Alıntı:
Celcelutiye Nickli Üyeden Alıntı
Salavat ,zikir çekersin geceleri 6 saat dua okursun munacaat edersin şeytan küçük sataşır hala direk dikilmemis zemin su üzerine kurulmuştur ne zaman imani billah noktasında namazın hakikatini anlayip namaza durduysam sataşma ciddileşti
Ne zaman tövbe etmeyi öğrendim işin rengi değişti..
3 milyon zikir çekersin şeytan karışmaz küçük bi vesvese biraz tıkırtı sonra rahat bırakır.
Günahın olur tövbe etmeyi başlarsın gün içinde istiğfar edersin ; Biz saatlerce uğraşıyoruz 5 dakikada eski halinden daha temiz hale geliyor diyip gerçek bi savaş halini alır..
ü
Günahın olmadığı halde tövbe namazına durursun ; Hayda noluyoruz lan ? Bu iyice bozdu kendini derler Vesveslerin şekli değişir,sevdiklerinle üzerine gelirler kısacası tiyatro gerçek bi savaş halini alır..
Bunları geçtim nefis ibadet ile doğar,ibadet etmeyen nefsini tanımaz.Amellerin hakikatini bilip ibadet eden nur topu gibi bi nefis doğurur ve tanışır kendisiyle
Bu savaş muhabbeti tasavvuf için kullanılabilecek bi kelime değildir,şuanki pencereme göre hepsi birer imtihandır.. Cinnilerde kendi iradesiyle sataşır sanıyor fakat onlarda birer perdedir
|
Celcelutiye hocam, namaz kılarken veya dini konuları düşünürken veya zikir vs. özellikle bedeninizde yaşadığınız tecrübeleri paylaşabilir misiniz? Sırtınızda tarif edilmeyen şeyler oluyormuydu? dışardan sanki bir kuşun kanatlarının bedeninize çarpması hissi veya kalbinizi sanki bir elin sıkması gibi? birde namazları cemmatle kılarken ve tek kılarken aradaki farklar? tşk ederim.