16.11.19, 23:33
|
Daimi Üye
|
|
Üyelik tarihi: 10.01.19
Bulunduğu yer: antalya
Mesajlar: 1,389
Etiketlendiği Mesaj: 42 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Sin Nickli Üyeden Alıntı
Suçluya cezanın verilmemesini istemek suça rıza göstermektir. Hiç bir temiz fıtrat sahibi zina, hırsızlık, cinayet gibi insan onuruna ihanet sayılan bu suçların cezası için İslam'a yakışmaz demez. Diyorsa kendisini kontrol etmelidir.
- Çağdaş hukuk sistemlerinde zinanın bir suç olmadığı da bilinmektedir.*Mümin olsun, olmasın, aklı başında ve namus mefhumu bulunan bir kişi -kendi yakınlarıyla ilgili- böyle bir şeyin suç olmaktan çıkmasını hoş karşılaması mümkün müdür?
- Şunu çok net olarak belirtelim ki, İslam’da recim gibi hükümler caydırıcı ağır bir ceza müeyyidesidir. İnsanlık camiasında ve bütün semavî dinlerin ortak amaçlarından biri, neslin devamını sağlamaktır. Zina, nesilleri -değişik hukukî ve insanî kriterler bakımından- dejenere eden, karıştıran en alçak bir gayrımeşru yoldur. Bu fuhuş, ağır bir suç olduğu kadar, serkeş nefisler için çekici bir suç işleme mekanizmasıdır. İslam gibi evrensel bir dinden, böyle alçak bir suçun önlenmesi için caydırıcı bir önlem almamasını bekleyemeyiz.
- Bu caydırıcı önlemin alınması yanında, zina suçunun tespit edilmesinin dört şahide bağlanması da dikkat çekicidir. Çünkü, dört şahidin iki kişiyi bu konuda suçüstü yakalama imkânı yok gibidir. Ayrıca, bunu gördüğünü söyleyen kimseyi üç kişi daha desteklemezse, seksen değnekle cezalandırılacaktır. Bunun anlamı şudur: Kimse ulu-orta bu konuda konuşmasın, ağzını açmasın
|
gözüm kapalı bu yazının altına imzamı attım.7 den 70 e tamamıyla doğru hakikatlerdir bunlar.
|