinirli ve bir okadarda haklı olduğunuz konu var o kadar geç saatte onların olduğunuz yerde eğlence yapması da dinimiz gereği caizdir. Hurfeyne arabanın arkasına yürümemi söyledi bagajı açtım. cübbe oradaydı giydim. Mahkeme kurulacak diye bağırdı hurfeyne. 12 kafir cin gelsin yetkili dedi. ormana doğru 12 müslüman kabilenin lideri ben ve kafir cinlerden 12 tanesi ormanın içine yürüdük. Oturdum herkes oturdu. Mahkemenin açılışını hurfeyne dualar ve tılsımlı cümlelerle mahkemeyi açtı.
Mahkeme açılmıştı. Tarafların dinlenmesi gerekiyordu. Hurfeyne arkasına dönüp Akruhat'a getir dedi. O sırada herkes susmuş bekliyor. Kafir cinler ise benim gözlerimin içine bakıyordu. Korkmamı bekliyorlardı belki ama Hurfeyneyi hissettiğim sürece o duyguyu sadece Allah için hissedebilirdim. Bir ses geldi yanımıza doğru bir köylüydü yanıma gelip oturdu bana baktı. Bu Akruhat tı. Ademoğlunun gördüğü herşeyi akruhat Rahman ve Rahim olan yaradanın adıyla bize aktaracak dedi. Kafir cine dönerek ne istiyorsunuz dedi.
K.Cin: intikam düğünümüzü bozanların kanını ruhlarını istiyoruz dedi.
Hurfeyne: Mahkeme sonucunda siz haklı iseniz burdan gideriz ne yaparsanız yaparsınız dedi.
K.Cin hurfeney'nin eşit davranmasına şaşırmıştı.
Anlat dedi Akruhat'a dönüp :
Köylünün azından anlatmaya başladı. O gece askerden süpriz yaparak gelmişti. abisi havaya ateş açıp kardeşim geldi be kardeşim diye tüm köyü ayağa kaldırmış. sevinçler eşliğinde yaylaya yürümüş çıkanlar. (Köy kahvesi kapalı olduğundan yayla tercih edilmiş , köylerinde gelenekmiş gelen askerin anıları dinlenir dönüş sevinci yaşanılırmıl) köyün davulcusu davulunu kapmış zurnacısı zurnasını yayla ya gelinmiş halay çekilmiş eğnilmiş herkes yaylada oturmuş. 1 saat kadar anılarını anlatmış herkesle selamlaşıp helallik aldıkdan sonra köylü dağalmış.
K.Cin : Sinirli bir şekilde Bağırarak ! Biz orada düğün yapıyorduk işte duydun gelip eğlencemizi mahfettiler defolun gidin bunlar bizim dedi.
Hurfeyne : Çok emin bir şekilde 2 tarafda hatalıdır. dedi
1. si siz ademoğullarının oralarda yaşadığını bildiğiniz halde oraya gelme ihtimalleri olduğu halde imanı zayıf olanların sizi duymasını sağladınız belkide dedi.
2.si ademoğulları da bizleri hayatlarında görmedği için o saatte öyle birşeyi düşünememekte en doğal haklarıdır. dedi
K.Cin: Sakinlemiş gibi bir daha olur ise canları bizimdir.
Hurfeyne : Uyaracağız bu ademoğlu anlatacak ! Ama şimdilik bu mahkemenin kararı sizin onları rahat bırakmasıdır dedi.
K.cin: gülerek Hayır dedi
Hurfeyne: Hz.Süleyma'nın sözleşmesini okuyordu.
K.cin : Durmasını söyledi . Gideceğiz dedi ve bir anda kaçtılar.
Mahkeme kapanmıştı.
Köylüyü evinde doğru götürdüm...
Devamı gelecektir..
|