Hz. Ali (r.a) şöyle demiştir: ‘Yemeğine tuzla başlayan bir kimseden Allah Teâlâ yetmiş çeşit hastalığı uzaklaştırır’.
Kim günde yedi hurma yerse, o hurmalar, onun içinde bulunan bütün tenyeleri öldürür. Hergün yirmibir kırmızı kuru üzüm yiyen bir kimsenin bedeninde şikâyet edecek bir hastalığı kalmaz.
Et, eti bitirir. Yahni (veya et suyu) arapların yemeğidir.
Biskarcat (et ve tavuk çorbası) şişmanlatır ve kalçaları sarkıtır.
Sığırın eti hastalık, sütü şifa ve yağı devadır.
İçyağ ve benzeri şeyler hastalıkların kökünü kazır.
Lohusalı kadın, yaş hurmadan gördüğü şifayı başka bir şeyden görmez.
Balık, bedeni eritir. (Yani kaba ve lüzumsuz etleri eritir ve insanı zindeleştirir).
Kur’an okumak ve misvak kullanmak balgamı söker.
Uzun yaşamak isteyen bir kimse, kahvaltısını erken yapsın, akşam yemeğini (tekrarlasın) ve pabuç giysin.
Halk yağ kullanmaktan daha verimli bir tedavi usulü bulamamıştır.
Refah ve sıhhat içinde yaşamak isteyen bir kimse, cinsi münasebeti ve borcunu azaltsın.
Haccac-ı Zâlim bir doktora ‘Bana öyle bir şey tavsiye et ki, onunla amel edip başkasına muhtaç olmayayım’ dedi. Doktor şöyle tavsiyede bulundu:
Genç kadınlarla evlen.
Etlerden ancak gencecik etleri ye.
Hiçbir şeyi güzelce pişirmeden yeme.
Hastalık olmadan keyfî olarak hiçbir ilâç içme.
Meyvelerin iyi olmuş, tam kıvamına gelmiş olanını ye. Ancak yemeği güzelce çiğnedikten sonra yut.
İstediğin yemeği ye. Fakat üzerine su içme.İçtiğin takdirde o zaman onun üzerine yeme. Küçük ve büyük abdestlerini bekletme.
Gündüz yedikten sonra uyu. Geceleyin yediğin zaman uyumadan önce yüz adım da olsa yürü.
Arapların şu darb-ı meseli de aynı mânâyı taşımaktadır: ‘Kahvaltı et ve uzan, akşam yemeği ye ve yürü’.
Denilir ki: ‘Küçük abdestin bekletilmesi, yolu kapatılan suyun etrafını tahrip etmesi gibi bünyeyi tahrip eder!’
Damarların kesilmesi hastalığa, akşam yemeğini terketmek de ihtiyarlığa sebeptir.
|