İslâm dini bir kısmını itikadî, bir kısmını ahlâkî gerekçelerle yasaklamıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde büyünün bütün çeşitleri menedilmiş (Buhârî, “Veṣâyâ”, 23, “Ṭıb”, 48; Müslim, “Îmân”, 145), Allah dilemedikçe kimsenin kimseye fayda veya zarar veremeyeceği, büyücüde olağan üstü bir gücün bulunmadığı vurgulanmıştır (Tâhâ 20/69). Büyü çeşitlerini haramdan mubaha doğru sıralayan Fahreddin er-Râzî ilk sıraya tılsımı koymuştur. Ona göre tılsım yıldız ve gezegenlere tapan, bunları müdebbir kabul eden toplulukların inançlarının ürünüdür (Ḳıṣṣatü’s-siḥr, s. 39-46). İbn Haldûn ise şa‘bezenin aksine sihir ve tılsımın bir gerçekliğinin olduğunu kaydetmekte, ancak bunları yapanların Allah’a göstermeleri gereken dua ve tâzimi yıldız ve gezegenlere gösterdikleri için küfre düştüklerini bildirmektedir (Muḳaddime, III, 1147-1158). İslâm âlimleri sihirden korunmak için Muavvizeteyn’i okumayı tavsiye etmektedir. Ayrıca Fâtiha, Yâsîn, Âyetü’l-kürsî (2/256) ve Âyetü’l-arş (9/129) gibi sûre ve âyetleri okumayı veya yazılı şekillerini yanında bulundurmayı önermektedir.
|