Pencerelerimi maviye kapattığım günlerdeyim. İnsanlar siyah değil kırmızılar. Ne çok kırmızıya bulanmış ortalık ve çamurlaşmış yüreklerle birleşmiş yeryüzü. Yorgunum... Çok yorgunum. Anlayamıyorum; ne bu insanları ne de içinde bulundukları durumu öne sürerek yaptıklarını. Kitaplar da yetmiyor bazen; çünkü kötülük orada da anlatılıyor. Kötülüğün olmadığı yerde iyilik mi olurmuş? Olmaz, değil mi? Bu zıtlıklar çok yoruyor beni. Yüreğimde bir od, elimde bitmeye yakın bir kalem.. Neyim var? Çok şeyim. Neyim yok; hiçbir şeyim. Karşıtlıkların oluşturduğu çukurdan yuvarlanıyor da o çukura düşecekken havada asılı kalmış gibiyim. İyi miyim; sanırım öyle. Ya kötü müyüm; ondan da var elbette. Neyim ben; iyi mi, kötü mü? İnsan mıyım, dünyaya alışmaya çalışan herhangi bir varlık mı? Neyim ben
?