Allah’ın Kanunları (Sünnetûllâh) Değişmez Değişen Hükümlerdir
Kur’an-ı Kerîm’deki Bâzı İfâdeler Yanlış Anlaşılıyor. Bu, İlim Öğrenmeden Meâl Okumaya Yeltenmekten İleri Geliyor. Bir Örnek Verelim, Kanun ve Hüküm Konusunda Olsun.
Bir Hükmün Yürürlüğe Konulması veyâ Yürürlükten Kaldırılması Ayrı, Allah’ın Kanunu Ayrıdır. Allahû Teâlâ, Hazreti Âdem’den Beri Gelen Bütün Peygamberlere Aynı Îmânı Bildirmiştir. Her Peygamber Müslüman idi. Hiç Değişiklik Yoktur. İslâmiyet’ten Önceki Dinlerin Kötü İnsanlar Tarafından Bozulması Ayrı Şeydir. Bunun Üzerine Allahû Teâlâ En Son ve Kıyâmete Kadar Bâki Olmak Üzere, Önceki Îmân Esâslarını da İçerisinde Bulunduran İslâmiyet’i Göndermiş ve Sadece Buna Îmânı Emretmiştir Ama Amele Ait Hususlarda Değişiklik Olmuştur. Meselâ İçyağı Yahudilere Harâm idi, Müslümanlara Helâl Kılındı. İçki Daha Önce Serbest idi, Müslümanlara Harâm Kılındı. Bunlar Amele Ait Hükümlerdir. “Biz Bir Âyetin Hükmünü Kaldırırsak” Âyeti, Amele Ait Hükümler İçin Geçerlidir. Bunlar Değişmeyen Kanunlar Değildir. “Benim Katımda Söz Değişmez” Âyetinde Bildirilen, Allah’ın Sözünden Dönmemesi, Bir Sefer Râzı Olduğundan Rızâsını Geri Almaması, Cennete Cehenneme Gideceklerin Vâsfı Gibi Değişmez Şeylerdir. Kâfirler Her Devirde Cehennemlik idi, Îmân Edenler Her Devirde Cennetlik idi. Değişmeyen Bunlardır.
Din, Meâlden Tefsîrden Değil, İlm-i Hâl Kitaplarından Öğrenilir.
__________________
Aslında sıkılmıştı yaprak ağaçtan,
Bahaneydi sonbahar.
Sen, benden sıkılmıştın,
Mesafeler bahaneydi...
|