Yüzleşmen gereken engel
Albert Einstein’ın dört yaşına dek konuşamadığını ve yedi yaşına gelinceye dek de okuyamadığını biliyor muydunuz?
Öğretmeni ve ailesi onun zihinsel özürlü olduğundan kuşkulanmışlardı. Beethoven’ın müzik öğretmeni ise onun asla bir besteci olamayacağını söylemişti. Ya genç Ludwig Beethoven ona inansaydı!
Woolworth mağazalarının kurucusu F. W. Woolworth bir mağazada çalışmaya başladığı zaman 21 yaşındaydı ama ‘gerekli duyarlılıktan yoksun olduğu’ gerekçesiyle müşteri ilişkilerinden uzak tutulmuştu!
Walt Disney ünlü olmadan önce çalıştığı gazeteden ‘işe yaramaz fikirleri olduğu’ gerekçesiyle kovulmuştu!
Caruso’ya müzik öğretmeni ‘Sen asla şarkı söyleyemezsin çünkü sesin yok,’ demişti! Bütün bu insanlar çevrelerindeki kişilerin söylediklerine inansalardı ne olurdu? Dünya Beethoven’ın müziğinden, Caruso’nun sesinden, Einstein’ın buluşlarından yoksun kalacaktı! Oscar Levant ‘Ne olmadığınız değil, ne olamadığınız acı vericidir,’ demiştir. İçinizdeki potansiyeli kimse sizden iyi bilemez.
Bernard Shaw: “Yapabileceğinize inandığınız her şeyi gerçekleştirebilirsiniz. Ne olmak istediğinize inandığınız an dünya üzerindeki yerinizi de belirlersiniz. Attığınız tokada karşılık vermeyen kişiden sakının: O hem sizi bağışlamaz hem de kendinizi bağışlamanıza olanak bırakmaz.”
Mary Kay Ash: “Yapabileceğinizi düşünüyorsanız, yapabilirsiniz. Yapamayacağınızı düşünüyorsanız, haklısınız.”
Michael Jordan: “Ben hiçbir zaman başarısız olursam neler olacağını düşünmem. Çünkü bunları düşünmeye başladığınızda ister istemez olumsuz bir sonuca yoğunlaşırsınız. Eğer konunun üzerine atlıyorsam başarılı olacağımı düşünüyorumdur; başarısız olursam neler olacağını değil.”
Mahatma Gandi: Genç bir buz patencisi yarışmadan önce çok heyecanlıdır. Antrenörüne buz üzerine çıkamayacak kadar korktuğunu söyler. Antrenörü ise kendisine “Korkmuyorsun. Yalnızca heyecanlısın. Bu ikisinin arasında fark var,” der ve sonra da şu hikâyeyi anlatır: “Adamın biri bir lokantaya girip 100 dolarlık yiyecek sipariş eder. Bu adam, heyecanlıdır, çünkü çok pahalı bir yemek yiyecektir, ama cebinde 100 doları vardır. Şimdi korkuya gelelim: Korku, cebinde hiç para olmadığı halde lokantaya girip 100 dolar tutarında yemek sipariş eden kişinin içinde bulunduğu durumdur.” Bunun üzerine buz patencisi piste çıkar ve birinci olur. İnsanlar genellikle olduklarına inandıkları kişi haline gelirler. Eğer bir şeyi yapamayacağıma inanırsam, bu inanç onu yapma gücünü elimden alır. Yapabileceğime inanırsam, başlangıçta sahip olmasam bile, onu yapacak gücü kendimde bulurum.
Goethe: “Kişi kendini bir amaca adadığında, evren onunla işbirliği yapar. Başka türlü asla oluşmayacak güçler ortaya çıkarak kişiye yardım eder. Kişinin verdiği karar sonucunda kendini destekleyen bir olaylar zinciri gerçekleşir; aklının ucundan bile geçmeyen her türlü beklenmedik olay ve yardımla karşılaşır. Düşleyeceğiniz her şey için yola koyulabilirsiniz. Yüreklilik, içinde zekâyı, gücü ve büyüyü barındırır. Hemen başlayın!
Edgar Guest: “En büyük insanların sahip olduğu nimetlere; iki kola, iki ele, iki göze ve bilge olmana yardım edecek bir beyne sahip olduğunun farkına var, oğlum.
İnsanlar bu donanımla başladılar ve ‘yapabilirim’ dediler. Onları incele; bilge
ve yüce olanlar, senin kullandığın kaplardan yemek yer, benzer çatal ve
bıçakları kullanır, ayakkabılarını benzer bağcıklarla bağlar, dünya onları
yürekli ve akıllı görürler. Yola koyulduklarında sahip oldukları her şeye sen
de sahipsin. İstersen sen de başarabilir, galip gelebilirsin. Seçeceğin savaş için yeterli donanımın var; kullanacak kolların, ellerin ve beynin var. Büyük işler başarmış kişiler de yaşamlarına senden daha ileride başlamadılar. Yüzleşmen gereken engel kendinsin, yerini seçmesi gereken sensin; nereye gitmek istediğini, ne kadar öğrenim göreceğini ve hangi gerçeği bulmak istediğini kendin seçmelisin. Tanrı seni yaşam için donattı, ama sana ne olmak istediğine karar verme olanağı tanıyor. Yüreklilik insanın ruhundan gelmeli, insan kazanma arzusunu yüreklilikle bezemeli. Öyleyse, oğlum, büyük insanların başlangıçtaki durumlarından bir farkın olmadığını anla; onlar da senin sahip olduğun donanımla yola çıkmışlardı. Gücünü toparla ve
‘yapabilirim’ de.”
Allahu Teala bizi muazzam gücle ve potensiyal ile donatdığı halde bizler hala bahane peşinden koşuyoruz. Unutma! Bahanen hedefinden büyük olursa asla hedefine ulaşamazsın, Hedefini büyüt bahaneni küçült good
__________________
Sufiye göre, ölü köpeğin dişleri güzeldir. Bardağın yarısı doludur. Hak şerleri hayr eyler.
|