Bu gibi tılsımlar konusundaki prensip şudur:
Ayet, Allah’ın isimleri ve ayet ve hadislerde geçen dualar türünden ise, böyle dua ve zikirler okunabilir ve bir tılsım/muska olarak da taşınabilir.
- Eğer lafzı Süryanice gibi manası bilinmeyen veya büyük İslam alimlerinin eserlerinde yer verilmeyen türden ise, bu gibi tılsımları kullanmak uygun değildir.
- Alimlerin büyük çoğunluğuna göre, Kuran’ın ayetleri, hadiste yer alan dualar ve Allah’ın isim ve sıfatlarıyla “rukye yapmak” (bunları yazıp takmak veya bunları okuyup bedene üflemek) caizdir.
Hz. Peygamberin kendisi de bizzat bunu yapmış ve başkasına da izin vermiştir. Örneğin Felak-Nas surelerini okuyup avuçlarına üfleyerek elinin yetiştiği yerlere kadar bedeni üzerinde gezdirmiştir. (bk. Buharî, Fedâilu'l-Kuran 14, Tıbb 39, Da'avât 12; Müslim, Selâm 50, 2192)
- Özetlersek: İslam’da işin ucunu Allah’a dayandıran “rukyeler” (Muskalar, okumalar) caizdir. Onun için ayet veya Allah’ın isimlerinin yazıldığı muskaları takmakta bir sakınca yoktur. Fakat, bunların dışında manası bilinmeyen veya doğrudan Allah’ın şifasını devre dışı bırakan okuma-yazmalar (Temaim) kabul edilmez.
- Maddi-manevi ilaçların hiç birisi Allah’ın iradesi dışında bir şey yapamazlar. Bunlar birer vesiledir. Peygamberimiz (asm)'in:
“Allah’ım! Bana şifa ver, senden başka hiçbir şafi yoktur ve senin şifandan başka hiçbir şifa kaynağı da yoktur.” (Müslim, 46-2191)
manasındaki ifadesinde de şifa verenin yalnız Allah olduğu vurgulanmaktadır. Aynı manadaki duayı başka hastalar için de yapıyordu. (Müslim, 47-48/2191)
Kuran’da da Hz. İbrahim’in lisanıyla bu gerçeğin altı çizilmiştir:
“Ben hasta olduğumda O (Allah) bana şifa verir.” (Şuara, 26/80)
|