"Bir kimse bir sadaka vermek istediği zaman yetmiş şeytan gelip onun ellerine, ayaklarına ve kalbine yapışarak onu sadaka vermekten engellemek ister" Diye vaiz sohbet ediyordu. Orada bulunanlardan biri bunu işitince, “Ben bu yetmiş şeytanla savaşacağım” dedi ve mescidden çıkıp evine gelerek eteğini buğdayla doldurdu. Sonra onu fakirlere sadaka olarak vermek için evinden çıktı. Tam o anda hanımı kendisini gördü, önüne çıkarak ona engel olmak istedi, adamla çekişmeye başladı. Derken eteğindeki buğdayı döktürdü. Bunun üzerine adam perişan bir halde mescide geri döndü. Vaiz, adama " Ne yaptın?” diye sordu. Adam da Hayra engel olan yetmiş şeytanı hezimete uğratmıştım, tam o anda hepsinden kuvvetli bir insan şeytanı geldi, o da beni hezimete uğrattı” dedi.
Şeytan deyince, genelde İblîs akla gelir. Çünkü bütün günahlar onun vesvesesi ve günahı süsleyip nefse tatlandırmasıyla başlar.