Kur'an-ı Kerim in İndirilme Şekli
“Cuma ile ilgili bu bölümü yazarken bir vâkı‘a zuhur etti. Vâkı‘amda -rüya
gören insanın gördüğü gibi- bir melek gördüm. Melek bana, üzerinde toz bulunma-
yan, derin, başı sonu görünmeyen, birbirine yapışık bir toprak parçası verdi. Bu
toprak parçasını elime aldığım zaman üzerinde bazı âyetler yazılı olduğunu gör-
düm. Bu âyetler; Bakara Sûresinin ‘Her nerede olursanız, yüzünüzü Mescid-i Ha-
ram tarafına çevirin ki, insanların aleyhinizde delili olmasın’94 âyetinden‘…Bana
şükredin ve nankörlerden olmayın’95 âyetine kadardır. Ben bu durumu hayretle
karşılıyor, ne bu âyetleri ne de bu elimdeki toprak parçasını inkar edecek (kabul
edemeyecek) gücü kendimde buluyordum. O sırada bana şöyle seslenildi: ‘İşte,
Kur’ân bu şekilde indirildi’ veya96 ‘Muhammed’e bu şekilde nâzil oldu’. Bu esnada
Resûlullah’ı (s.a) (karşımda) görüyordum. Bana, şöyle buyurdu:
‘İşte Kur’ân bana bu şekilde indirildi. Onu hissederek (zevkle) al. Durum
bundan ibaretken, yaşadığın bu durumu inkar etmeye güç yetirebilir misin?’ Hayır,
dedim.”97
Futuhat ı Mekiyye den alıntıdır.
__________________
Aslında sıkılmıştı yaprak ağaçtan,
Bahaneydi sonbahar.
Sen, benden sıkılmıştın,
Mesafeler bahaneydi...
|